Kadına yönelik yeni saldırı: “Boşanma komisyonu”

bosanma-eylem

Mecliste kurulan “boşanma komisyonu”nun hazırladığı rapor, AKP hükümetinin kadına bakışını bir kez daha resmetti.

Mayıs ayında kamuoyuna açıklanan raporda, tecavüze uğrayan kadınları tecavüzcüsüyle evlendirme dahil, pek çok çağdışı uygulama bulunuyor. Tecavüz ettiği kişiyle evlenen tecavüzcü “5 yıllık evlilikte sorun çıkmaz ise denetimli serbest bırakılacak.” Dahası, “mağdur ve suçlu 15 yaşından küçük ise suç ortadan kalkacak.” Böylece tecavüzcü aklanacak, hatta suçu görmezden gelinecek.

Raporda yer alan bir başka öneri ise, “aile mahremiyeti” adı altında, açılan davaların gizli yürütülmesidir. AKP’nin kamuoyundan saklamak istediği tüm dosyalara “gizilik kararı” aldırdığını biliyoruz. Şimdi buna, kadınlara yönelik şiddet davalarını da eklemek istiyorlar. Böylece kadınları yalnızlaştırmayı ve sindirmeyi amaçlıyorlar.

Ayrıca “aile danışmanlığı” ve “boşanma süreci danışmanlığı” adı altında, boşanmaları engelleme çabaları var. Bu danışmanlığa hizmet verecek uzmanların da “milli kültüre duyarlı” bir şekilde yetiştirilmesi söyleniyor. Kadın şiddet de görse aileyi korumak adına “milli-dini” her tür çağdışı argümanı kullanıyorlar.

Daha önce “üç çocuk” şartı koyan Erdoğan, “Müslüman aile nüfus kontrolü yapmaz” diyerek fetvasını verdi. Kadını sadece anne olarak gören ve kapatan faşist zihniyet, her yanından dökülüyor.

Kadının içinde bulunduğu durum, toplumun düzeyini belirler. Gerici-faşist iktidarların toplumu daha geriye çekmede, ilk başta kadını hedefe çakmaları bundandır.

Ancak kadınlar boyuneğmiyor. Diğer saldırılara karşı olduğu gibi “boşanma raporu”na karşı da tepkilerini ortaya koydular. Dinci gericiliğe ve faşizme karşı mücadelede, dün olduğu gibi bugün de kadınlar en önde yerini alacaktır.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …