Emperyalistler ve işbirlikçileri, yıllardır Stalin’e saldırıyor Diğer yönleri bir yana, Stalin’in ikinci emperyalist savaşta Nazi Almanyası’na karşı görkemli direnişte oynadığı rol, onun farkını görmeye yeter. Emperyalist-kapitalist sistem içinde hangi lider, devlet başkanı oğullarını savaşa göndermiştir? Hangisinin oğlu savaşta esir düşmüş, öldürülmüştür? Bırakalım devlet başkanlarını, komutanların, bürokratların arasında bile oğlunu savaşa gönderen pek görülmez. Ülkemizde de yıllardır süren savaşta binlerce asker öldü, aralarında bir tek zengin çocuğu, devletin ve ordunun üst kesiminin oğlu var mı?
Stalin’in manevi oğlu olarak bilinen Artyom Sergevev, bir anısında şunları söylüyor:
“Stalin, oğulları Yakov ve Vassili’yle beni toplayıp şöyle dedi: ‘Çocuklar, yakında savaş var, asker olmanız gerekecek!’ Yakov ve ben topçu olduk. Vassili ise pilot. Üçümüz de daha ilk günden savaşa gittik. Stalin, bizim hiç gecikmeden alınmamız için telefon etti. Baba olarak bize bahşettiği tek ayrıcalık buydu!”
Artyom Sergeyev de dahil olmak üzere Stalin’in bütün oğulları cepheye gider. İçlerinden Yakov, Nazilere esir düşer. Naziler, onun Stalin’in oğlu olduğunu anlayınca, Sovyetlerin elinde esir olan mareşal Paulus ile değiş-tokuş yapmak isterler.
Stalin buna yanaşmaz. “Oradakilerin hepsi benim oğlum” der ve ekler: “Bir mareşali bir erle değiş-tokuş edemem!” Stalin’in bu yanıtı üzerine Naziler, Yakov’u kurşuna dizerler.
Yakov, orduda topçudur. Son havan topuna kadar yerinde kalıp düşmanı biçmeye devam etmiş bir savaş kahramanıdır. İçinde babasının bir fotoğrafı olan komsomol kartı vardır üzerinde. Almanlar onu aylarca esir tutarlar. O, yeminine, vatanına, şerefine sadık kalarak onurluca bir tutum gösterir ve bir kahraman gibi ölür.
İşte bu “yürekli adam”dan ulaşan son sözler: “Eğer ülkemi yeniden göremeyeceksem, babam Jozef Stalin’e ona hiçbir zaman ihanet etmediğimi ve Alman propagandasının uydurmalarının tamamen yalan olduğunu söylemenizi istiyorum.”
Stalin’in başka bir sözünü daha biliyoruz. “Olabilecek en fazla sayıda Alman generali ele geçirmeliyiz, bir tek adamla değiştirmek için: Ernst Thaelmann”
Ernest Thaelmann, Alman Komünist Partisi’nin (KDP) genel sekreteridir. KDP ve ona bağlı “Kızıl Cephe Savaşçıları Birliği” Hitler faşizmine karşı büyük bir mücadele başlatmıştır. Ernest Thaelmann Naziler tarafından tutuklanana kadar bu birliğin başında yer alır. Birlik, son neferine kadar savaşır, ancak verilen mücadele faşizmi engelleyemez. Nazilere tutsak düşen Thaelmann katledildi. İşte Stalin’in “çok sayıda Alman generali ele geçirerek” kurtarmaya çalıştığı komünist önder Thaelmann budur.
(Molotov Anlatıyor – Yordam Yay.)