HDP milletvekili Levent Tüzel, Davutoğlu’nun HDP’den “bakanlık” önerdiği üç kişiden biriydi. Tüzel, düzenlediği bir basın toplantısı ile bu teklifi kabul etmediğini duyurdu.
HDP, günler öncesinden “seçim hükümeti”nde yeralacağını bildirmişti. MHP ve CHP reddettiği halde, AKP ile başbaşa kalma pahasına bu kararını değiştirmedi. Üstelik Davutoğlu, “bakan” olacak kişileri kendisinin belirleyeceğini ve kapalı zarfla o kişilere tebliğ edeceğini duyurduğu halde… HDP’li yetkililer, önce bunun “kabul edilemez” olduğunu söylediler. Fakat sonra bu dayatmayı bile içlerine sindirdiler.
Davutoğlu’nun hangi HDP’li vekillere “bakanlık” önerdiği belli olunca, HDP Eşgenelbaşkanı Figen Yüksekdağ, gazetecilerin önüne çıkıp, önerilen kişilerin bakanlığı kabul edeceğini duyurdu. HDP olarak böyle bir hükümette yeralmayı gerekçelendirmeye çalıştı.
Aynı saatlerde MHP milletvekili Tuğrul Türkeş’in, de parti kararına rağmen teklifi kabul ettiği netleşti. Böylece kurulacak “seçim hükümeti”nde faşist Türkeş’in de yeralacağı belli oldu.
Akşam saatlerinde basın toplantısı düzenleyen Levent Tüzel, bu teklifi kabul etmeyeceğini duyurarak, hem AKP’yi hem de HDP’yi şaşırttı. Tüzel, “AKP ve Erdoğan’ın hiçbir yasa, teammül, prosedür vb. dinlemeden bu hükümeti dayattığını, ‘halka saldırı hükümeti’nde yer almayı doğru bulmadıklarını” söyledi. Bu kararın kurucusu olduğu EMEP’e ait olduğunu belirten Tüzel, HDP ile bu konuda “ayrıksı” düştüklerini de belirtti.
EMEP ve Tüzel, böylesi bir kesitte tarihsel bir tavır belirlemiş oldu. HDP’nin seçim vaatlerine de ters düşen, AKP’ye meşruiyet kazandıran bu karara ortak olmadığını gösterdi. Siyaseten bağımsız bir tutum izleyerek, HDP içindeki kuyrukçu anlayışlarla da arasına sınır çekti. Tarih karşısında böyle bir utancı taşıma ağırlığından da kurtulmuş oldu.
Böylece “seçim hükümeti” 2 HDP’li, 1 MHP’li, 1 BBP’li diğerleri AKP’li olan bir dağılımla kuruldu.