AKP hükümeti bir grevi daha yasakladı. Cam işkolunda faaliyet gösteren Şişecam grevi de, yasaklar zincirine eklendi. Bu AKP dönemindeki 12. grev yasağı oldu. Ama işçiler grev yasağına eylemle cevap verdi.
Şişecam işçilerinin örgütlü olduğu Türk-iş’e bağlı Kristal-iş sendikası ile Şişecam patronu arasında yapılan TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, Şişecam işçileri grev kararı almıştı. 24 Mayıs’ta uygulamaya geçirecekleri grev, Bakanlar Kurulu kararı ve Erdoğan’ın imzasıyla yasaklandı. Yasaklama gerekçesi, yine “milli güvenliği tehdit”ti! Fakat işin esasının ekonomik nedenler olduğu açıktı.
Cam üretiminde dünya devi
Şişecam fabrikası 1935’te kuruldu. Bugün, Türkiye’nin en güçlü sanayi kuruluşlarından biri ve dünya devi konumunda. 150 ülkeye ihracatı, 13 ülkede faaliyeti var. 26’sı yurtdışında toplam 44 üretim tesisi bulunuyor. Düzcam üretiminde Lüleburgaz, Trakya Otocam, Yenişehir ve Polatlı’daki fabrikaların yanısıra Bulgaristan’da 2, Romanya’da 1 fabrikası var.
Otomotiv camında Almanya’da 2, Slovakya’da 1, Macaristan’da 1, Rusya’da 2, Hindistan’da 1, Mısır’da 1 fabrikaya sahip.
Cam ev eşyasında Kırklareli, Denizli, Tuzla ve Eskişehir’de 5 fabrika, mağazalar var. Yurtdışında ise Bulgaristan’da 1, Rusya’da 1, Hollanda’da 2, ABD’de 1, İspanya’da 1, Almanya’da 1, İtalya’da 1 fabrika bulunuyor.
Ambalajda Mersin, Yenişehir, Eskişehir ve İstanbul’da fabrikalar. Rusya’da 7, Gürcistan’da 1, Hollanda’da 3, Ukrayna’da 1 fabrika…
Kimyasal da üretiyor Şişecam fabrikası. İtalya’da, Avusturya’da, Bosna-Hersek’te, Hollanda’da, Mısır’da, Çin’de soda, krom ve oxyvit fabrikaları var.
Düzcam üretiminde dünyada 5, Avrupa’da 1. sırada yeralıyor.
Cam ev eşyasında 20 bin çeşit kapasitesi ve üretimle dünyada 3, Avrupa’da 2. sırada. Biri Milano’da 51 mağaza.
Cam ambalajı üretiminde Avrupa’da 4. sırada. Rusya’da 5, Ukrayna’da 1 ve Gürcistan’da 1, toplam 10 tesisi var.
Şişecam elektriğini kendisi üreten bir fabrika. 2.3 milyar kWh elektrik üretimi ile ulusal şebekeye de elektrik veriyor.
1988’de madenciliğe başlıyor. Yılda 4.5 milyon ton üretim kapasitesine ulaşıyor. Soda ve krom kimyasalları, endüstriyel hammaddeler, cam elyafı, Vitamin K3 türevleri ve sodyum metabisülfitte, 5 ülkede ve 20 tesisi var.
Soda üretiminde Avrupa’da 4. ve dünyada 10. sırada. Sodyum bikromat ve bazik kromsülfat üretiminde dünyada 1, kromik asit üretiminde 4. sırada.
2013’te 454, 2014’te 420, 2015’te 722.8, 2016’da ise 1 milyar 40 milyon TL net kâr etmiş.
Böylesine devasa büyüklüğe sahip bir tekelden sözediyoruz. Grev kararı, Şişecam’ın Mersin, Lüleburgaz, Gebze, Yenişehir ve Eskişehir’deki 9 fabrikadasında çalışmakta olan yaklaşık 6 bin işçisini etkiliyor. Bu fabrikalarda üretimin durması, Şişecam’ın bütün bu üretim ve satış ağını etkileyecek bir unsur.
Kardan bir bölümünü işçilerin yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirmek için kullanmak istemeyen patronlar, grev ertelemesiyle kendilerini garanti altına alıyorlar.
Yasağa karşı eylem
Grev yasağı kararından sonra işçiler, fabrikalarda bekleyişe geçtiler. Vardiya giriş çıkışlarında sloganlar atarak, her vardiyada 1 saat üretimi durdurdular, günler sonra bunu 2 saate çıkardılar. Sendika eylemin boyutunu yükselteceğine söz verdiği halde, bunu yerine getirmedi. Dahası giderek geriye çeken bir tutum izledi. Sendikanın bu tutumu işçilerin de tepkisini çekti.
