“Sarı yelekliler, kara öfke”

Fransa, yeni bir eylem dalgasıyla sarsılıyor. Hükümetin akaryakıt vergilerine yaptığı fahiş fiyat artışını protesto eden Fransızlar, 17 Kasım günü sarı yeleklerini giyerek sokaklara döküldü; havalimanlarına giden yollarda, otoyol bağlantılarında, kavşaklarda, caddelerde blokaj eylemi gerçekleştirdi. Yaklaşık 2000 noktada, yüzbinlerce kişi eyleme katıldı. Üstelik bu katılım, hükümetin gözaltına alma, eyleme müdahale etme tehditlerine rağmen gerçekleşti.

Ve eylemler hızla, Fransa’daki hayat pahalılığına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı genel bir protestoya dönüştü.

 

Benzin zammını protesto

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, “ekonomi reformu” adını verdiği paket içinde, dizel yakıta yüzde 23, benzine yüzde 15 zam yapma kararını açıkladı. 1 Ocak’tan itibaren uygulamaya koyulacak olan yeni vergiler, kitlelerin büyük tepkisini çekti.

İlk tepki 29 Mayıs’ta başlatılan bir imza kampanyası oldu. Kampanyaya yaklaşık 900 bin kişi katıldı. Eyleme destek verenler, Fransa’da güvenlik için araçlarda bulunması zorunlu olan fosforlu sarı yelekleri, arabaların ön camına koymaya başladılar. Ekim ayında ise, üzerine “kara öfke” yazdıkları sarı yelekleri giyerek sokaklara çıkmaya başladılar. Ve yaklaşık bir aydır parça parça sürdürülen eylemleri merkezileştirdiler; 17 Kasım günü tüm Fransa’da ortak eyleme dönüştürdüler.

17 Kasım günü yapılan eylemde, aracını eylemcilerin üzerine süren birisi, bir eylemciyi öldürdü. Devletin saldırıları sonucunda 500’den fazla insan yaralandı, 300’e yakın eylemci de gözaltına alındı. Buna rağmen Pazartesi günü de onbinlerce sarı yelekli yine sokaklarda, yine eylemdeydi. Eyleme katılım beklenenin üzerinde olunca, hükümete karşı tepkilerin ne kadar derin olduğu da ortaya çıktı.

Eylemlerin hedefinde öncelikle Elysee Sarayı ve Macron Hükümeti var. Eylemlerin merkezi olan başkent Paris’te Champs-Elysees Bulvarı ile tarihi Bastille Meydanı’nda toplanan eylemciler “Diktatör Macron” sloganları attı.

Diğer taraftan kendilerini yalnız bırakan siyasi partiler, sendikalar da eylemcilerin tepkisini çekiyor. Aslında aşırı sağcılar da içinde olmak üzere siyasi partilerin tümü eyleme destek verdiklerini açıklıyorlar; ancak bu desteğin göstermelik ve kitlenin tepkisini çekmeme amaçlı olduğu görülüyor.

 

Hükümet politikalarına tepki

Fransa’nın yakın tarihinde ilk defa böyle bir eylem ortaya çıktı. Eylemler genellikle sendikaların ya da partilerin önderliğinde yapılıyor; ana kitlesini işçiler ve öğrenciler oluşturuyordu.

Bu eylemde ise, doğrudan bir önderlik yok; kendiliğinden kitle hareketinin patlaması var. Taşrada yaşayan, orta gelir düzeyinde ve Macron’un oy tabanı olan kesimler bu hareketin ana omurgasını oluşturuyor. Hatta bazı gazeteler eylemleri “orta sınıfın direnişi” adıyla verdi. Her yaştan, her politik görüşten olan, daha önce hiçbir eyleme katılmamış, bu konuda tecrübesi bulunmayan bir kitle bu. Taşrada, otomobillerine bağımlı bir hayat sürdürmek zorunda olan ve mazotla ısınan emekçiler, akaryakıttan alınan vergilerin artırılmasından doğrudan etkilendikleri için, eyleme geçmiş durumdalar.

Yaşam koşullarında artan zorluklar nedeniyle eylemlere başlamışlar, ancak gündemlerini kendileriyle sınırlamıyorlar. Eyleme geçen her kitle gibi, kendi dışındaki kesimlerin sıkıntılarını da öğreniyor ve tartışıyorlar. Mesela Macron Hükümeti’nin zenginlerden alınan yat, tablo, mücevher vergilerini kaldırması, sarayın porselenlerini değiştirmek için 500 bin euro harcaması, denize sıfır yazlık saraya yüzme havuzu yaptırması ve öğrencilere verilen aylık yardımlardan 5 euro kesilmesi gibi uygulamalar da, sarı yeleklilerin gündeminde.

Macron Hükümeti, işsizlik, yoksulluk, konut sorunu, eğitim, gençlik gibi temel alanlardaki politikalarıyla bugüne kadar kitlelerin tepkisini çekiyordu zaten. Macron’un göreve gelmesinin ardında sendikaların demiryollarında yapılan kısmi özelleştirmeye karşı eyleme geçmeleri önemliydi. Yeni vergiler bu tepkiyi yaygınlaştırdı, daha geniş bir kesimi etkisi altına aldı.

Macron, dış politikada daha saldırgan-militarist bir hat izleyerek, kitlelerin dikkatlerini dağıtmaya, tepkilerini zayıflatmaya uğraşıyor. Ancak bunun Macron Hükümeti’ni kurtarmaya yetmediği, son eylemlerle ortaya çıktı.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …