Geleceğimizin köprüsü tarihimiz

1 Şubat 1979- Abdi İpekçi Öldürüldü

Milliyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmenliğini sırada Mehmet Ali Ağca, Abdullah Çatlı, Oral Çelik gibi faşistler tarafından düzenlenen bir süikastle öldürüldü. Devlet tarafından yönlendirilen sivil faşistler yargılanmadığı gibi, resmi görevlerle yurtdışına gönderildi.

 

10 Şubat 1969- 6. Filo eylemi

’68 hareketinin öğrenci gençliği, İstanbul ve Ankara’da 6. Filo’nun gelişini protesto ettiler. 16 Şubat’ta gerçekleşen ve çoğunluğunu işçilerin oluşturduğu protesto eyleminde, devlet destekli dincilerin saldırısı sonucu “Kanlı Pazar” olarak tarihe geçen olaylar yaşandı. ABD’nin 6. Filosu’nun İstanbul’a gelişini protesto ve ABD askerlerinin denize dökülmesi, sadece gençlik hareketi açısından değil, Türkiye devrimci hareketi açısından da önemlidir. Ülkemiz tarihindeki belli başlı anti-emperyalist eylemlerden biridir. Keza tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen karşı-devrimin provokasyonlarını bilmek gerekir.

 

11 Şubat 1925- Şeyh Said İsyanı

Elazığ’ın Eğil bucağı Piran köyünde başlayan ayaklanma, yaklaşık iki ay sürdü. Şeyh Said’in önderlik ettiği bu ayaklanmaya, bölgedeki dört aşiret de katılmış, devlet güçlerini bölgeden çıkarmayı başarmışlardı. Devlet, bu ayaklanma karşısında seferberlik ilan etti. Takrir-i Sükun Kanunu çıkarıldı, Türkiye’deki sol muhalefete karşı da baskı uygulandı. Şeyh Said ve beraberindekiler Varto yakınlarında yakalandılar ve Diyarbakır’da idam edildiler.

 

13 Şubat 1967- DİSK kuruldu

Kısa adı DİSK olan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1960’ların başında yükselen sınıf mücadelesinin bir ürünü olarak ’67 yılında kuruldu. 1960’lı yılların başında yükselen militan mücadele, Türk-İş’in Amerikan tipi sarı sendikacılığını daha fazla açığa çıkardı. Türk-İş’ten kopan Lastik-İş, Basın-İş, Maden-İş ve Gıda-İş sendikaları tarafından DİSK kuruldu. Doğal işçi önderlerinin, militan direnişçi işçilerin DİSK’te toplanmasıyla kısa sürede etkinliğini arttırdı. Fakat DİSK’e çöreklenen revizyonist-reformist yöneticiler, DİSK’in sınıf sendikası olmasına olanak tanımadılar. Sınıfın sendika ağalarını aşan eylemlerine de  set oldular. Bunların içinde 15-16 Haziran direnişi en fazla bilinenidir. 12 Eylül faşizmi karşısında da bir direniş sergilemeden teslim oldu. 12 Eylül’den sonra yeniden kurulan DİSK, “çağdaş sendikacılık” adı altında daha açık bir sınıf işbirliği ve teslimiyet çizgisi izledi.

 

17 Şubat 1600- Giordano Bruno Yakıldı

İtalya’nın Napoli şehrinde doğan Giordano Bruno, filozof, astronom, matematikçi ve yazardı. 1576 yılında ‘mezhep sapkınlığı’ yüzünden hakkından dava açıldı. Soruşturmaya neden olan görüşlerinde ısrar eden Bruno, bir süre sonra Cenevre’ye kaçmak zorunda kaldı. Davetli olarak gittiği Venedik’te kiliseye teslim edilen Bruno, işkencelere rağmen fikirlerinden caydırılamadı. Konuşmasını önlemek için ağzı bağlanan Bruno, Cempodi Flori meydanında diri diri yakılarak öldürüldü. Bruno bağnaz Katolik Kilisesi’nin vahşi cezalandırma sistemince öldürüldükten sonra, günümüze kadar, bilim ve ilerleme adına çalışmaları nedeniyle gericiliğin saldırısına uğrayanların simgesi oldu.

 

19 Şubat 1972- Ulaş Bardakçı katledildi

THKP-C’nin kuruluşunda önemli bir rol oynayan ve ’68 kuşağının yiğit devrimcisi Ulaş Bardakçı, Arnavutköy’de kuşatıldığı evde, son kurşununa kadar çatışarak şehit düştü.

