Somalı madencilerin yürüyüşü

Soma’da maden işçileri yine sokaklarda, yine eylemde. Hükümet, 301’den fazla madencinin katledilmesinin ardından, kameraların karşısında pekçok sözler vermişti, ancak bunların hiçbirini tutmadı.

En başta, madencilerin “haklarını korumak için” çıkartıldığı söylenen torba yasanın, madencinin değil, patronların haklarını korumak için olduğu görüldü. İşçiler, güvenlik denetimleri tamamlanana kadar madene inmeyecek denildi; ama bölgedeki pekçok madende, işten atma tehdidiyle madenciler yeraltına girmeye zorlandı. Çalışmasalar da aylıkları ödenecek dendi; ama ödenmedi, ya da eksik ödendi. Resmi kanallardan, banka hesaplarından toplanan yardımların tek bir kuruşu bile işçilere ulaştırılmadı; hatta rivayete göre “Soma” için toplanan yardımlar “Somali” için toplanan yardımların hesabına aktarıldı. Ve Somalı madenciler, kendilerine verilen her bir söz için yeniden sokaklara çıkmak, eylem yapmak zorunda kaldılar. Öyle ki, Mayıs ayından bugüne, Soma’da pekçok kere eylem yapıldı.

Geçtiğimiz günlerde yapılan eylemlerden biri de, Işıklar Maden Ocağı’nda çalışan bini aşkın işçi tarafından gerçekleştirildi. İşçiler, ücretlerin ödenmemesi ve bordrolarında ücretlerin düşük gösterilmesi nedeniyle madene inmediler, ardından yürüyüş yaptılar. İşçiler, madenin çalışma izni olmadığını, ama çalışmaya zorlandıklarını belirttiler. Patronların ücretleri yükseltme sözünü verdiğini, ama zamsız ücretlerin dahi ödenmediğini söylediler. Gece jandarma gelerek eylemi kırmak istedi, ancak işçiler eylemlerini sabaha kadar sürdürdüler.

Diğer taraftan, Soma Eynez Linyit ocağı işçileri de, ücretlerinin yatırılmamasını ve toplu sözleşmeden doğan 3 ton kömür’ haklarının verilmemesini protesto etmek için, 27 Ekim’de sokağa çıktı. T. Maden-iş ve Dev Maden-Sen üyesi Eynez işçileri, ayın 15’inde ödenmesi gereken ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle Hükümet Konağı önünde toplandılar. Kaymakamın sorunların çözüleceğine dair söz vermesi üzerine, eylemlerini bitirdiler.

Eynez ocağı da, Mayıs ayında katliam gerçekleşen ocağın sahibi olan Soma Kömürleri AŞ’ye ait. İşçiler, Mayıs ayından bu yana ocağa inmiyorlar ve ücretleri İŞKUR tarafından ödeniyor.

Somalı işçiler, aylardır biriken sorunlarının çözümü ve verilen sözlerin tutulması için 28 Ekim günü Ankara’ya yürüme kararı aldı. Yürüyüşe başlamalarının ardından, Ermenek’teki madenci katliamının haberi geldi. Sınıf kardeşlerinin yanında olmak, ortak acılarını paylaşmak ve kurtarma çalışmalarına katılmak amacıyla, hemen yollarını değiştirerek Ermenek’e gitmek üzere otobüslere bindiler. Ancak Uşak’ta yolları kesildi. Devlet zaten yürüyüşe başlamış madencilerin Ermenek’e gelmesinin kendisi için bir tehdit olduğunun farkındaydı, bu nedenle mutlak biçimde engelleye girişti. Katliamın doğrudan sorumluları arasında bulunan işbirlikçi sendika, burada da devreye girerek işçileri durdurdu. İşçiler, sendika ve devletin yine birlikte kurdukları barikatı aşamadıkları için, çaresizlik içinde Soma’ya geri dönmek zorunda kaldılar.

Katliamın gerçekleşmesinden bugüne, Soma işçileri, her bir hak için mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bu eylemlerin içinde, hem sendikanın hem de devletin gerçek yüzünü görüyor, öğreniyorlar. Bugün henüz önlerine kurulan barikatları yıkacak güçte değillerse de, her adımda sınıf olma bilincini biraz daha kazanıyorlar.