Kobane’ye destek eylemleri

 

Kobane’de emperyalistlerin ve Türkiye’nin desteklediği kuşatma ve saldırılar devam ediyor. Kürt halkının kuşatmaya karşı direnişi de aynı biçimde tüm hızıyla sürüyor. BM toplantısında sözde ittifak kararı alanlar, aynı zamanda IŞİD’e silahları sağlayan ülkeler. Türkiye “rehinelerin kurtarılması”nın ardından yarım ağız da olsa IŞİD’e “terörist örgüt” demeye başlamasına rağmen, Erdoğan “IŞİD’e karşı dünyayı ayağa kaldıranlar PKK için neden aynı şeyi yapmıyorlar” diyerek niyetinin IŞİD’e destek yönünde olduğunu da belirtmiş oldu. ABD ile yapılan toplantılarda “tampon bölge” isteğini dile getirdiler ki, bunun da Kobane’nin işgal edilmesi demek olduğu açık.

Kürt halkının direnişi IŞİD’in geçişini engelliyor. Diğer yandan, Türkiye halkları yaşanan IŞİD katliamına karşı eylemleri yükseltiyor. Sınır boyunca nöbet sürerken, 26 Eylül’de sınırın her iki yakasındaki halklar sınır tellerini yıkarak Kobane’ye girdiler. Kobane’de iki saatten fazla kalan ve gerillaların cenazesine katılanlar, geri dönmek istediklerinde sınırı kapatan asker ve polisin gaz bombalı saldırısına uğradılar. Mayınlı bölgede insanların üzerine gaz bombası yağdıranların saldırılarına, IŞİD’in attığı havan topları da eklendi. Bu saldırılar sırasında Kobaneli bir kişi kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Sınırı geçmek isteyenler ise saatlerce yürüdükten sonra Yumurtalık sınır kapısına geldi. Burada asker ve polis, sınırdan girmek isteyenlere fiziki ve psikolojik işkence yaptı, fotoğraf makineleri başta olmak üzere birçok malzemeye el koydu. Sınırdan geçmek isteyenlere “sınır ihlali” gerekçesiyle 1500 lira para cezası kesildi.

Urfa’nın Suruç ilçesindeki sınır nöbeti devam ediyor. IŞD’in Kobane’ye attığı havan toplarının bir kısmı Suruç’a düşmesine rağmen, Türk devletinin sesi çıkmıyor.

Kobane’ye yapılan saldırılar İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Mersin, Samsun, Urfa’da yapılan kitlesel eylemlerle protesto edildi. İzmir’de 27 Eylül’de yapılmak istenen eyleme polis gaz bombaları ve tazyikli suyla saldırdı. 14 kişi gözaltına alınırken, 8 kişi yaralandı.

İstanbul’da 27 Eylül’de Taksim’de eylem gerçekleşti. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un çağrısıyla saat 19.00’da Tünel’de toplanan binlerce kişi, Galatasaray Lisesi’ne yürüdü. Yoğun yağmur altında gerçekleşen eylemde “Kobane halkı yalnız değildir”, “Her yer Kobane her yer direniş”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP”, “Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, Bıji berxadene Kobane” sloganları atıldı.

Galatasaray Lisesi önünde eylemi örgütleyen kurum temsilcileri birer konuşma yaptı. Basın açıklamasında, Kobane’de insanlığa bir saldırı olduğu, AKP’nin IŞİD’e destek verdiği ve bu saldırıların derhal durdurulması gerektiği söylendi. AKP’nin Meclis’e getireceği tezkereye karşı sokağa çıkılması çağrısı yapıldı.

Basın açıklamasının ardından Suruç’tan dönen heyet adına açıklama yapıldı. Kobane’deki halkın moralinin iyi olduğu ve halkların maddi-manevi desteklerine ihtiyaçları olduğu vurgulandı. Yaşanan asker ve polis saldırılarına değinilirken, eylemlerin yükseltilmesi gerektiği söylendi. Basın açıklamasına aralarında Proleter Devrimci Duruş’un da bulunduğu birçok kurum katıldı.

İstanbul’da 28 Eylül’de Gazi Mahallesi, Sarıgazi, Nurtepe, Esenler, Bağcılar semtlerinde eylemler yapıldı. Gazi Mahallesi’nde basın açıklamasının ardından bir grup polis karakoluna yürümek isteyince polis saldırdı. Saldırıya karşı havai fişek, molotof ve ses bombalarıyla direniş gösterildi. Yaklaşık 4 saatin ardından eylem bitirildi.