Aylarca gösterişli reklamlarla duyurusunu yapan ve yayın çizgisini “Gezi’den yana” olarak açıklayan Karşı gazetesi, 9 Şubat’ta başlayan yayın hayatını 13 Nisan’da kapattı.
Henüz iki ayı yeni dolmuşken yapılan kapatma açıklamasına Karşı gazetesinde çalışan emekçiler direnişle karşılık verdiler ve gazetenin bulunduğu binadan ayrılmadılar. Karşı gazetesinin yazar kadrosu; kendini Gezi’de bir şekilde ifade etmiş, demokrat, anti kapitalist müslüman, liberal ve sanatçılardan oluşturulmuştu.
İlk kriz, 17 Mart’ta Ağaoğlu’nun reklamının gazetede yayınlanmasının ardından patladı ve iki yazar istifa etti. “Yalana karşı gerçeğin gazetesi” 13 Nisan’a gelindiğinde, ekonomik nedenleri gerekçe göstererek 94 emekçinin işine son verdi. Gazetenin patronu, ekonomik güçlüklerden dolayı bu kararı aldığını söylüyordu. Oysa anlattığı tablo, inandırıcı değil. Üstelik Karşı gazetesinin trajının 10 bin civarında olduğunu ve “kar etmiyor” açıklamasının gerçeği yansıtmadığını söylüyor direnişçiler.
Karşı gazetesi emekçileri kapatma kararının ardından, Zeytinburnu’ndaki gazete bürosunda direnişlerini sürdürüyorlar ve alacaklarını almadan direnişi bitirmemekle kararlılar.
Basın-yayın sektöründe, ağır ve uzun çalışma koşullarına rağmen direnişler fazla olmuyor. 1980’den sonra basın sektöründeki ilk grev, ATV-Sabah çalışanları tarafından gerçekleştirilmişti. İlk dönemlerde oldukça ses getirmesine rağmen, zaman içinde hem Çalık Grubu’nun saldırıları, hem de sendikanın pasif tutumuyla, direniş hukuki mücadeleye indirgenmişti. Süreç içinde, sadece ATV önünde asılı duran “Bu işyerinde grev var” pankartıyla sönümlendi.
Karşı direnişi de bu sektördeki ender direnişlerden biri. Üstelik gazete binasının işgal edilmesiyle de bir ilk gerçekleşiyor. Karşı gazetesi emekçilerine ziyaretler sürüyor. Direniştekiler “Karşı Direniş” isimli günlük bir bülten yayınlayarak direnişlerini duyurmaya çalışıyorlar. Direnişlerine devam eden Punto Deri ve Greif’le sürekli iletişim ve dayanışma içindeler. Direnişçiler; Güvenlik Komitesi, Basın Komitesi, İletişim Komitesi gibi komitelerle görev dağılımı yapmış durumdalar. 1 Mayıs’ta ise Greif ve Kazova direnişçileriyle ortak pankart arkasından yürüme kararı aldılar.
Proleter Devrimci Duruş ve Devrimci Sendikal Birlik, 19 Nisan’da Karşı direnişçilerini ziyaret etti. Sokak girişinde DSB pankartı ve PDD flamaları açıldı ve “Karşı emekçileri yalnız değildir” sloganı atılarak direnişçilerin yanına çıkıldı. Yarım saatlik ziyaret sırasında direnişin gelişimi hakkında sohbetler yapıldı, ATV Sabah grevi, basın sektöründe yaşanan sömürünün geldiği boyut, direnişin geleceği ve nasıl yürümesi gerektiği hakkında konuşuldu. Direnişçiler kendilerine herhangi bir müdahale olması durumunda sonuna kadar direneceklerini belirttiler. Bu direnişin sadece ekonomik değil, aynı zamanda basın alanındaki baskılara karşı olduğunu vurguladılar.
Bir yandan Karşı direnişi devam ediyor, bir yandan da basında işten atmalar sürüyor. Dünya gazetesinde çalışan 50 gazeteci de “finansal sıkışıklık” gerekçe gösterilerek atıldı.