İşte sermaye savaşları. Yine özelleştirme, yine rant kavgası. Ama bu kez sert kayaya çarptı kaçın kurası.
Kışın ortasında işsiz kalacak yüzlerce işçi kapattı kendini dev kulelere. Vermedi almaya gelen sermayenin cücelerine.
Geri adım atmak zorunda kaldı aç gözlü dalkavuklar. Ama yeter miydi bu, yetmezdi elbette gücün asıl sahibi işçilere.
……
TPAO’nun Doğu ve Güneydoğu’daki sondaj alanlarında taşeronu olarak çalıştırdığı TPIC’den (Turkish Petroleum International Company) artık hizmet almayacağını duyurması, yüzlerce işçiyi harekete geçirdi. Kendilerini sondaj kulelerine kapatan işçiler, kuleleri sökmek için gelen tırları geri gönderdi. Direnişe geçen işçilerin kuleleri terk etmemesi, bölgeye jandarmanın yığılmasına yol açarken, işçilerin kararlılığı TPAO yönetimine geri adım attırdı.
Eylem önemliydi. Çünkü asıl yapılmak istenen, kamu kuruluşu olan TPAO’nun özelleştirilmesi. Bir süredir TPAO, “Bütünsel Dönüşüm Programı” adı altında parçalanmak isteniyor ve yeniden yapılandırılmaya çalışılıyordu. Bu şekilde özelleştirmenin yolu açılacak, TPAO sadece üretim odaklı bir şirket haline dönüştürülüp, diğer sondaj faaliyetleri ve ağır nakliyat dahil bütün işleri yeni kurdukları taşeron şirket aracılığıyla yapacaklardı. Yani getirmek istedikleri yeni bir taşeron şirketi. TPAO yeni bir şirket kurarak TPIC’i tasfiye etmek istiyor, rant kavgası ve koltuk sevdası 850 işçinin ekmeğine mal oluyordu.
Fakat bu sürecin bir parçası olan TPIC’in tasfiyesi düşünüldüğü kadar kolay olmadı. Yüzlerce işçinin işsiz kalmasına yol açacak bu karara, işçiler hızlı bir şekilde direnç gösterdiler. Kulelerin Kürt bölgelerinde yer alması ise, direniş kolaylaştıran unsurların başında geliyordu. Burada yaşayan Kürt halkının sahip olduğu isyan ve direniş ruhu, işçilerin kısa sürede tepki gösterip eyleme geçmesini sağladı. 31 Aralık 2014’te gece saat 24.00 itibariyle işten atılmaları kesinleşen işçiler, yeni bir yıla direnerek girdi.
Sendikanın ve işçilerin başlattığı bu eylemlilik süreci, işçilerin işsiz kalmasını şimdilik ertelerken; TPAO ve TPIC yönetimleri ile Petrol-İş arasında imzalanan protokolle, işçilere 6 ay daha asgari ücret tutarında maaş ödenmesine karar verildi. Bu durum işçilerin kolay kolay pes etmeyeceğini gösterirken, elbette yeterli bir kazanım olamaz. İşçilerin ve sendikanın bundan sonraki süreçte alacağı tavır ve kararlılık, yine işçilerin geleceğini belirleyecek. Kalıcı bir iş ve insanca bir yaşam isteyen işçilerin mücadelesi bundan sonraki süreçte de devam edecek.
DSB
Genel