Alevi kurumları, “zorunlu din dersi”ne karşı eylemlerini arttırarak sürdürüyor. Bu yöndeki başvurular, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM tarafından da onay görmüştü. Bu öğretim yılının başında AİHM’den bu yönde bir karar daha geldi. Ancak AKP hükümeti, bu dersin “din ve ahlak” olduğunu bahane ederek AİHM kararlarını yaşama geçirmiyor.
Bununla da yetinmeyerek eğitimi daha da gericileştiren yeni uygulamaları arka arkaya devreye sokuyor. 10 yaşındaki kız çocuklarının başını kapatıyor, İmam Hatip Liselerini çoğaltıyor ve emekçi çocuklarını ona mahkum ediyor, Peygamberin Hayatı, Kuran gibi dersleri “seçmeli” adı altında zorunlu yapıyor vb…
Bütün bu saldırılar karşısında Alevilerin tepkisi de yükselmeye başladı. Alevi kurumları tıpkı Kürtler gibi okulların açıldığı günlerde boykot kararı aldılar. Alevi Dernekleri Federasyonu üyeleri, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. 23 Eylül’de gerçekleşen eylemde, “Mezhepçi eğitime karşı demokratik mücadele” yazılı pankart açarak “Zorunlu din dersi istemiyoruz” sloganları atan grup, Milli Eğitim Müdürlüğü girişine siyah çelenk bıraktı.
Federasyon Genel Başkanı Rıza Eroğlu, okuduğu basın açıklamasında, AKP hükümetinin eğitim politikasını eleştirdi. “Biz Alevi kurumları ve bireyleri olarak, bu tekçi, ırkçı, mezhepçi yaklaşımların karşısında tavizsiz duracağımızı bildirmek için burada toplandık” dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Alevilere yönelik ihlali belirtmesinin, kendilerinin haklılığını ortaya koyduğunu belirten Eroğlu şöyle devam etti:
“Her şeyden önce ‘hiç kimse inancını değiştirmeye zorlanamaz’ hakkının ihlali, anayasal suçtur… Öncelikle zorunlu din dersleri eğitimden derhal kaldırılmalıdır. Orta öğrenim, imam hatiplere indirgenmekten vazgeçilmelidir. Alevi çocuklarını, inançlarından şüpheye düşüren, sünni müfredata mahkum etmekten vazgeçilmelidir. Bugün burada çocuklarımızı okula göndermeyerek tepkimizi dile getirmenin yanı sıra şunu da söylemek istiyoruz ki, bu eylemlerimiz çoğaltarak büyüteceğiz. İktidarınızı rahatsız etmeye devam edeceğiz ve bedeli ne olursa olsun çocuklarımızı din dersleri eğitimine göndermeyeceğiz.”