Genel

“Bizsiz olmaz bu işler” Zeynep Poyraz (1971-13 Mart 1995)

Zeynep Poyraz, Gazi Direnişi’nin ilk şehitlerinden biridir. Sırtına sıkılan bir kurşun, onu aramızdan ayırdığında 24 yaşındaydı. Sadece 24 yıl yaşayacağını sezmiş gibi yaşamına her şeyi sığdırmaya çalışıyordu. Zeynep aile ortamından dolayı devrimci çevrelerde büyüdü. İhtilalci komünistler yaşamına çok küçük yaşta girmişti. Mehmet Fatih Öktülmüş başta olmak üzere komünistler eve gidip geldiğinde, o daha çocuktu. ’80 sonrası örgütsel toparlanma başladığında, Zeynep …

Devamını oku

12 Mart Gazi Direnişi’nin 29. yılında kararlı ve öfkeli yürüyüş

12 Mart 1995’te kontrgerilla saldırısıyla kahvehaneler tarandı ve 1 kişi öldü. Devletin Alevi-Sünni çatışmasına döndürerek katliama dönüştürme planını devrimciler ve Gazi halkı bozarak barikatlar kurdu ve direnişe geçti. Direnişte 22 kişi ölümsüzleşti. 3 gün boyunca yaşanan barikat savaşında sergilenen büyük direniş devlete geri adım attırdı ve Gazi halkı taleplerini kabul ettirerek zaferi kazandı. Direnişin 29. yılında bir kez daha Gazi …

Devamını oku

Limter-iş sendikası ve ESP’ye operasyon

9 Mart günü polis ESP, SGDF, ETHA çalışanları ile Limter-İş sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı’nın evlerini bastı. Baskın ve gözaltı sırasında Kanber Saygılı ve oğluna işkence uygulandı. 3 günlük gözaltı sürecinin ardından 12 Mart günü mahkemeye çıkartılan 3 kişi tutuklanırken aralarında Kanber Saygılı’nın da olduğu diğer gözaltılar serbest bırakıldı. Kanber Saygılı’ya destek olmak için Tuzla Tersaneler bölgesinde Limter-İş üyeleri basın …

Devamını oku

Bir “eylem adamı” Talat Sürer– 8 Mart 2020

“Her ölüm erken ölümdür” der şair. Bir yoldaşın ölümü ise hep erkendir. Hele ki, hayal ettiği gibi bir ölüm yaşamamışsa…Biliriz ki, devrimciler, kavga alanlarında çarpışarak ölmeyi hayal ederler. Bu yüzdendir ki, bir kaza sonucu veya hastalık sonucu yitirdiğimiz yoldaşlarımız için, “ölüm adın kalleş olsun”  sözünü daha yürekten söyleriz. Talat’ı da bir kalp krizi sonucu 43 yaşında kaybettik. Daha nice kavga yılları vardı …

Devamını oku

Bu cennet, bu cehennem, BU MEMLEKET BİZİM!

Nazım Hikmet’in “Dört nala gelip Uzakasya’dan / Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan / bu memleket bizim” dizeleriyle başlayan ünlü şiirini bilmeyen yoktur. MHP lideri Alparslan Türkeş’in bile, 12 Eylül sonrası bir televizyon programında bu dizeleri okumuşluğu vardır. Nazım’ı ve şiirlerini kendi pis amaçları için kullananlar, onu “ehlileştirmeye” çalışanlar bir yana, “sevdalınız komünisttir” diyen Nazım’ı ve davasını savunanlar için, “bu …

Devamını oku

Yerel yönetimler üzerine- III

pdd-arka-logo-1

Yerel yönetimlerin ortaya çıkışından günümüze kadar gelişim sürecini, tarihsel evrimi içinde önceki sayılarımızda işlemiştik. Yazımızın üçüncü ve son bölümünde dünyada ve ülkemizde “devrimci-halkçı” belediyecilik örnekleri üzerinde duracağız. Paris Komünü, proletarya iktidarının ilk biçimi olmasının yanı sıra “devrimci-halkçı” belediyeciliğin de esin kaynağıydı. Sonrasında “belediye sosyalizmi”yle yerel yönetimlerin demokratikleşmesi yönünde bazı adımlar atıldı. 1917 Ekim Devrimi’yle sosyalizmin somut bir alternatif haline gelmesi, …

Devamını oku

Yerel seçimler tablosu: Çare sandıkta değil, mücadelede!

Yerel seçimlere bir aydan az bir zaman kaldı. Partilerin adayları, ittifakları belli oldu. Düzen partilerinin yanı sıra reformist partilerin ve devrimci kurumların da tavırları netleşti. Son anda değişiklik olmazsa verili durum üzerinden seçimlere gidilecek. Muhalefet bu kez parçalı durumda. “6’lı masa” veya “millet ittifakı” çoktan dağıldı. Her parti kendi adayı ile yerel seçimlere katılma kararı aldı. “Cumhur ittifakı” ise YRP …

Devamını oku

Halkla birlikte yöneteceğiz! BİZ KAZANACAĞIZ!

Kadıköy belediye başkan adayı Fatih Mehmet Maçoğlu ile 1 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirdiğimiz röportajı yayınlıyoruz.   PDD: Bugüne dek çok soruldu ama biz de “neden Kadıköy” sorusuyla başlayalım. Fatih Mehmet Maçoğlu: Kadıköy’le ilgili mesele, Türkiye’nin bütün kentlerinde, tam da kapitalist-emperyalist sistemin en yoğun baskı kurduğu alanlarda, sosyalistlerin yönetime gelebileceğini, kendi programlarını yaşama geçirebileceklerini göstermektir. Bugüne kadar onlarca toplantı, onlarca tartışma …

Devamını oku

Yeni Yargı Paketi: Daha çok ceza, daha fazla hak gaspı

8. Yargı Paketi, 2 Mart günü Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Her fırsatta tecavüzcüye, hırsıza, katile, uyuşturucu kaçakçısına af çıkartan AKP hükümeti, muhaliflerin-devrimcilerin üzerindeki baskısını yeni yasa ile biraz daha artırdı. Yasanın en önemli maddesi, “örgüt adına suç işleme” fiilini, bundan sonra başlı başına bir suç olarak ele alması. Üstelik bu madde, daha önce AYM tarafından iptal edilmişti. Şimdi …

Devamını oku

Duvarsız Üniversite: Öğrencilere kapalı, faşist ve cihatçı çetelere açık!

9 Şubat 2024 tarihinde açıklanan kararla İstanbul Üniversitesi’nin kapıları ziyarete açıldı. Atanmış rektör Osman Bülent Zülfikar, bu kararı şöyle açıkladı: “28 Şubatlardan kalan o kötü izlerin, karanlık günlerin ülkemize yakışmadığını düşünüyoruz. Ülke halkıyla, insanıyla bir bütündür. Bunu bize geçmişte, hatta en son 15 Temmuz’da da birçok kere göstermiştir. Üniversiteli ve üniversitesiz ayrımını doğru bulmadığınız için bu kapılar herkese açık.”   …

Devamını oku