“Greif’te taşeron sistemine karşı mücadele ediyoruz”

Esenyurt Bölge Temsilcisi Engin Yılgın:

TİS sürecimizin tıkanması sonucu fabrika komitemizin aldığı kararla burada bir işgal gerçekleşti. Sendikanın tutumu, işgali gayri meşru göstermek oldu. Bundan dolayı işçi arkadaşlarımızın sendikanın kendi sitesinde yazan yazıyı kaldırmaları yönünde talepleri oldu. Ne yazık ki, sendika yazıyı kaldırmadı. Bizler de sendikanın bu davranışına karşı tepki göstermeye karar verdik ve sendikada aslında bir nöbet görevi gerçekleştirdik. Görevlerini hatırlattık.

Biz direnişimizin ilk günlerinde tüm sendikaları ziyaret etmeye çalıştık. Buradaki direnişin öneminden bahsettik ve dayanışmaya çağırdık. DİSK de ziyaretler gerçekleştirdi, bir takım yardımlarda bulundular. Diğer konfederasyonlardan gelenler ve yardımda bulunanlar oldu. Ancak tam anlamıyla bir sahiplenmenin olduğunu söyleyemeyiz. Direnişimize destek, istediğimiz düzeyde olmasa da ihtiyaçlarımızı karşılama düzeyinde yardımcı oluyor bize.

Direnişi başlattığımızda fabrikaya daralıp kalmayacağız dedik. Patronun taleplerimizi kabul etmesi için çok yönlü eylemler yapacağız dedik ve patronun diğer fabrikalarının önünde de eylemler gerçekleştirdik. Bu süreçten sonra da daha yoğun eylemlilikler planlıyoruz. Sürekli eylemlilikler söz konusu.

Fabrika içerisindeki yaşamı komiteler düzenliyor. Günlük toplantılarla belirleniyor. Temizlik komitesi, güvenlik komitesi vb var. Bu anlamıyla işleyen bir düzen oluştu. Fabrika komitemizin gün içinde kararlar aldığı toplantılar yapılıyor. Bir taşeron sistemi olduğu için, taşeronda çalışan arkadaşlarımızla kadrolu arkadaşlarımız arasında ciddi bir iletişimsizlik vardı. Molalarda dahi ayrı ayrı oturuyorlardı. Birbirlerini tanımıyorlardı. Direniş başladıktan sonra muazzam bir kaynaşma oldu. Birçoğu da bunu ifade ettiler.

Buradaki mücadele tüm taşeron işçileri için de yürütülen bir mücadeledir. O anlamıyla taşeron sistemine karşı mücadelenin yaygınlaşması gerekiyor ve sistemin kaldırılması gerekiyor. İşçilerin yaşadıkları sorunlar, onların kendi mücadeleleriyle çözülecek. Özellikle taşeron sistemine karşı buradaki direnişin yol açıcı olduğunu düşünüyoruz. Direnişin ilk gününden beri bu dayanışmayı yükseltmeye çalışıyoruz. Sınıfı kendi talepleri etrafında örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …