Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla 31 Mayıs akşamı İstiklal Caddesi’nde toplanan kitle, Haziran şehitlerini andı, devletin yaptığı katliamı protesto etti.
Devlet bir gün öncesinden Gezi Parkı’nı bariyerlerle çevirmişti. Eylemden saatler önce polisler, İstiklal Caddesi’ne çıkan bütün sokakları tutmuştu. Bütün bu önlemlere rağmen, kitleler İstiklal’de toplandılar.
Eylem çağrısı saat 19.30’du. Kitleler daha erkenden toplanarak sloganlar eşliğinde yürüyüşe başladı. Sloganlar eşliğinde Fransız Konsolosluğu önüne kadar yüründü. Burada polis barikatlarıyla karşı karşıya kaldı. Barikatın önünde oturma eylemi yapıldı.
Kitlenin çoğu Haziran şehitlerinin resimlerinin basılı olduğu “Hayır Bitmedi Mücadeleye Devam! Gezi 4. Yılında” yazılı tişörtleri giymişti. Ayrıca KHK ile ihraç edilen ve işine geri dönmek için açlık grevi yaptıkları için tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça da unutulmadı. Onların resimlerinin basılı olduğu dövizler taşındı. Keza Hopa’da 31 Mayıs 2011’de polis saldırısında yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun da dövizleri taşındı.
Taksim Dayanışması adına hazırlanan ortak açıklamayı Mücella Yapıcı okudu. Açıklamada “bu zor günlerde sokakta eylem yapan, direnişte olan herkese selam olsun” dendi. Gezide katliam emrini verenlerin ve katliam yapanların yargılanmadığı, bazı polislere göstermelik cezalar verilerek aklanmaya çalışıldığı hatırlatılarak, “peşini bırakmayacağız” dendi. Ayrıca OHAL’in kaldırılması KHK’lerin iptal edilmesi istendi. Eylem bu konuşmalardan sonra sonlandırıldı.
Aradan 4 yıl geçmesine rağmen, egemenlerin korkusu hala devam ediyor. Günler öncesinden Gezi Parkı ve Taksim Meydanı’na TOMA’ların getirilmesi ve polislerin yığılması, bu korkunun en somut göstergesiydi. Buna rağmen yine binlerce kişi, Gezi şehitlerini anmak için toplandı. Kitlenin coşkusu ve kararlılığı, devletin şiddetinin kar etmeyeceğini bir kez daha gösterdi.