Öncesinde birçok direnişe, eyleme katıldım, ama çatışmalı bir eylemde bulunmamıştım.
Bu 1 Mayıs’ta gaz bombasıyla, tazyikli suyla ve plastik mermiyle tanıştım.
Sabahın çok erken saatlerinde Şişli’de başladık güne. Bir anda bomba sesleri ve koşuşturma arasında kaldık. Biz de koşmaya başladık. Sonra taktık maskelerimizi, ellerimize aldık sapanlarımızı, ceplerimize doldurduk bilyelerimizi, başladık alana yürümeye…
Polisler her köşe başını tutumuştu, barikatlarını kurmuş bekliyorlardı. Sloganlarla yürüdük üzerlerine ve çatışma başladı. Biz ilerledikçe onlar plastik mermi atmaya, TOMA’larını üzerimize sürmeye başladılar. Ara sokaklardan çatışa çatışa alana, DİSK binasına ulaştık.
Binanın önüne geldimizde insanlar sloganlarla bekliyorlardı yürüyüş saatini. Yürüyüş kortejleri oluşturulmuştu, biz de polislerin önüne kadar gittik. Polis anons yapmaya başladı “geri çekilin” diye, ama kitle geri çekilmek yerine ilerleyince TOMA’lar devreye girdi, gazlar atılmaya başlandı.
İnsanlar gazın etkisiyle koşuşturuyordu, ben de koşmaya başladım, bir yandan da yoldaşlarımı kaybetmemeye çalışıyordum. Bu sırada bir gaz bombası tam ayağımın dibine düştü ve nefes alamadım, o telaşla maskemi de çıkardım. Nefes almaya çalıştım, daha kötü oldum. Gözlerim yanıyor, açamıyordum, o an “bitti, buraya kadarmış” dedim.
O sırada kollarımdan yoldaşlarım tuttu ve oradan uzaklaştırdılar beni. Yüzüme süt döküldü, gözlerimi sildim, ama nasıl yanıyor duramıyorum yerimde. Bu nasıl bir insanlık, bu ne acımasızlık diye düşünüyorum bir yandan ve benim gibi gözleri kıpkırmızı binlerce insan var etrafımda, herkes birbirine yardım ediyor. Birkaç dakika sonra kendime geldim, düzenli nefes almaya başladım.
Alanda inanılmaz bir saldırı vardı, her türlü gaz bombaları, plastik mermiler ve asitli sularla kitle engelleniyordu. Bu saldırıda bir yoldaşımız başından yaralandı, onu hemen hastaneye gönderdik. Yanımdaki yoldaşın da dizi yaralandı, ben onun yanında kaldım bir süre.
Bu sırada çatışmalar sürüyordu. Sonra polisler ara sokaklara da saldırmaya başladı. Barikatlarımızı kurduk, sapanlarımız devreye girdi onların plastik mermileri karşısında… Böyle yaklaşık 3 saat çatıştık ve alan boşalmaya, gruplar dağılmaya başladı. Son saldırının ardından biz de çıktık alandan.
Bu bayramımızı Taksim’de kutlayamadık, ama daha birçok 1 Mayıs görecek bu halk, hem de Taksim Meydanı’nda.
1 Mayıs işçinin emekçinin, birlik, dayanışma ve mücadele günü kutlu olsun.