Ülker işçileri direnişte

ulker

Ülker fabrikasında Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş sendikasına üye olan işçiler, sendikanın patronla işbirliği yapması ve işçilerin haklarını savunmaması nedeniyle, DİSK’e bağlı Gıda-İş sendikasında örgütlenmeye başladılar. Bu durumu bir dilekçeyle patronlara bildiren işçilerden 9’u işten atıldı.

İşten atılan işçiler, 28 Ekim’den itibaren Ülker’in Topkapı’daki fabrika kapısı önünde direnişe geçtiler. İşçiler, Ülker fabrikasında birçok hak ihlali olmasına rağmen sendikanın buna sesini çıkarmadığını, işçilerin bu durumu kabullenmesi için baskı uyguladığını söylediler.

Fabrikada, 15-20 yıllık işçilerin ücretleri 1000-1200 lira arasında değişiyor. Gece mesaisinin 7.5 saatten fazla olmaması gerekirken, 12 saate varan gece mesaisi uygulamalarıyla işçiler sömürülüyorlar. İşçi alımında ise ayrımcılık yapılıyor. Gerek dini görüşü, gerekse cinsiyet üzerinden ayrımcılık had safhada. Mesela kadın işçi sayısı 12 Eylül öncesinde yaklaşık 400 civarındayken, kadınların direnişlerde öncü rol oynamasının ardından, doğrudan Sabri Ülker’in talimatıyla, kadın işçilerin sayısı düşürüldü.

Resmi tatiller, bayramlar da dahil çalıştırılan işçiler üzerinden, Ülker gıda sektöründe Türkiye’de tekelleşti, “dünya devi” şirketler arasına girdi. Ülker patronu Murat Ülker 2013’de kişisel servetiyle Türkiye’nin en zengini oldu.

Ülker fabrikası, 1980 öncesinde, binlerce işçinin çalıştığı, DİSK’in örgütlü olduğu bir fabrikaydı ve grevler, direnişler örgütlemiş bir işçi kuşağı yaratmıştı. Ancak 12 Eylül sonrasında, işbirlikçi sendikalar eliyle bu geleneğinden koparılmıştı.

İşten atmaların ardından direnişe geçen işçiler, 28 Ekim’de fabrika önünde basın açıklaması yaptılar. Açıklama öncesi, vardiya değişimine gelen işçilere yönelik yapılan konuşmalarda destek verilmesi istendi. Ancak servisler fabrikaya her zaman girdikleri yerden değil, arka kapıdan sokuldu.

Basın açıklamasında ise işçilerin Öz Gıda-İş’ten istifa etme ve Gıda-İş’e geçmelerinin gerekçeleri açıklandı. Aynı gün Ermenek’te yaşanan madenci katliamıyla ilgili bilgilendirme yapıldı. Ülker işçisinin her türlü baskıya rağmen hakkını arayacak kararlılığı göstereceği vurgulandı.

Bu arada devlet, fabrika önünde yoğun bir sivil polis ablukası oluşturdu, vardiya değişiminden çıkan işçilerin direnişteki işçilerle temasa geçmesini engellemeye çalıştı. Direnişçi işçilerin mesai saatleri içinde fabrika önündeki bekleyişleri sürüyor.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …