Bursa’da Renault ve Tofaş işçilerinin başlatığı direniş, kısa sürede metal işkoluna bağlı diğer fabrikalara da sıçradı. 10 bini aşkın işçi, fabrika içinde ve önünde eylemlerini sürdürüyor.
Metal işçileri, uzun süredir ücretlerin düşüklüğüne, çalışma koşullarına ve en önemlisi faşist Türk Metal sendikasına karşı tepkilerini dile getiriyordu. Metal sözleşmesinin çok kötü koşullarda imzalanması, Birleşik Metal sendikasının da grev kararının arkasında durmaması, metal işçileri için bardağı taşıran bir etki yarattı. Son bir aydır bunu eylemleriyle de ortaya koydular. Fakat değişen bir şey olmadığı gibi, Türk-Metal çetelerinin saldırısına uğradılar. Son çare olarak fiili grevi başlattılar ve toplu olarak sendikadan istifa ettiler.
İşçilerin üç temel talebi bulunuyor:
1-Eylemlerinden dolayı tek bir işçinin atılmayacağına dair garanti verilmesi.
2-Aynı işkolunda olan Bosch’ta imzalanan TİS’in kendileri için de geçerli olması. (Bu durumda ücretlerine aylık 500 civarında bir artış sözkonusu olacak.)
3-Faşist Türk-Metal sendikasının işyerlerinden çıkartılması.
Devlet, patronların devleti!
İşçilerin talepleri bu kadar sade iken, patronlardan bakanlara ve işbirlikçi sendikalara kadar hepsi, bu taleplerin karşılanamaz olduğunu söylüyor. Bursa Valisi ve AKP’li milletvekillerinin de devreye girmesiyle yapılan görüşmelerde, yine Türk-Metal ile protokolü dayattılar. İşçilerin bunu kesin bir şekilde reddetmeleri üzerine, “işçi temsilcileri” ile yaptıkları toplantıda da, “TİS’in imzalanmış olduğu, yasalaştığı, yasaları çiğneyemeyecekleri” yalanına başvurdular. Sanki bu ülkenin bizzat cumhurbaşkanı yasaları çiğnemiyormuş gibi!
Çalışma Bakanı’ndan Maliye Bakanı’na tüm hükümet yetkilileri, bir kez daha patronların temsilcisi olduklarını, onların çıkarlarını savunduklarını ortaya koydu. İşçilerin direnişiyle patronların ne kadar zor durumda kaldıklarını ve “ülkenin zarar ettiğini” söylüyorlar. İşçilerin kaldığı zor durumlardan, düşük ücretlerden, ağır çalışma koşullarından bahseden yok!
İşçiler sadece bir vardiyada 400 araba üretiyorlar! En fazla ihracat, otomotiv sektöründe yapılıyor. Başta Tofaş olmak üzere otomotiv patronları, her yıl kar üzerine kar ekliyor! Ama işçilere 500 TL’lik bir zammı çok görüyorlar! Kaç-AK Saray’da 1000 TL’lik bardakla, kilosu 4 bin TL’lik “beyaz çay” içenler, sözkonusu işçiler olunca, “kaynak yok”, “yasal değil” diyor! Kaç-AK Saray’ın sadece elektrik tutarı, 30 bin işçinin asgari ücretine eşit!
İş, ekmek, özgürlük yoksa OY DA YOK!
Sadece AKP değil, bu sömürü ve soygun düzeni varolduğu sürece hangi hükümet işbaşına gelse, patronları savunacak! Bugün muhalif olan partilerin, işçilerin yanında görünmesi, oylarını alabilmek içindir.
Metal işçileri haklı olarak, talepleri karşılanmaz ise, hiçbir partiye oy vermeyeceklerini duyurdular. Onlar faşist Türk-Metal’e olduğu kadar, Birleşik Metal’in uzlaşmacı çizgisine de tepki gösterip kendi temsilcilerini seçtikleri gibi, AKP dahil tüm düzen partilerine gereken dersi verecekler!
İşçiler kendi deneyimleriyle sarı-işbirlikçi sendikaların yüzünü gördüler. Onların patronlarla birlikte çalıştığını, işçilerin değil, patronların çıkarlarını savunduklarını anladılar. Aynı şekilde muhalefeti-hükümetiyle düzen partilerinin de patronlardan yana olduğunu görecek ve kendi sınıfsal çıkarlarının mücadeleden geçtiğini anlayacaklar.
Genel grev, genel direniş!
Metal işçileri, dayanışmaya gelen herkese, bulundukları yerde eyleme geçmelerini, direnişlerine en büyük desteğin bu şekilde verileceğini bildirdi.
Başta işçi sınıfı olmak üzere, emekçi memurlar, aydınlar, öğrenciler, yüreği emekten yana olan herkes, bu çağrıya kulak vermeli ve gereğini yapmalıdır!
Patronlar, hükümet ve işbirlikçi sendikalar birlik halinde, işçilere saldırıyorlar. Devletin valisi, savcısı, milletvekilleri elbirliği ile direnişi boğmaya çalışıyor. İşçilerin örgütsüz olmasından yararlanıp onları kandırmaya ve bölmeye uğraşıyorlar.
Bunu durdurmanın tek yolu, metal işçilerinin başlattığı direnişi büyütmektir! Üretimden gelen gücümüzü ortaya koyalım! Genel grev-genel direniş ile hayatı durduralım! Hayatı yaratanların bizler olduğunu, patronlara ve çanak yalayıcılarına bir kez daha gösterelim!
Metal işçisi yalnız değildir!
Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!
Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar birleşin!
20 Mayıs 2015
DSB-Devrimci Sendikal Birlik