 

22 Şubat 1848- Bebel doğdu

Lenin’in “işçi yığınlarının en çok sevdikleri liderler” arasında saydığı Alman komünist Auğust Bebel doğdu. Bir işçi olarak kendini bilimsel sosyalizm öğretisiyle yetiştirmeyi başaran Bebel, birçok önemli yapıta da imza attı. Bunların içinde “Kadın ve Sosyalizm” en çok bilinen eseridir.

 

23 Şubat 1918- Kızılordu kuruldu

Ekim Devrimi’nin üzerinden henüz birkaç ay geçmişti. İç karışıklıklar, tümüyle kontrol altına alınamamıştı. Yeni biten bir savaşın tahribatlarıyla ülke ekonomisi felç olmuş, halk korkunç bir sefalet içinde yaşıyordu. Ama Alman emperyalizminin saldırısı, bir anda ülkenin devrimci bir kabarışla muazzam bir seferberliğe neden oldu. Ekim devrimini yaratan proletarya, Parti’nin çağrısına, Kızıl Ordu alayları oluşturarak cevap verdi. Alman işgalcilerinin geri püskürtüldüğü gün olan 23 Şubat 1918, Kızıl Ordu’nun doğum günü ilan edildi.

Devrimin ilk yıllarında sadece Alman ve Japon emperyalizminin ordularıyla değil; Kolçak ve Denikin gibi, karşıdevrimin uşaklarıyla da savaştılar. 1918-22 yılları Kızıl Ordu’nun en zorlu dönemiydi. Savaşçıların pek çok şeyi eksikti, ama önemli bir şeye sahiptiler: Sosyalizm inancına ve başarma kararlılığına. İlk günlerin, ellerinde derme çatma silahları bile olmayan proleter gönüllüleri, dünyayı dize getiren yiğit savaşçılara, komutanlara dönüştü.

İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nda, Almanların bütün saldırılarında başarı kazanmış olan ‘Beşinci Kol’ faaliyeti ve ‘Yıldırım Savaşları’, Sovyet topraklarında hiçbir işe yaramadı. Moskova kuşatması sırasında, doğrudan Stalin’in başında olduğu birlikler, şehrin sokaklarında ev ev çarpıştılar.

Savaş başladığında, ilk 9 haftada Kızıl Ordu’nun kayıpları, emperyalist ülkelerin aklını durduracak kadar çoktu. Fakat aynı ordu, 1945 Mayısı’nda Berlin’deki Reichstag’da (Alman parlamento binası) kızıl bayrağı dalgalandırdı. Kızıl Ordu’nun zaferi, sosyalizmin zaferiydi.

 

24 Şubat 1948- Komünist Manifesto yayınlandı

Marks ve Engels, işçi sınıfının siyasal mücadelesinin nedenlerini ve hedeflerini ilk kez bilimsel bir tarzda Komünist Manifesto’da ortaya koymuştur. Aynı zamanda proletaryanın siyasi partisinin devrimci programı olma özelliği taşır. Sosyalizm tarihinin en önemli metinlerinden biri olan Komünist Manifesto, “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor: Komünizm hayaleti” diye başlar ve burjuvazinin komünizmden duyduğu büyük korkuyu ifade eder. Ve son sözleri “bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!”dir. 150 yıldan fazla bir zaman önce kaleme alınmış olmasına rağmen ne burjuvazinin komünizm korkusu bitmiştir ne de işçi sınıfının kurtuluşunun kendi eseri olacağı gerçeği. Komünist Manifesto, bugün de güncelliğini ve tarihsel önemini korumaktadır.

 

26 Şubat 1984- Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil öldü.

 

28 Şubat 2015- Yazar Yaşar Kemal öldü

Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli olan Yaşar Kemal, edebiyatımızın büyük ustalarından biridir. 1923 yılında Van’da doğduktan sonra ailesiyle birlikte Adana’ya yerleşti. Romanlarında buradaki halkın sorunlarını işledi. İnce Memet en ünlü kitabıdır.

 

Şubat Ayında Şehit Düşen İhtilalci Komünistler

9 Şubat 1978- Atilla Acartürk

İhtilalci komünistlerle 1974 yılında tanıştı. Ankara’da öğrenci iken anti-faşist mücadelenin ön saflarında yer aldı. Faşistlerin kurduğu bir pusuda şehit düştü.

 

17 Şubat 1996- Nurettin Demir

Daha 18 yaşında iken, kuruluş yıldönümü için gerçekleştirilen bir korsan gösteride çatışarak şehit düştü.

 

22 Şubat 1980- Hacı Köse