Savaşa ve faşizme karşı 1 MAYIS’TA TAKSİM’E! İŞÇİLER, EMEKÇİLER!

“Birlik, mücadele ve dayanışma günü” 1 Mayıs yaklaşıyor. Ne var ki, 1 Mayıs’a yine savaş ortamında giriyoruz. OHAL adı altında artan baskılar ve ağır çalışma koşulları ile giriyoruz.

 

SAVAŞA HAYIR!

Emperyalistler, pazar alanlarını genişletmek için birbirleriyle paylaşım savaşı veriyorlar. Ama her yerde savaşın yükünü ezilen halklar, işçi ve emekçiler çekiyor.  Bir yandan “vatan savaşı” demagojisiyle işçi-emekçi çocukları can veriyor; diğer yandan “savaş ekonomisi” ile açlığa, işsizliğe mahkum ediliyor.

Savaşın ortasında yeralan ülkemizde bunun sonuçlarını hergün yaşıyoruz.

İşsizlik 6 milyon civarında. Her 4 gençten biri işsiz! İşsizler seslerini duyurabilmek için, artık kendilerini yakıyorlar.

Resmi rakamlarla “açlık sınırı” 3 bin TL iken, asgari ücret 1.600 TL. Üstelik her gün temel gıda maddeleri zamlanıyor.

1 Mayıs’ın kazanımı olan “8 saatlik işgünü” fiilen gaspedildi. “Zorunlu mesai” adı altında 10-12 saat çalışıyoruz.

Bu da yetmiyor! Fabrikalar özelleştirme adı altında kapanıyor. Son olarak 14 Şeker Fabrikası daha kapatılmakla karşı karşıya… İşçi, çiftçi, besici, esnaf, kısacası tüm halk işinden-ekmeğinden oluyor…

 

OHAL KALDIRILSIN!

Bu haksızlıklara karşı direnişe geçtiğimizde, karşımızda polisi-askeri buluyoruz. En temel hakkımız olan greve bile çıkamıyoruz. Önce “ülke güvenliği”, şimdi de OHAL denilerek grevlerimiz yasaklanıyor. Erdoğan, patronlara “biz OHAL’i sizin için çıkardık” demedi mi?

Bugün grev için bile OHAL’in kaldırılması gerekiyor. Ekonomik haklarımızı kazanabilmek,  emperyalist savaşa, faşizme ve her türden gericiliğe karşı mücadeleden geçiyor.

ÖRGÜTLÜYSEK GÜÇLÜYÜZ!

İşçi sınıfı aslında çok büyük bir güçtür. Çünkü üretimi elinde tutmaktadır. O durursa, hayat durur. Fakat bunun için örgütlü olması, birlikte hareket etmesi gerekir. Burjuvazi de bunu bildiği için, işçileri birey olarak bırakıyor. En temel örgütü olan sendikalarda örgütlenmesi engelleniyor.

İşçi sınıfı, ancak örgütlü olduğu zaman güçlüdür! “İşçi sınıfı ya devrimcidir, her şeydir; ya da hiç bir şey” demiştir sınıfın ustaları… “Herşey” olduklarında, kendileriyle birlikte tüm insanlığı kurtaracak olan tek güçtür! Aksi halde açgözlü kapitalizm, tüm insanlığı yeniden barbarlığa götürecek, savaşlarla yok edecektir.

 

TAKSİM, 1 MAYIS ALANIDIR, ENGELLENEMEZ!

1 Mayıs, tüm dünyada meydanlarda kutlanmaktadır. Türkiye’de bu meydanın adı TAKSİM’dir. 77 1 Mayıs’ından bu yana Taksim, tarihe kazınmıştır.

Egemenler yıllarca Taksim’i 1 Mayıs’lara kapattı. Ama her defasında işçi ve emekçiler, onların davasını savunan komünist ve devrimciler, tüm engelleri aşarak Taksim’e çıktılar. Şehitler verdiler, yaralandılar, tutsak düştüler, ama ne 1 Mayıs-tan ne de Taksim’den vazgeçtiler.

Şimdi de OHAL denilerek, Taksim Meydanı bir kez daha kapatılacaktır. Ancak  1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama istek ve iradesini kıramayacaklar!

 

İŞÇİLER, EMEKÇİLER!

1 Mayıs’ın işçi sınıfının bayramı olarak ilan edilmesinin üzerinden 130 yıl geçti. Ne var ki, sorunlarımız, taleplerimiz, özlemlerimiz değişmedi. Emperyalist-kapitalist sistem değişmediği sürece de aynı kalacak!

Faşizmi yeryüzünden silecek, savaşı ve sömürüyü ortadan kaldıracak tek güç işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının önderliğinde, emekçiler ve ezilen halklar, sınıfsız-sömürüsüz bir dünyayı mutlaka kuracaktır! 1 Mayıslar, bu hedefe doğru atılan güçlü bir adımdır!

 

Selam yaratana! Selam işçi sınıfına!

Yaşasın 1 Mayıs! Bıji Yek Gulan!

Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!

Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halklar

birleşiniz!

8 Nisan 2018