Katiller halka hesap verecek!

ekinci-mahkeme-ali-ismail

Haziran şehidi Ali İsmail Korkmaz’ın 3 Şubat’ta görülen mahkemesi için günler öncesinden hazırlıklara başlandı. Ali İsmail Korkmaz Halk Komitesi ile çalışmaları başlatan proleter devrimciler, Antakya ve Ekinci’nin çeşitli bölgelerinde afişlemeler yaptı, işçi ve emekçileri mahkemeye çağırdı. Kahvelerde ve esnafa konuşmalar yaparak çağrılarda bulundu. İşçi ve emekçilere Ali İsmail Korkmaz’ın kendi diliyle yazılan bildiriler dağıtıldı.

Bu faaliyetler, Antakya halkının yoğun ilgisiyle karşılandı, “davamızı sahipleneceğiz, hesap soracağız” karşılığını aldılar. Mahkemeye gidiş için HDK ve HC ile otobüsler ortaklaştırıldı, fakat HDK çağrıyı ortaklaştırmadığından, HC ile ortak basın açıklaması yapıldı. Açıklamada katliam süreci anlatıldı. Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Roboski katliamları ve sonrasında yaşananlar hatırlatılarak hesap sormanın gerekliliği vurgulandı.

Halk Komitesi, sistemli ve düzenli bir faaliyet yürüterek, süreci örgütleyecek geçici bir alt komite kurdu. Mahkemeye biri Ekinci’den olmak üzere Antakya’dan toplam 3 otobüs kaldırıldı. Ekinci halkıyla birlikte olan Halk Komitesi, mahkeme günü coşkulu ve disiplinli bir kortej oluşturdu. Kortejde PDD bayrakları da açıldı. “Ali İsmail Onurumuzdur”, “Kurtuluş devrimde sosyalizmde”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları sıkça atıldı. Şehitlerin ismi okunarak “yaşıyor” diye haykırıldı.

Alanda İstanbul, Ankara, Eskişehir, Hatay, Antalya ve daha birçok ilden katılanlarla 2 binin üzerinde insan toplandı. Mahkemenin başlamasıyla, siyasi parti ve gençlik örgütleri konuşmalar yaptı. Konuşmalarda düzenin mahkemelerinden adalet beklenemeyeceği vurgulandı. PDD adına konuşan temsilci ise, Hatay’ın emperyalizm ve Türk tekelci burjuvazisi için rolüne değinerek, 3 şehit verilmesinin emperyalist savaş gerçeğinden koparılamayacağını söyledi. Ardından hesap sorma bilincinin önemine değinerek, emperyalist-kapitalizmin çöktüğünü, tarihin devrime aktığını söyledi. “Ali İsmail’e sözümüz var, devrim olacak dedik, sözümüzü tutacağız, biz kazanacağız!” diyerek konuşmasını noktaladı.

Mahkemede silahlı birinin olduğu haberi gelince, kitle öfkelenerek barikatlara yüklendi.

Sonrasında Ali İsmail’in ailesi, ses aracının üzerinden konuşma yaptılar. Abisi Gürkan Korkmaz kitleyi selamlayarak, Ali İsmail’in bu tabloyu hep yaratmak istediğini, bugün yaşasa “gene o sokağa girerim” diyeceğini söyledi. Anne Emel Korkmaz ise Ali İsmail’i öldüremediklerini, milyonlarca Ali İsmail olduğunu, milyonlarca evladı olduğunu söyledi. Ali İsmail’in demokratik, özgür bir ülke için sokağa çıktığını belirtti. Her zaman oğluyla gurur duyacağını, oğlunun onurlu bir insan olarak tarihe geçtiği söyleyerek, “onlar ise hep katil damgasıyla yaşayacaklar” dedi.

Mahkemenin olduğu alana yakın bir yerde AKP bayrağı açılarak kitle provoke edilmeye çalışıldı, daha sonra gelen tepkilerle bayrak kaldırıldı. 7-8 kişilik faşist bir güruh da provokasyon girişimlerinde bulundu.

Mahkemenin sürdüğü bütün gün boyunca, kitle oldukça kararlı ve militan bir duruş sergiledi. Eksi 12 derece soğuğa rağmen marşlar, sloganlar ve halaylarla mahkeme önünde ateşler yakılıp bekleyiş sürdü.

Mahkeme sonunda konuşma yapan aile, kitlenin soğuk havaya rağmen bekleyişini ve militanlığını selamladı, davanın takipçisi olacaklarını, hep birlikte Mayıs’ta bir daha Kayseri’de olunması gerektiğini söyledi. Baba Şahap Korkmaz’da Ali İsmail’e yazdığı şiiri okudu. Konuşmalar sık sık “Hepimiz Ali’yiz, öldürmekle bitmeyiz”, “Ağlama anne, evlatların burada” sloganlarıyla kesildi.

Bunlara da bakabilirsiniz

“MÜHENDİSSEN, Mühendislerin Sendikası Girişimi” ilk toplantısını gerçekleştirdi

Ağır sömürü koşulları altında çalışmaya zorlanan mühendisler, sınıf mücadelesi içinde kendi örgütleriyle yer almak için …

Adana İHD’de Makbule Berktaş anısına toplantı yapıldı

İnsan Hakları Haftası dolayısıyla Adana İHD’de Makbule Ana (Berktaş) anısına bir toplantı yapıldı. 13 Aralık’ta …

Suriye cezaevleri, Türkiye cezaevleri

Yandaş basında Suriye haberlerinin önemli bir kısmını Suriye cezaevleri oluşturuyor. Büyük bir “dehşet ve panik” …