Lüleburgaz’dan bir cam işçisi “herkes eylemlerin dozunu artırmakta hemfikir” diyor. Ve sendikanın tutumunu şöyle eleştiriyor: “Vardiyalarımıza gelirken üretimin ilk gün 1 saat, daha sonra birer saat artarak devam edeceği söylenmişti. Hatta yavaş yavaş değil, bir anda tüm üretimi de durdurabiliz. Herkesin talebi ve beklentisi bu doğrultuda.”
Bursa Yenişehir’den bir cam işçisi de “ok yaydan çıktı, bunun hedefi vurması lazım” diyor. İşçiler sınıfsal önsezileriyle eylemlerin aynı düzeyde kalmasının geriye götüreceğini ve kaybettireceğini biliyorlar.
Sınıf dayanışması
Şişecam işçilerinin bu direnişi, sınıf dayanışmasını da beraberinde getirdi. Çeşitli fabrikalarda Şişecam işçileriyle dayanışma eylemleri yapıldı, yapılıyor…
Birleşik Metal-iş’e üye İzmir Çiğli’de bulunan Schneider Elektrik işçileri, yine Birleşik Metal-iş’e üye ÇİMSETAŞ işçileri, fabrika önünde Şişecam işçileriyle dayanışma eylemi yaptılar.
Birleşik Metal-iş üyesi işçilerin örgütlü olduğu bazı fabrikalarda yapılan bu eylemler, Birleşik Metal-iş genel merkezini de harekete geçirdi. Mayıs ayının son gününde Birleşik Metal-iş’in örgütlü olduğu bütün fabrika ve işletmelerde dayanışma eylemleri yapıldı. İşçiler grev yasağının kalkmasını istedi.
Eskişehir’de Türk-iş’e bağlı sendikalar, cam işçilerini ziyaret etti. Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platfomu Kristal-iş Trakya şubesini ziyaret ederek dayanışma gösterdi.
İşçilerin mücadelesinde sınıf dayanışması oldukça önemlidir. Fakat sınıf dayanışmasını getirecek olan, direnişi yürüten öznedir. Yani somut durumda cam işçileridir. Eğer şişecem işçileri yasağa karşı fiili eylemleri başlatmamış olsaydı, bu dayanışma örnekleri de gelmezdi.
Sınıf dayanışmasının daha büyümesi ve çoğalması için fiili grev yaşama geçmelidir.
Elbette bu eylemler ve büyüyen dayanışma karşısında patronlar da boş durmuyor. İşçileri eylemlerden vazgeçirmek, grev yasağına uymalarını kabullendirmek için çeşitli baskıları devreye sokuyorlar. İşçiler patronların tutanak tuttuğunu, fabrika önünde bekleyen işçilerin yemek yemesini engellemeye çalıştığını anlatıyorlar.
Sendikacılar yine geriye çekiyor
Yapılan eylemler sendikacıların inisiyatifi dışında gelişti. Sendikacılara kalsaydı bu yasağı kınama açıklamalarıyla geçiştirirlerdi. Fakat işçiler fabrikalarda kendi aralarında toplantılar yaparak eylemleri başlattılar.
Kristal-iş yönetimi ilk günlerde sesizliğe büründü. Eylemlerin üçüncü gününde yaptıkları başkanlar toplatısında “üyelerimizin talepleri doğrultusunda hareket edilecektir” şeklinde, muğlak bir açıklamayla yetindiler.
Oysa işçiler sendikacılardan daha militan eylem kararları almasını, tam gün üretimi durdurma kararını bekliyorlar. Bu doğrultuda açık çağrılar yapıyorlar. Sendikacılar ise, bir taraftan “işçilerin kararları doğrultusunda hareket ederiz” derken, diğer taraftan çeşitli bahanelerle sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar.
İşçilerin mücadele aracı olan sendikanın, işçilere öncülük yapması, işçilerle birlikte eylem planları çıkarması gerekirken, işçilerin aldığı eylem kararlarını bile sahiplenmiyor.
Grev yasağı grevle kalkar.
Şişecam işçilerinin fabrikaları terketmeme, her vardiyada 2 saat iş durdurma eylemleri kuşkusuz önemli. Bu kadarı bile patronları ve hükümeti oldukça korkutuyor. Fakat yeterli olmadığı, olamayacağı da açık. Grev yasağı ancak grevle kalkar çünkü.
Grev yasağı gibi bir saldırı, bu tür eylemlerle püskürtülemez. Üretimin durması onların zarar etmesi anlamına gelir. Kazanımı getirecek olan da budur. Daha yakın zamanda Birleşik Metal-iş üyesi işçiler, grev yasağına fiili grevle karşılık vererek taleplerini büyük oranda kazandılar.
O halde “2 saat üretimi durdurmak yetmez, şalterler tam gün için inmeli” diyerek, grev yasağına grevle yanıt verelim!