8 Şubat günü, İstanbul-Kadıköy meydanında “Gericiliğe karşı laik-bilimsel-anadilde eğitim” için miting yapıldı. Arkasından, aynı taleplerle, 13 Şubat günü bütün ülkede boykot gerçekleştirildi. Mitinge katılım yüksekti; sadece öğrencilerin değil, Eğitim-Sen’in de katıldığı boykot etkili olmuştu.
Bu miting ve boykot, son yıllarda AKP eliyle eğitim sisteminin giderek daha gerici hale getirilmesine karşı önemli bir tepkiyi ifade ediyordu. Erdoğan, her fırsatta “dindar ve kindar gençlik” istediklerini söyledi. 4+4+4 eğitim sistemiyle, 5 yaşındaki kız çocuklarının başörtüsü takmasının önünü açtılar. Cemaatçi dersanelerde, karma eğitim zaten yıllar önce kalkmıştı; şimdi ilk ve orta öğretimde de karma eğitimi ortadan kaldırmak istiyorlardı. Zaten imam-hatip okullarında, bu konuda yol almışlardı. Yol aldıkları bir başka konu, imam-hatip okullarının yaygınlaştırılması oldu. Lise sınavlarını öyle bir hale getirdiler ki, düz lise kaldırıldı, bütün liselere sınavla giriş zorunlu hale getirildi, belli bir puanın altındaki çocuklara, tek alternatif olarak imam-hatip okulu dayatıldı. Spor salonu, laboratuvarı olmayan okullara mescit açılması “normal”leştirildi. Liselerde adına “seçmeli ders” denilen “Peygamberin hayatı”, “Kuran” gibi dersler, “seçmese de” zorunlu tutuldu. Kreşlerde ve ana okullarında “değerler eğitimi” adı altında 4-5 yaşındaki çocuklara ölüm-cehennem gibi kavramlar öğretilmeye, yemek duası ettirilmeye başlandı. Diyanet İşleri’nin bütçesi 6 milyar liraya yaklaşarak, pekçok bakanlığın bütçesini geride bıraktı.
Bütün bu saldırılar, AKP’nin ülkeyi dinci-gerici-bağnaz bir topluma, gençleri düşünmeyen-sorgulamayan, Allah korkusuyla egemenlerin sözünden çıkmayan bir sürüye çevirme amacını taşıyordu. Aleviler ve Müslüman olmayanlar tümüyle yok sayılıyor ve asimile ediliyor, laik Sünniler ise bağnazlığa mahkum ediliyordu.
Geçmişte de dinci-gerici saldırganlığa karşı Alevilerin gerçekleştirdiği eylemler, mitingler oldu. Keza AİHM, Türkiye’de zorunlu din dersine karşı dava açan Alevi çocuklarını haklı bulmuş, onların din dersine girmemeleri gerektiği kararını almıştı. Ancak bu eylemler ve kazanımlar, AKP’nin gerici saldırganlığını durdurmaya yetmedi. Bugün bir adım daha ileri atıldı ve önce bir miting, ardından bütün ülkeye yayılan bir boykot gerçekleştirildi.
8 Şubat mitingi
Alevi Bektaşi Federasyonları, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Vakıfları Federasyonu ve Eğitim-Sen’in örgütlediği, “Gericiliğe karşı laik, bilimsel, anadilde eğitim” mitingi 8 Şubat’ta Kadıköy’de yapıldı. Kadıköy Belediyesi ve Haydarpaşa Numunesi yönünden kortejler oluşturarak sabahın erken saatlerinden itibaren Kadıköy Meydanı’na yüründü. Alevi kurumlarının yanı sıra, aralarında PDD’nin de bulunduğu pekçok kurum mitinge katıldı.
“Devletin Alevisi olmayacağız”, “Savaşa değil eğitime bütçe”, “Zorunlu din dersi kaldırılsın”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları yürüyüş boyunca ve miting alanında atıldı. Saygı duruşunun ardından semah yapıldı. Mitingi örgütleyen kurum temsilcileri konuştu. Ortak basın açıklamasında ise AKP’nin eğitimde gerçekleştirdiği saldırılara değinildi. Bu saldırılar karşısında boyun eğilmeyeceği vurgusu yapıldı. Miting söylenen türküler ve çekilen halaylarla son buldu. Mitinge on binlerce kişi katıldı.
13 Şubat boykotu
13 Şubat’ta AKP hükümetinin eğitimdeki gericileştirme politikalarına karşı Eğitim-Sen ve Alevi kurumlarının çağrısıyla okullarda boykot yapıldı. Öğrenciler okula gitmediler, öğretmenler greve çıktılar. Boykot için okul önlerinde veliler, öğretmenler ve öğrencilerin katıldığı yürüyüşler ve basın açıklamaları gerçekleşti. Boykotun yapıldığı her yerde kitleler sokaklara döküldü ve Milli Eğitim İl ve ilçe müdürlüklerine yürüyüşler yaptılar.
İzmir’de valilik boykotu “yasak” ilan etti ve boykot için yapılan yürüyüşe saldırdı. Gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla kitleye saldıran polis, aralarında sendika başkanlarının da bulunduğu 25 kişiyi gözaltına aldı.
İstanbul’da Eğitim-Sen Beyazıt’ta toplandı. Beyazıt tramvay durağında toplanan kitle, saat 13.30’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüdü. PDD ve birçok devrimci kurum da katıldı. Yürüyüş boyunca sloganlar atıldı. Cağaloğlu Yokuşu’ndaki İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne polis tomalarla barikat kurdu. Burada Eğitim-Sen adına yapılan açıklamada, eğitimdeki gericileştirme yasalarının bir an önce geri çekilmesi istendi. Eylemlerin büyüyerek devam edeceği belirtildi.
* * *
Bu eylemler önemli bir dönüm noktasını ifade ediyordu. Alevi halkının ilk defa gerçekleştirdiği boykot, devlette büyük bir korkuya yol açtı. Bazı illerde yasaklama kararı çıkarttılar, sadece öğrencileri değil, öğretmen ve velileri de tehdit ettiler. Başta İzmir olmak üzere birçok yerde kitlesel gözaltı ve tutuklama terörü estirdiler. Genel olarak yoksaymaya çalıştılar, etkisiz kaldığını iddia ettiler.
Sadece bu korku ve saldırganlık bile, boykotun etkili olduğunu gösteriyor. Kararlı bir mücadele ile, AKP’nin politikalarını yerle bir etmenin mümkün olduğunu da…