Kırklareli Şişecam işçisi direniyor

Kırklareli Paşabahçe cam fabrikasında işten atılan işçilerin başlattığı yürüyüş, OHAL bahanesiyle yasaklandı. İşçiler kararlı olduklarını, eylemlerini sürdüreceklerini açıkladılar.

 

Şişecam işçisi, çalışma hakkı için yürüyor

Kırklareli cam fabrikasında, D fırınının kapatılmasını bahane eden yönetim, 4 Ekim günü, 90 işçiyi işten çıkardı. Fırının kapatılması elbette bir bahaneydi. Daha önce de, “fırın kapatıldı, istihdam fazlası var” diyerek işçi kıyımı yaşanmıştı; ancak ardından daha düşük ücretle yeni işçi alınmıştı.

Türkiye İş Bankası’na bağlı Şişecam fabrikası zarar eden, ekonomik kriz yaşayan bir fabrika değil. Üretim rakamları, kar oranları sürekli yükselen, dünyada yeni pazarlara açılmayı hedefleyen, giderek büyüyen bir fabrika. Ve bu büyüme, daha düşük ücretle, daha yoğun işçi sömürüsü ile katlanıyor.

Bu koşullarda işçiler, işten atılmayı ya da iradeleri dışında Eskişehir’e gönderilmeyi reddettiler. Sendikanın, işçileri Eskişehir’e gönderme konusunda patronla yaptığı anlaşma da işçiler tarafından reddedildi. Çalışan işçiler de, bu kıyıma sessiz kaldıkları koşulda, sıranın kendilerine geleceğini biliyorlar. Böylece, sendikanın işçileri satma çabaları da sonuçsuz kaldı ve çalışan işçilerin de katılımıyla direniş başladı.

İlk olarak işçiler Lüleburgaz’da dev bir miting gerçekleştirdiler. Ardından 20 Ekim günü Lüleburgaz’dan, İstanbul-Tuzla’da bulunan Şişecam Genel Merkezi’ne doğru yürüyüş başlattılar. Bu yürüyüşte işçilerin eşleri ve çocukları da yanlarında, en önde yer aldılar. İşçiler yürüyüşün adını “İş-Aş-Adalet” olarak koydular.

Ancak büyük bir kararlılıkla başlayan yürüyüş, ikinci gününde OHAL engeline takıldı. Erdoğan, TÜSİAD’ın toplantısında patronlara “OHAL sayesinde işçi grevlerini yasaklıyoruz, böylece kar ediyorsunuz” demişti. Sadece işçi direnişleri değil, Nuriye ve Semih’e destek eylemleri gibi, devleti zora sokan her tür eylemde, OHAL’e sarılıyorlar. Devlet OHAL’in “darbeciler”e karşı olduğunu ileri sürüyor; gerçekte ise OHAL’in her tür hak arayışına karşı, işçi ve emekçilerin direnişlerine karşı uygulandığı, her aşamada bir kere daha kendini ortaya koyuyor.

Yürüyüşün yasaklanması, işçilerin kararlılığına çarptı. Yasaklama kararının geldiği sırada Büyükkarıştıran mevkiinde bulunan işçiler, buradan ayrılmayı reddettiler. Jandarma ve çevik polis ablukası altında konaklama alanında bekleyen işçiler, direniş komitesi ile birlikte toplantılar yaptılar ve yasak sonrasındaki süreci planlamaya çalıştılar.

 

Cam işçisinin direniş geleneği

Cam işçisinin uzun soluklu mücadele geleneği, bugünkü direnişin de temelini oluşturuyor. 1960’lardan bu yana yarattıkları gelenek, cam işçisine yol gösteriyor.

1966’da yaşanan Paşabahçe grevi, bu geleneğin en önemli örneklerinden birisi. Bu direnişte işçiler İstanbul Boğazı’nı gemilerle geçerek, patron sendikasının önünden Taksim’e yürüdüler. 12 Mart darbe döneminde grevdeydiler. 1980’deki uzun grevleri, 12 Eylül’ün grev yasakları ile sonlandırıldı. 1991 yılında Paşabahçe fabrikasında 600’e yakın işçi çıkarılınca, 21 gün geceli gündüzlü süren, bütün bir semtin katıldığı bir direniş, tüm ülkeye ışık tutmuştu. Bu görkemli direniş, işçilerin işe dönmesini sağlamıştı. 2002 yılında Paşabahçe fabrikası kapatıldığında, 2003’te Eskişehir fabrikasından yüzlerce işçi çıkartıldığında, 2013’te Topkapı fabrikası kapatıldığında yine büyük direnişler patlak verdi.

İşçilerin direnişleri karşısında patronlar da grev yasaklarını devreye soktular. 2000’li yıllarda Şişecam işçilerinin beş grevi, patronların talebi ve hükümetlerin kararıyla, “milli güvenlik ve genel sağlık” gerekçesiyle yasaklandı. 2017 yılındaki grev yasağı ise, cam işçilerinin fiili direnişiyle boşa çıkartıldı.

Tüm bu süreçte işçiler, sadece patronlara karşı değil, Kristal-iş Sendikası’na çöreklenmiş işbirlikçi sendika ağalarına karşı da mücadele ediyorlar. Çoğu durumda sendika, işçilerin aleyhine anlaşmalar yapmasına rağmen, işçiler bu anlaşmaları çiğneyerek fiilen direnişlerini sürdürüyorlar; sendika da arkadan gelmek zorunda kalıyor.

* * *

Şişecam işçisi, bugüne kadar sayısız önemli direnişi gerçekleştirdi, tarihsel başarılar kazandı. Bugün de her tür engele rağmen, OHAL yasaklamalarına, sendikanın işbirlikçi tutumuna, devletin baskısına rağmen, direnişi kararlılıkla sürdüreceklerini açıklıyorlar. Onların başarısı, işçi sınıfının kazanımı olacaktır.

Bunlara da bakabilirsiniz

Yumuşama, normalleşme, çözüm derken… Yine kayyum saldırısı

Bahçeli’nin 1 Ekim’de yeni yasama yılının açılışında, DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile başladı her şey… …

Hapishanelerdeki hak ihlalleri

Ekim ve Kasım aylarında hapishanelerdeki hak ihlalleri sürüyor. Bir yandan yeni tutuklamalarla hapishanedeki siyasi tutsakların …

Genel-iş ve işbirlikçi sendikaların durumu: KAZANMANIN YOLU

Genel-iş sendikasının örgütlü olduğu CHP’li belediyelerde İstanbul başta olmak üzere peşpeşe grevler yaşandı. Fakat Genel-iş …