İTÜ Maden Fakültesi öğrencileri, Soma’daki katliama karşı gelişen eylemlerin bir parçası olarak, 16 Mayıs günü fakültelerini işgal ettiler.
Başlayan işgalin talepleri zayıf olmakla birlikte, son derece önemlidir. Soma’daki katliama karşı, doğrudan üretim alanlarında eylem yapılmasına çarpıcı bir örnektir aynı zamanda. Katliam öylesine sarsıcıdır ki, işçiler şalterleri indirmeli, işyerlerinde grev yapmalı; öğrenciler okullarında boykotlar ve işgaller gerçekleştirmeli; forumlar, kendi bölgelerinde direnişe geçmeli, dört bir taraftan yapılan eylemlerle tepki ortaya konmalıdır.
Bu eylemlerin temel talebi, “hükümet istifa” ve “katliamın sorumluları cezalandırılsın” olmalıdır.
İTÜ Maden Fakültesi’ndeki işgal, 12 Eylül sonrasında gerçekleşen ikinci politik üniversite işgali olması yanıyla da son derece önemlidir.
12 Eylül sonrasının ilk politik üniversite işgali, 3 Mart 1992 tarihinde, yine bir madende, Zonguldak-Kozlu’da gerçekleşen göçükte, 267 işçinin ölmesi üzerine, Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirilmiştir. Üç gün süren işgal, polisin saldırısı ile bitmiştir. Bugün İTÜ’de gerçekleşen işgal de, talepleri güçlendirilerek yaygınlaştırılmalı, diğer üniversitelere de yayılmalıdır. Gençliğin ileriye dönük, militan ve toplumsal sorunlara duyarlı yüzü, Soma katliamına karşı tutumunda kendini gösterecektir. Üniversite işgalleri, madenci katliamına karşı öğrenci gençliğin en etkili silahı, en güçlü ve sonuç alıcı eylemidir.