Hapishanelerden hak ihlalleri haberleri gelmeye devam ediyor. Hasta tutsakları tahliye etmeyerek katleden devlet, şimdi de “iç güvenlik yasası” çıkartarak, çıplak arama, disiplin soruşturmaları ve baskınları devreye sokmaya hazırlanıyor. Bazı hapishanelerde daha yasa çıkmadan bu uygulamalar başladı. Tutsaklar, yaşananları mektuplar ve ziyaretçileri aracılığıyla dışarıya aktarırken, hapishaneleri izleme komisyonlarının inceleme talepleri Adalet Bakanlığı tarafından reddediliyor.
Hapishanelerde en kötü şartlarda ise çocuklar kalıyor. Pozantı’da gardiyanların çocuk mahkumlara tecavüz ettiği ve işkence yaptığı ortaya çıkmış, gardiyanlara göstermelik cezalar verilmişti. Çocuklar ise başka hapishanelere sürgün edilmiş, oralarda gardiyanların saldırılarına maruz kalmışlardı.
Henüz bu olay unutulmamışken, bir tecavüz olayı da İzmir Şakran Hapishanesi’nden geldi. İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun 2 Aralık 2014’te yazdığı raporla ortaya çıkan bu tecavüz ve işkence olaylarından sonra Şakran Hapishanesi’nde Meclis İzleme Komisyonu incelemelerde bulundu. Ancak çocukların büyük çoğunluğu korktukları için gerçekleri anlatamadılar. Yazışmada, çocukların zorla metal kaşıkları yedikleri, kendilerini kestikleri, sıvı deterjanları içtikleri vb belirtiliyor. Gardiyanların ise içeriye yasak maddeler soktukları söyleniyor. Çocuklar, bu durumu gardiyanlara bildirdiklerinde ise birkaç saatliğine başka koğuşa alınıyor, daha sonra tekrar aynı koğuşa getiriliyorlardı. Çocukların vücutlarında sigara söndürüldüğü, yattıkları sırada ayaklarına kolonya ya da parfüm dökülerek yakıldığı çıktı ortaya.
27 Şubat’ta Muğla CHP İl Binası’nda basın açıklaması düzenleyen Meclis Cezaevleri İzleme Komisyonu üyesi ve CHP Milletvekili Nurettin Demir, Muğla E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 4 çocuğun 53 gün boyunca kendilerinden büyük çocuklar tarafından tecavüz ve işkenceye uğradığını açıkladı.
Bir diğer olay da Maltepe Hapishanesi’nde meydana geldi. Cumhuriyet Gazetesi’nde çıkan habere göre 14 Mayıs 2014’te 15 yaşındaki Onur Önal isimli çocuk gardiyanların gözü önünde dövüldü ve komaya girdi. Bu dayaktan bir ay sonra ölen Onur için, hapishane yönetimi “mescitte bayıldı” yalanını uydurmuştu.
TUHAY-DER’in yaptığı basın toplantısında, Van Hapishanesi’nde çocukların IŞİD’e kazandırılmaya çalışıldığını duyurdu. Çocukların verdiği bilgilerde, berber olarak gelen sakallı kişilerin IŞİD propagandası yaptığı ortaya çıktı.
27 Şubat’ta Diyarbakır E Tipi Hapishanesi önünde yapılan açıklamada, çocuk cezaevlerinin kapatılması istendi.
Çocuk hapishaneleri, çocuklar için bir cehenneme dönüşmüş durumda. Bir taraftan işkence görüyorlar, diğer taraftan mafyanın baskısı altında kalıyor, mafyanın (bugün bir de IŞİD çıktı) tetikçiliğine zorlanıyorlar. Devletin en vahşi yüzünü görüyor, insanın insana yabancılaşmasının korkunç örnekleriyle karşılaşıyorlar. Küçücük yaşta, insanlık dışı koşullarla karşı karşıya kalan bu çocukların derhal tahliye edilmesi, çocuk hapishanelerinin kapatılması, bu hapishanelerde görev yapan tüm personelin yargılanarak cezalandırılması gerekiyor.