Ortadoğu Bölgesi’nin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini paylaşmak için çıkarılan savaş, bölgeyi kan gölüne çevirdi. Emperyalistler ve işbirlikçileri, IŞİD aracılığıyla halkları birbirine kırdırıyor, Ortadoğu’nun sınırlarını yeniden çiziyorlar. Etnik, dinsel, mezhepsel temelde parçalanmak istenen Ortadoğu’da yaşanan vahşet, büyük bir yıkıma yol açıyor. Kan ve gözyaşı, yoksulluk ve ucuz işgücü, göç, tecavüz ve fuhuş, savaşın ağır sonuçları olarak karşımızda duruyor. İşçi ve emekçiler, ezilen halklar bunun acılarını yaşıyor. IŞİD çetelerini besleyen ve büyüten Türkiye gibi ülkelerde de halklar, bu durumdan doğrudan etkileniyorlar.
Bu emperyalist savaşın bütün ağır sonuçlarını yaşayan biz işçi ve emekçiler, tüm gücümüzle savaş istemediğimizi haykırmak zorundayız. İnsanca yaşamak istiyorsak, bu kanlı savaşı durdurmalıyız!
Emperyalistlerin petrol kavgası için ölmek istemiyorsak, “petrol için kan dökülmesine hayır” diyerek sesimizi yükseltmeliyiz! “Sömürü düzeninin devamı için emekçi kardeşlerimizi öldürtmeyeceğiz de, ölmeyeceğiz de” diyerek sokaklara çıkmalıyız!
Bu savaş sömürücülerin savaşı, bizim değil!
Bizim savaşımız ekmek ve özgürlük savaşıdır!
Ağır vergi yükü altında ezilmemiz yetmiyormuş gibi, vergilerimiz savaş harcamalarına gidiyor. Eğitim, sağlık gibi en temel ihtiyaçlarımıza değil, çetelere gönderiliyor. Vergilerimizle savaş baronlarının, çetelerin beslenmesine izin vermemeliyiz!
Bu kanlı savaş, sömürücülerin daha fazla kar elde etmesi ve daha çok servet biriktirmesi için yapılıyor. Ücretlerimiz sürekli düşerken, zamlar alabildiğine yükseliyor. Her şey özelleştiriliyor, paralı hale getiriliyor. Bugün “ekmek kavgamız” bile, savaşa dur demekten, savaşa karşı savaşmaktan geçiyor!
Bu savaş sömürücülerin savaşı, bizim değil!
Bizim savaşımız işçi sınıfı ve tüm insanlığın kurtuluş savaşıdır!
Kendi davamız için savaşmazsak, geleceğimiz kararacak ve sömürücülerin iştahı hiç kesilmeyecek. Hiçbir paylaşım savaşının sömürücülerin isteğiyle bitmediğini tarih defalarca göstermiştir. Emperyalist paylaşım savaşları, her zaman, işçi ve emekçilerin tek kurtuluş yolu olan sömürüsüz-savaşsız bir dünya kurmak için mücadele etmesiyle son bulmuştur.
Emperyalistlerin askeri olmamak için, kendi kurtuluş davamızın bir neferi olalım! Grev ve direnişlerimizle üretimden gelen gücümüzü kullanalım! Haklarımızı söke söke koparmak için sokakları zaptedelim! Örgütlenerek gücümüzü büyütelim!
KAHROLSUN EMPERYALİST SAVAŞ!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
YAŞASIN DEVRİM ve SOSYALİZM!
Ağustos 2014
Proleter DEVRİMCİ DURUŞ