PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
Taksim-Gezi Parkı’nda AVM yapılması için ağaçların kesilmesiyle başlayan direniş, önce tüm İstanbul’u, ardından Türkiye’yi sardı. Bunun birinci nedeni, devletin en temel insani taleplere ve en küçük direnişlere bile tahammülsüzlüğü, saldırganlığıdır.
Fakat asıl neden, giderek artan saldırı dalgasına karşı, biriken öfkenin patlaması ve bir isyana dönüşmesidir. Önceki yıllar bir yana, son bir ay içinde bile arka arkaya gelen saldırılar, kitleleri çileden çıkarmaya yetmiştir.
Başlangıçta Gezi Parkı ile sınırlı gelişen tepki, polisin azgınca saldırısıyle eylemlerin çapını büyütmekle kalmadı, niteliğini, içeriğini de değiştirdi.
Şimdi olay, Gezi Parkı’nı çoktan aşmıştır. Eylemin temel sloganı “Hükümet İstifa”dır.
Fakat direnişin somut talepleri vardır ve ilk elde bu talepler karşılanmalı, garanti altına alınmalıdır.
1- Gezi Parkı başta olmak üzere Taksim projesi tümden iptal edilmelidir. Hükümet yetkilileri, bunu kamuoyuna açıklamalıdır.
2- Gözaltına alınanların hepsi derhal serbest bırakılmalı, yaralıların her tür tedavisi parasız yapılmalıdır.
3- Kitleye şiddet uygulayan polisler ve bu emri veren Vali, Emniyet Müdürü hemen görevden alınmalı, haklarında soruştuma açılmalıdır.
İşçiler, emekçiler, gençler!
Ülkemizde uzun yıllardan sonra ilk kez böylesine büyük bir kitle hareketi yaşanıyor. Milyonlar sokaklara döküldü, polisin üzerine yürüdü. Onca yaralanmaya, gözaltına, şiddete rağmen, günlerdir eylemler sürüyor. 1 Mayıs kitlesinin korkusuzca direnişi, herkese örnek oldu ve korku duvarları parçalandı!
Şu anda binlerce yaralı vardır, bunların içinde onlarcası yoğun bakımda. Her an bir şehit verilebilir. Ancak bilinmelidir ki, kitlelerin gözünde ölüm küçüldükçe zafer yakınlaşır. Bu halk hareketi, hızla o noktaya doğru ilerlemektedir.
Fakat kazanmak için bugün dek yapılanların üzerine çıkmak gerekiyor. İşçiler şalteri indirmeli, hayat durmalıdır! Başta DİSK ve KESK olmak üzere sendikalar, hemen genel grev kararı almalı ve yaşama geçirmelidir. Direnişin kaderi, bu adıma bağlıdır.
İşçi ve emekçiler, sendikalar üzerinde baskı kurmalı ve genel grevi başlatmalıdır. Genel grev, genel direniş ve genel boykotla birleşerek, yaşamın bütün alanlarını kaplamalıdır. Sadece hükümetin düşmesi değil, bugüne dek gaspedilmiş haklarımızın geri alınması da, yeni haklar elde edebilmek de buradan geçmektedir.
Şanlı 15-16 Haziran Direnişinin yıldönümüne yaklaşırken, yaklaşık 40 yıl sonra işçi ve emekçilerin tarihine bir şanlı sayfa daha eklenmiştir. İşçi sınıfı bir kez daha önder rolünü oynamalı, bu büyük halk hareketini zafere taşımalıdır!
Hükümet İstifa!
Kahrolsun Faşizm!
Kahrolsun Emperyalist Savaş!
Savaşa ve Faşizme karşı GENEL GREV GENEL DİRENİŞ!
3 Haziran 2013
