✰ 2 Nisan 1948- Sabahattin Ali öldü
1907 yılında Gümülcine’de doğan Sabahattin Ali, savaş yıllarında yoksulluk çekti ve parasız yatılı okullara okudu. İki yıl da Almanya’da okuduktan sonra öğretmenliğe başladı. 1932 yılında Atatürk’ü yeren bir şiir okuduğu iddiasıyla yaklaşık bir yıl tutuklu kaldı. İkinci emperyalist savaşı yıllarında askerde de öğretmenlik yaptı. “İçimizdeki şeytan” romanını yazmasının ardından sivil faşistlerin tepkisini üzerine çekti. Bu dönemde bakanlık tarafından görevinden alındı. İstanbul’a giderek gazeteciliğe başladı. Ardından Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la birlikte çıkardığı Markopaşa, Malum Paşa, Merhum Paşa ve Öküz gibi mizah dergilerinde politik görüşlerini yazmaya devam etti. Ancak bu dergiler de isminin “Milli şef”i çağrıştırdığı iddiasıyla kapatıldı. Bu davalar yüzünden üç ay cezaevinde kaldı. Geçirdiği zor günlerin ardından yurtdışına çıkmak istemiş ama pasaport verilmeyince kaçak yollardan gitmeyi tercih etmiştir. Fakat Bulgaristan sınırında ölü bulunmuştur. Katili olarak yakalanan Ali Ertekin adındaki kişi, birkaç hafta içinde serbest bırakılmış ve sonrasında CHP üyesi ve aynı zamanda emniyet mensubu olduğu anlaşılmıştır. Bu, ilk “faili meçhul” kontrgerilla cinayetlerden biri olarak kalır. Yazdığı yazılarda ezilenlerin haklarını savunan, sisteme muhalif olan Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna gibi romanların yazarıdır. Yanı sıra şiir, öykü de yazan Sabahattin Ali makale ve fıkra yazarlığı dışında çeviriler de yapmış önemli aydınlarımızdan biridir.
✰ 4 Nisan 1968- Amerikalı siyah lider Martin Luther King öldürüldü
1929 yılında doğan King, siyahların haklarını kazanması için mücadele eden liderlerden biridir. Birçok eylem düzenleyen King, Memphis’te kaldığı otel odasının balkonunda uğradığı silahlı suikast sonucu öldürülür.
✰ 8 Nisan 1973- Pablo Picasso öldü
İspanyol ressam Pablo Picasso 1881’de doğdu ve 1900’lerin başında Paris’e gitti. Kübizm akımının kurucusu olarak tanınır, eserlerinde daha çok geometrik imgeleri kullanmıştır. En çok eser veren ressamdır aynı zamanda. Guines’e göre 13.500’den fazla tablosu, 100 bin baskısı, 34 bin kitap resmi ve 300’den fazla heykeli vardır. Ancak onu asıl büyüten 1937’de yaptığı Guernica’dır. İspanya iç savaşını anlatan bu tabloyu gören bir Alman subay, hayranlığını belirtmek için “bunu siz mi yaptınız” diye sorar. Picasso ise “Hayır siz yaptınız” yanıtını verir. O, faşizme olan tepkisini sadece sanatıyla değil, duruşuyla da ortaya koyar.
✰ 10 Nisan 1919 -Meskikalı köylü devrimci önderi Emiliano Zapata öldü
✰ 13 Nisan 1977- Plaza de Mayo Anaları’nın ilk yürüyüşü
Uzun yıllar askeri faşist diktatörlüklerle yönetilen Latin Amerika ülkelerinde binlerce devrimci “kaybedilmek” suretiyle katledildi. Arjantin’de, bir grup devrimci anası, cuntadan hesap sormak için Plaza De Mayo Meydanı’nda her perşembe biraraya gelerek çocuklarını ‘arama’ya koyuldu. Başlangıçta cunta yönetimi tarafından “Perşembe Delileri” denilerek horlanan anaların kararlılığı, faşizme karşı duyulan kin ve öfkeyi harekete geçiren bir kıvılcım oldu. İlk eylemlerini gerçekleştirdikleri 1977’de sayıları 14 iken, 1980’e gelindiğinde 2 bini buldu. Bu süre içerisinde içlerinde 92’si tıpkı çocukları gibi “kaybedilerek” katledildi. Plaza De Mayo anaları, sadece kendi halkına değil, tüm dünyaya örnek oldular. Ülkemizdeki “cumartesi anneleri” bunun bir örneğidir.
