Halkların Demokratik Kongresi (HDK) olarak, milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder, Sabahat Tuncer, Levent Tüzel’in de aralarında bulunduğu heyet, “çözüm için müzakere, barış için eşitlik” adıyla Karadeniz turuna başladılar. İlk olarak Çorum’a giden heyet önce Valilik ile görüştü. Ardından Çorum’daki HDK’lılar tarafından karanfillerle karşılandı.
Fakat ikinci durakları olan Sinop’ta, faşist ve gericilerden oluşan bir grubun linç girişimiyle karşı karşıya kaldılar. Ardından benzer bir saldırı, Samsun’da gerçekleşti. Bu saldırılar üzerine HDK, Karadeniz turunu kesmek zorunda kaldı.
Demokrat yapısıyla bilinen Sinop’ta böyle bir saldırı beklenmiyordu. Fakat HDK’nın Karadeniz turunu engellemek için Çorum’dan itibaren bir saldırı planları olduğu anlaşıldı. Bunun önceden yapıldığı ve örgütlü bir şekilde gerçekleştiği ortaya çıktı.
Sinop’taki saldırıyı Sinop Gençlik Platformu organize etmişti. Bu platformun başında da AKP Boyabat Gençlik Kolları Başkanı Olcay Kargınoğlu bulunuyordu. Sinop Öğretmenevi’nde bulunan HDK’lıları protesto etmek için gelen grup, başlangıçta 15-20 kişiydi. Gruba, polisin hiçbir müdahalesi olmadı, aksine onların önünü açacak şekilde davrandılar. İşçi ve emekçilerin, devrimcilerin gösterilerine biber gazıyla, copla saldıran polis, bu grubun yaklaşık 10 saat gösteri yapmalarına izin verdi. Ve bu süre içerisinde de grup giderek kalabalıklaştı, yüzlerce kişiyi buldu. HDK’lılar Öğretmenevi’nde adeta kuşatıldılar. Tıpkı Sivas Madımak’ta olduğu gibi…
10 saat Öğretmenevi’nde mahsur kalan HDK’lılar, gece güvenlik önlemleri altında Samsun’a getirildiler. Samsun’da da milletvekillerinin bulunduğu otele ve toplantı yapacakları sokağa toplanan faşist güruh, bir kez daha saldırıya geçti. Samsun Halkevi, TKP, Devrimci 78’liler Vakfı, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin bulunduğu binayı saatlerce taş yağmuruna tuttular. Bina girişinde tüp patlatmaya çalıştılar, bazı katlara çıkıp Türk bayrağı astılar. Yaklaşık 9 saat süren bu olaylar boyunca, polisin yine hiçbir müdahalesi olmadı. Dahası her iki ilde de linç girişiminde bulunanlardan gözaltına alınanların hepsi, bir gün içinde serbest bırakıldı. Ayrıca ne Vali, ne Emniyet Müdürü hakkında bir dava açıldı.
Saldırıların ardından Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP’yi suçladı. Fakat saldırganların başında bizzat AKP’li bir yöneticinin bulunduğu görüldü. Sırrı Süreyya Önder de, önce saldırıyı örgütleyenin CHP’li Sinop Belediye Başkanı olduğunu açıklamıştı. Sonra bunu kanıtlayamadıklarını söyleyerek özür diledi. Mesele saldırı anında hangi partiye mensup kişilerin bulunduğu da değildi. HDK’nın başta Karadeniz olmak üzere, tüm ülkeyi dolaşma girişimi, faşist devleti rahatsız etmişti. Onu engellemek istediler ve bunda başarılı oldular.
BDP heyeti, saldırıların ardından gezilerine bir süre ara verdiklerini açıkladı. Heyet adına konuşan Ertuğrul Kürkçü, 81 ili kapsayan gezilerini sürdüreceklerini belirtti. Levent Tüzel de Mart ayı içinde Balıkesir ve Çanakkale ilçelerine gideceklerini duyurdu.
Sinop ve Samsun’un ardından benzer bir saldırı Hatay’da gerçekleşti. Hatay’da BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katıldığı Hatay İl Kongresi’ne ellerinde Türk bayrakları bulunan faşist bir grup saldırdı. Yaklaşık 500 kişilik grup, BDP otobüslerini taş yağmuruna tuttu. Otobüslerde bulunan çok sayıda kişi yaralandı.
Bu durum, organize bir saldırı ve linç girişimi furyasının yeniden başlatıldığını gösteriyor. Daha önceki yıllarda da bu tür saldırılar olmuştu. Devletin resmi güçlerinin bizzat organize ettiği ve sivil faşistlerin, gericilerin kullanıldığı bu saldırılara karşı, birleşik ve güçlü bir karşı saldırı örgütlemek gerekiyor. Bizzat devletin örgütlediği bir saldırıyı, devletin önlemesini istemek ve beklemek yanlıştır. Olası saldırıları önceden fark ederek hazırlıklı olunmalı ve bu saldırılar, kendi gücümüzle püskürtülmelidir. Saldırıları durduracak olan tek yol budur.