DİSK’e bağlı Birleşik Metal sendikasının örgütlü olduğu Paksan Makine A.Ş fabrikasında taşeron işçi olarak 2017 yılında işe başladım. İstanbul-Bağcılar’da kurulu fabrikada, Baktem Lojistik adlı taşeron firma bünyesinde çalışıyordum.
İşe girdiğim andan itibaren haksızlığa maruz kaldığımızı anladım. İşe girerken “bir kaç ay çalışır sendika üyesi olursun” demişlerdi; bunun bir kandırmaca olduğu ortaya çıktı. Çünkü bir senelik elemanlar hala düşük ücretle sendika hakkından mahrum çalışıyordu.
Bir kaç ay taşeron işçileri olarak sendikal çalışma yürüttük; elbirliği ve fikir ortaklığına vardık. Ve işkolumuzun değişmesi için bilirkişi raporu istedik. Bilirkişi raporunun gelmesi 6 ayı buldu. Bilirkişi, çalıştığımız bölümün farklı bir işkolu olmadığı, metal işkoluna girdigi yönünde rapor verdi. Artık taşeron işçisi değiliz.
2018 yılı Mart ayının 19’unda sendika üyeliğine başvuru yaptık, 20’sinde sendika üyeliğimiz kabul edildi.
Ay sonunu beklemeye başladık. Ay sonu geldiğinde ücretlerin sendika ücreti olarak yatmadığını gördük. Bunun üzerine alacak davası için tüm taşeron işçileri birleşip bir avukata vekalet verdik. Alacak davası açıldı ilk olarak. Sonra arabulucu süreci başladı.
Arabulucu ve avukatımız fabrika-patron temsilcisi buluştular. Fakat fabrika-patron temsilcisi, sendika üyeliğimizi kabul etmedi.
Ve 31 Temmuz günü 8 işçi olarak işimize son verildi.
1 Ağustos günü taşeron işçileri olarak kendi inisiyatifimizi kullanarak direnişe başladık. Kendi hakkımızı aramak için, işten atılmanın böyle ucuz ve kolay olmadığını göstermek için, işyeri önünde kendimizden aldığımız güçle eyleme başlamış bulunuyoruz.
Paksan işçisi