✰ 15 Nisan 1985- Adil Can şehit düştü
TKİH’in önder kadrolarından Adil Can, gördüğü ağır işkenceler sonucu Metris Askeri Cezaevi’nde şehit düştü. İşkencehaneden cezaevine ağır hasta olarak gelen Adil Can, tedavisi karşılığında dayatılan faşist yaptırımlara boyun eğmedi ve onurlu bir ölümü seçti.
✰ 16-17 Nisan 1992- Devrimci Sol savaşçıları şehit düştü
Devrimci Sol önder kadrolarından Sebahat Karataş ve Sinan Kukul’la birlikte Eda Yüksel, Taşkın Usta, Ercüment Özdemir, Şadan Öngel, Arif Öngel, Ayşe Nil Ergen, Ayşe Gülen, Hüseyin Kılıç ve Satı Taş Kılıç, İstanbul’da kaldıkları evlere düzenlenen polis operasyonlarında direnerek şehit düştüler. Faşizmin kan kusan cellatlarının “teslim ol” çağrılarına “cesaretiniz varsa gelin” diye haykırdılar. Yiğitçe çarpışarak şehit düştüler.
✰ 19 Nisan 1943- Varşova Ayaklanması başladı
Yahudilerin Nazi faşizminin vahşetine karşı yaptıkları tek silahlı direniş olan ayaklanmadır. Polonya’da 450 bin Yahudi, Nazi kamplarında açlık ve işkence altında katledildiler. Sayıları 60 bine düşen Yahudiler, 1943 yılında ayaklandılar. Ayaklanma sırasında yüzlerce Nazi askeri öldürülürken 13 bin Yahudi de katledildi. Ayaklanma sırasında kamptan kaçmayı başaran Yahudiler, Polonya Silahlı halk direnişine katıldı ve faşizme karşı savaştı.
✰ 22 Nisan 1997- Tupac Amaru gerilları katledildi
17 Aralık 1997’de Peru’da bulunan Japon Büyükelçiliği’ni işgal eden Tupac Amaru Devrimci Hareketi (MRTA) gerilları, eylemin 126. gününde katledildi. Eylemin talepleri, cezaevlerindeki 400 MRTA gerillasının serbest bırakılması ve uygulanan neo-liberal politikalara son verilmesiydi. Emperyalistlerin temsilcilerini kendi inlerinde hapsetmeyi başaran Tupac Amaru gerilları, emperyalist tekellerin temsilcilerini, halka karşı suç işlememiş olanlarla birlikte serbest bıraktılar. Tüm dünya halklarının desteğini almayı da başaramayınca eylemin 126. gününde İsrailli kontrgerilla uzmanlarının eğittiği Perulu komandolar tarafından katledildiler.
11 Nisan 1985- Enver Hoca öldü
Arnavutluk devriminin önderi Enver Hoca, II. Emperyalist paylaşım savaşı sırasında bütün Avrupa’yı dizginsiz bir saldırganlıkla işgal eden Hitler faşizmine karşı Arnavutluk’ta büyük bir direniş başlattı. Arnavutluk Komünist Partisi’nin önderliğinde, dağlardaki antifaşist direnişçileri, komitacıları birleştiren Enver Hoca, 28 bin şehit ve 10 bin esir pahasına faşizmi püskürtmeyi başardı. Sonrasında ülkesinde demokratik halk devrimini gerçekleştirerek sosyalizmin inşasına başladı. Enver Hoca yaşamı boyunca ML’ye bağlı kaldı. Stalin’in ölümünden sonra Kruşçevci, Titocu ve Maocu revizyonizmlere karşı mücadele bayrağını yükseltti. “Üç Dünya Teorisi” ve “Avrupa Komünizmi” gibi anti ML akımlara karşı mücadele yürüttü.