Mart Ayında Şehit Düşen İhtilalci Komünistler

24 Mart 1983- Mehmet Ali Doğan, Aslan Tel

“Eğer çivi yapılmış olsaydı bu adamlardan / Daha sağlamı bulunmazdı onlardan” demiş şair, Sefaköy’de bir direniş destanı yazan üç komünisti tarif edercesine… sefaköy

İsmail Cüneyt, Mehmet Ali Doğan ve Aslan Tel’den oluşan ihtilalci komünist müfreze, Sefaköy’de kaldıkları evin polis tarafından kuşatılmasına karşı yiğitçe çarpıştılar. Orayı granitten bir kaleye dönüştürdüler. Tıpkı 12 Eylül’ün ilk günlerinde Osman Yaşar Yoldaşcan’ın çatışarak girdiği Bağcılar’daki inşaatı çevirdiği gibi…

12 Eylül’ün yukarıdan aşağıya hakimiyetini tamamen kurduğu, devrimin yenilgisinin kesinleştiği ve yaprağın dahi kımıldamadığı o günlerde, yine bir avuç kır çiçeği, “dövüşenler de var bu havalarda” dediler bir kez daha…

İsmail Cüneyt, ateş açarak çemberi yarıp çıkarken, iki yoldaşı bu granitten kaleyi zaptederek şehit düştü. Baharda toprağa düşen tohum oldular… Her biri birer çivi gibiydiler. Yoldaşcan’ın 12 Eylül geldiğinde söylediği gibi “çivi çiviyi söker”di. Öyle de oldu.

İsmail’in komutasındaki Sefaköy direnişi, üç işkencecinin de ölmesiyle sonuçlandı. Hem de faşist generallerin meydanlarda “ezdik-biçtik” diye nutuk attıkları bir dönemde. O öfkeyle her yerde İsmail Cüneyt’i aradılar ve bir yıl kadar sonra, bir tesadüf sonucu bulduklarında da aynı gece “gözaltında kaybettiler”; kurşuna dizdiler hunharca…

Sefaköy, faşist cuntaya karşı direnişin bitmediğini, ihtilalci komünistlerin mücadeleyi kesintisiz sürdürdüklerini gösterdi dosta düşmana… Onları bir kez daha saygıyla anıyoruz.

 

4 Mart 1992 – Eralp YazarEralpYazar02

İzmir’de kuruluş yıldönümü için düzenlenen bir korsan eylemde çatışarak şehit düştü. İhtilalci komünist hareketin 90’lı yıllardaki atılımında öne çıkan kadrolardan biriydi ve kısa wwzamanda gelişerek İsmail Cüneyt müfrezesinde yer almıştı.

 

13 Mart 1995 – Zeynep Poyraz

30 Mart 1995 – Hakan ÇabukZeynep-hakan

11 Mart gecesi Gazi mahallesinde bir kahveyi tarayan kontrgerilla, bir Alevi dedenin ölümüne yol açtı. Bunu duyan Gazi halkı sokaklara döküldü ve katillerin peşine düştü. “Katiller karakolda” sloganıyla başlayan barikat savaşı, İstanbul’un birçok semtinden işçilerin ve emekçilerin Gazi’ye akmasıyla kısa sürede kitleselleşti ve Gazi’yi bir direniş kalesine çevirdi. Devlet, üç gün boyunca Gazi’ye giremedi. Direnişte aralarında Zeynep Poyraz’ın da bulunduğu 17 devrimci ve emekçi, şehit düştü.

Gazi katliamını protesto etmek için Ümraniye- 1Mayıs Mahallesi’nde yapılan eylemde, açılan ateş sonucu Hakan Çabuk yaralandı. Hastanede şehit düştü.

Devletin teslim alma ve bölme politikalarına karşı kitleler, üç gün boyunca sokak sokak dövüştüler, ölümü gözlerde küçülttüler.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …