Veis Akgül yoldaş, 12 Eylül öncesinde tanışmıştı mücadeleyle. 12 Eylül’ün en karanlık günlerinde, TİKB saflarında insanlara umut ve aydınlık taşımaya devam etti. Son iki yıldır kanserle mücadele ediyordu. Sessiz ama kararlı, mütevazi ama direngen kişiliği, kanser karşı mücadelesinde de kendisini ortaya koyuyordu. Tıpkı ihtilalci saflardayken olduğu gibi…
Yoldaşımızı 16 Eylül gecesi kaybettik. 17 Eylül günü saat 12’de İkitelli Cemevi’nde onun için bir tören düzenlendi. Yüzlerce insan toplanmıştı, onu son yolculuğuna uğurlamak için. Akrabaları dostları ve yoldaşları oradaydı.
Törenin ardından otobüse binip yola çıktık. 20 saatlik yolculuktan sonra Munzur’un kaynağına vardık. Ziyaret Köyü’nde bir acı yumağı karşıladı bizi. İnsanlar Veis’le dopdolu. Bir akrabası onun delikanlı çağını, yiğitliğini anlatıyor hayranlıkla. Çıplak atın üzerinde ayağa kalkışını mesela… Bir başkası insanlara nasıl emek verdiğini…
Mezarı başında duygular daha da yoğunlaşıyor. Veis’in fotoğrafı ve “Unutmayacağız” yazısı bulunan pano hep en önde. Aynı resim, kokart olarak yakalarda…
Yoldaşı Nevin Berktaş, Veis’in erdemlerini ve bizim için değerini anlatan bir konuşma yapıyor. Bir başka yoldaşı mezarın üzerine kızıl karanfiller seriyor. “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiiri ile sonsuzluğa uğurluyoruz onu.
Işıklar içinde uyu yoldaş…