Üniversitelerde soruşturmalar ve eylemler

universite

Üniversitelerde ikinci yarı yılın açılmasıyla beraber baskılar, soruşturmalar da başladı. Önceden açılmış soruşturmalar kapsamında, onlarca öğrenciye okuldan uzaklaştırma ve disiplin cezaları verildi. Buna karşı öğrenciler de tepkilerini eylemlerle ortaya koydular.

Mersin Üniversitesi’nde güz döneminde yurt yolunun yapılmaması yüzünden araba çarpması sonucu ölen Bahar Selim’in ardından üniversiteyi işgal eden öğrencilerden 121’i hakkında soruşturma açıldı. Öğrencilerin okulda olmadığı tatil dönemine denk getirilen soruşturma kapsamında “tedbir” amaçlı olarak 27 öğrenci okula alınmadı. Öğrenciler 14 Şubat’ta Akbank önünden Üniversite kapısına kadar yürüdü ve basın açıklaması yaptı. “Soruşturmalar, baskılar bizi yıldıramaz” yazılı pankart açan öğrenciler, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Feride’yi, Bahar’ı unutma, unutturma” sloganlarını attılar. Okunan açıklamada asıl baskının rektörlük tarafından öğrencilere yapıldığı belirtilirken, ÖGB’lerin saldırılarına ve hakaretlerine maruz kaldıklarını söylediler. Açıklamadan sonra oturma eylemi yaptılar.

Trakya Üniversitesi’nde ise 70’e yakın devrimci demokrat öğrenciye Ali İsmail Korkmaz’ı andıkları, afiş asıp bildiri dağıttıkları için 2 hafta ile 6 ay arasında uzaklaştırma cezası verildi. Öğrenciler bu saldırılara karşı basın açıklaması yaptı.

4-5 Haziran 2013’te KESK’in yaptığı iş bırakma eylemlerine katıldıkları için 8 asistana 2 yıl kıdem durdurma cezası verilmesi protesto edildi. 17 Şubat’ta Nişantaşı’ndaki Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi kapısı önünde gerçekleştirilen eylemi Eğitim-Sen yaptı. Eyleme DİSK, KESK, TTB, TMMOB yönetcileri de destek verdiler. Asistanlar ise aynı gün kurum içi eğitim gerekçesiyle Göztepe Kampüsü’nde görevlendirildikleri için eyleme katılamadılar. Basın açıklamasında, sendikal örgütlenme üzerindeki baskıların son bulması, soruşturmaların geri çekilmesi istendi. Aynı gün Ankara’da da destek eylemi yapıldı.

Bir yandan baskılarını arttıran üniversite yönetimleri, bir yandan da öğrencilerin parasını bankalara akıtma peşinde. Daha önce değişik üniversitelerde denenmek istenen kampüskart uygulaması, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından da gündeme alındı. 17 Aralık operasyonuyla milyonlarca dolar paranın boşaltıldığı Halkbank’la anlaşılarak öğrencilere zorunlu kimlik kartı dayatılması yapılıyor. Bu kartı almayan öğrenciler yemekhanelerde yemek yiyemeyecek, okullarına giremeyecek.

İÜ Rektörü Yunus Söylet, yolsuzluk operasyonunun üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, büyük bir cüretle öğrencilere Halkbank kartlarını dayatabildi. Kampüskart uygulaması, aynı zamanda öğrencileri fişleme anlamına geliyor. 3 Şubat’ta öğrencilerin cep telefonlarına gelen mesajla 30 Nisan’a kadar bu kampüs kartların alınması bildirildi. Ancak yapılan bilgilendirmeler sonucunda öğrencilerin  yüzde 90’ı bu kartı almadı.

Bu durum daha önce de Yıldız Teknik Üniversitesi’nde hayata geçirilmişti. YTÜ’de öğrencilere İş Bankası’ndan kart alma zorunluluğu dayatılmıştı. Ancak yapılan eylemler ve açılan davalar sonucu bu uygulama iptal edildi.

Bunlara da bakabilirsiniz

Yumuşama, normalleşme, çözüm derken… Yine kayyum saldırısı

Bahçeli’nin 1 Ekim’de yeni yasama yılının açılışında, DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile başladı her şey… …

Hapishanelerdeki hak ihlalleri

Ekim ve Kasım aylarında hapishanelerdeki hak ihlalleri sürüyor. Bir yandan yeni tutuklamalarla hapishanedeki siyasi tutsakların …

Genel-iş ve işbirlikçi sendikaların durumu: KAZANMANIN YOLU

Genel-iş sendikasının örgütlü olduğu CHP’li belediyelerde İstanbul başta olmak üzere peşpeşe grevler yaşandı. Fakat Genel-iş …