Adana’ya şehitlerin ışığı yayıldı

Ankara’da bombalı saldırıda katledilenlerin parçalanmış bedenleri ekranlara yansıdığında birbirine koştu herkes. Katliam haberi duyulur duyulmaz Adana Eğitim Sen Şubesi toplantı kararı aldı. Cenazelerimizi karşılamaya hazırlanırken katliamı protesto etmek için basın açıklaması yapıldı.

Evli çift KESK-BTS Adana Şube Üyesi Yılmaz Elmascan ve KESK-Eğitim Sen Adana Şube Üyesi Gülhan (Can) Elmascan’ın ölüm haberi ilk ateş olarak düştü Adana’ya. Ardından Dilan ve Şebnem’in, Hacı ve Erhan’ın ateşleri…

Uğur Mumcu Meydanı’nda akşam saatlerinde Dilan’ın cansız bedenini binlerce kişi karşıladı. Ertesi gün diğer şehitlerimizle birlikte gömülmek üzere Dilan, Adli Tıp morguna götürüldü.

Ertesi gün DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin almış olduğu 2 günlük grev için sabah saat dokuzda, Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan kurumlar, Atatürk Caddesi’nden Uğur Mumcu Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Kurumlar adına Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca basın açıklaması gerçekleştirdi. Karaca sözlerini şöyle bitirdi: “Acımız büyük, yaralarımız derindir! Katliamın sorumluları hesap verene kadar susmayacağız, yılmayacağız ve asla affetmeyeceğiz!” Yürüyüş, bütün kurum temsilcileri ve üyelerinin, devrimci dergi çalışanları ve okurlarının, HDP ve CHP milletvekillerinin, işçi ve emekçilerin, üniversite ve liseli gençlerin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

O gün semtlerde de protesto gösterileri yapıldı. Bu gösterilerde polisin gazı ve kurşunu eksik olmadı yine. Çok sayıda yaralı ve gözaltı yaşandı. Denizli Mahallesi’nde ise annesinin kucağında kurşun yağmuruna tutulan üçbuçuk yaşındaki Tebriz bebek katledildi. Ankara Garı’ndaki kan ve beden gölüne bebek kanı ve bebek bedeni de bulaştı.

Şebnem Yurtman ve Hacı Mehmetşah Esin’in cenazeleri sabah saatlerinde toprağa verilirken, iki günlük Genel Grev için Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan binler, Uğur Mumcu Alanı’na aktı ve diğer cenazelerini bekledi. Öğleden sonra, Dilan Sarıkaya ve Erhan Avcı ile üçbuçuk yaşındaki Tebriz Dora’nın cenazeleri İstasyon Meydanı’na getirildi. Cenazeler geldiğinde hep bir ağızdan binlerce kişi faşizmi lanetledi, mücadeleyi yükselteceğine and içti.

Tören alanında kürsüden HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ile Tunus Halk Cephesi Genel Sekreteri Hamma Hamami konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Erhan Avcı’nın cenazesi Küçükoba Mezarlığına, Tebriz Dora ve Dilan Sarıkaya’nın cenazeleri ise Kabasakal mezarlığına götürüldü. Kabasakal ve Küçükoba mezarlığına arabalarla uzun konvoylar halinde gidildi. Katılım öylesine büyüktü ki, Adana’nın trafiği allak-bullak oldu. Mezarlıklarda da büyük bir katılımla anma yapıldı. Mücadele andı içilen ve hesap soran sloganlar atıldı. Şehitlerimiz toprağa verilirken sloganlarla uğurlandılar… Uğruna ölümü göze aldıkları barış, özgürlük ve demokrasi özlemlerinin mutlaka yerine getirileceğine dair hepsine teker teker söz verildi…

Ertesi gün taziyeler ve anmalar gerçekleşti.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla, Gülhan Elmascan’ın 2 yıldır görev yaptığı Celalettin Sayhan İlkokulu önünde toplanan kitle, anma gerçekleştirdi. Bir yıllık eşi makinist Yılmaz Elmascan ile birlikte yaşamını yitiren rehberlik öğretmeni 25 yaşındaki Gülhan’ın fotoğrafları taşındı ve 10.04’te bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. AKP ve savaş karşıtı sloganlar atıldı. Gülhan öğretmenin okuldaki arkadaşları, duygu ve düşüncelerini ağlayarak anlattılar. Sonra da okuldaki odasına girip masasına fotoğrafını koyarak karanfillerle donattılar.

Çukurova Üniversitesi öğrencileri kampüste bir anma gerçekleştirdi. Öğrenciler, Ankara’da katledilen arkadaşları Dilan Sarıkaya’nın fakültesinin önünde oturma eylemi gerçekleştirdi.

Tüm Bel-Sen ve Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyeleri de anma gerçekleştirdi. Gar önünde kurulan taziye çadırını çok sayıda insan ziyaret etti. BTS’nin çağrısıyla yapılan anmaya büyük bir katılım gerçekleşti. Anmada katliamda hayatını kaybeden 14 BTS üyesi (ve diğer katledilenler) için bir dakikalık siren çalındı. Sonra garın içine girilerek fotoğraflarıyla süslenmiş tren üzerine kırmızı karanfiller atıldı, şiirler okundu. CHP ve HDP milletvekilleri de anmada bulundular.

BTS Adana Şube Yöneticisi Ahmet Avşar yaptığı konuşmada, IŞİD’İ büyütüp besleyen AKP Hükümeti’nin katliamın sorumlusu olduğunu dile getirdi. Hayatını kaybeden emekçilerin sömürüsüz ve özgür bir dünya için mücadele ettiklerini, geride kalanların ise karanlığı yırtacağını, paranın saltanatı yıkılana, katiller hesap verene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

Dilan Sarıkaya ve Erhan Avcı için kurulan taziye çadırlarına da yüksek katılımlı ziyaretler gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Katledilenlerin ailelerine maaş bağlanacağı” yönündeki açıklamasının ardından, Adana Valiliği görevlileri de taziye çadırına geldiler ama her iki aile de kabul etmedikleri için geri dönmek zorunda kaldılar. Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya “Maaş istemiyoruz. Katilleri bulsunlar” derken, Erhan Avcı’nın eşi Binnaz Avcı da, “Onların maaşına ihtiyacımız yok, lanet olsun onların paralarına da bağlayacakları maaşa da, biz failleri ve katilleri istiyoruz” diyerek kararlı ve onurlu bir duruş sergilediler. Onlar çocukları ve eşlerinin ne uğruna mücadele ettiklerinin bilinciyle davrandılar ve tıpkı Erhan Avcı’nın annesi Fazile Avcı gibi, “artık sadece Erhan’ın değil tüm yaşamını yitirenlerin annesiyim” dediler. Hepsi de katliamın sorumlusunun Erdoğan ve hükümet olduğunu belirterek yargılanmalarını istedi.