TÜSİAD Genel Başkanı Muharrem Yılmaz’ın sahibi olduğu SÜTAŞ’ın Bursa Karacabey’deki fabrikasında Tek Gıda-İş sendikasına üye olan 56 işçi işten atıldı. 13 Nisan’dan itibaren işten atılan işçiler, fabrika önünde direnişe geçti.
TÜSİAD Başkanlığı sırasında “demokrasi”, “insan hakları” gibi konuları dilinden düşürmeyen Yılmaz, kendi fabrikasından çalışan işçilerin en temel insani haklarını gaspediyor, örgütlenme haklarını ise işten atma gerekçesi olarak görüyor.
AKP hükümeti, işçilerin direnişini Yılmaz’ın konumunu sarsmak için kullandı. Elbette AKP bugüne kadar işçiler üzerinde baskı uygulayan en ağır yasaları çıkarmış, işçilerin örgütlenme haklarını gaspeden pekçok adım atmıştı. Ancak kendi klik çatışmaları sözkonusu olduğunda, SÜTAŞ direnişini, patrona karşı kullandılar. Artan baskı üzerine Yılmaz, TÜSİAD başkanlığından istifa etmek zorunda kaldı. Bu istifa, TÜSİAD tarihinde bir ilk oldu.
İstifa sonrasında işçiler üzerinde baskısını artıran Yılmaz, işçilerin fabrika önünde direniş çadırı kurduğu alana tonlarca gübre döktü. Bu pervasız saldırı işçileri yıldırmadı. Dahası, gübrenin etkisiyle fabrikanın içine ve çevre köylere sinekler yığılmaya başlayınca, SÜTAŞ yönetimi tüm köyleri ilaçlamak zorunda kaldı. İşçiler direnişlerine fabrika önünde devam ediyorlar.
23 Haziran’da atılan işçilerle birlikte Tek Gıda-İş sendikası, İstanbul Ataşehir’deki SÜTAŞ Genel Merkezi önünde basın açıklaması yaparak, işçilerin geri alınmasını ve sendikal örgütlülüğün tanınmasını istedi. Eyleme işçiler halaylar çekerek ve sloganlar atarak başladılar. Açıklamayı Tek Gıda İş Örgütlenme Sekreteri Suat Karlıkaya okudu. Karlıkaya, Aksaray’daki fabrikada 12, Bursa Karacabey’deki fabrikada 14 işçinin sendikaya üye oldukları için işten atıldığını belirterek, fabrika önlerinde direnişlerin devam ettiğini, patronların ve yönetimin direnişi kırmak için her türlü yönteme başvurduğunu açıkladı. Karkılaya taleplerin dikkate alınmadığı koşulda, tüm Türkiye’de eylemleri yaygınlaştıracaklarını ve SÜTAŞ ürünlerini boykota çağıracaklarını söyledi.
SÜTAŞ’ta 2012 yılında da sendikaya üye oldukları gerekçesiyle 30 işçi işten atılmıştı. İşçiler, açtıkları davayı kazanmış ve mahkeme işe dönmeleri yönünde karar vermişti. Buna rağmen işçiler geri alınmadığı gibi, işten atma saldırıları devam ediyor. SÜTAŞ yönetimi hangi işçilerin sendikaya üye olduğunu öğrenmek için zorla e-devlet şifrelerini istemiş, verilmediği koşulda işten atmakla tehdit etmişti. SÜTAŞ’ta 850 sendikalı işçi bulunuyor; bu sayının bine çıkması halinde sendika TİS yetkisi alabilecek.
SÜTAŞ işçilerine polis ve jandarma baskısı da artmış durumda. 8 Temmuz’da fabrika önünde bekleyen işçilere jandarma ve polisler saldırdı. Fabrikanın önünde beklemenin “yasaklanmak” istenmesine karşın işçiler yılmadılar ve oturma eylemine geçtiler. Jandarma işçileri sürükleyerek gözaltına aldı. Fabrika önündeki pankartlar ve flamalar da jandarma tarafından söküldü.