DSB olarak 28 Şubat günü Flormar işçilerini ziyaret ettik.
“Flormar değil direniş güzelleştirir” pankartıyla karşılanıyoruz ilk önce. İşçiler, Flormar şirketinin reklamına atıf yaparak bulmuşlar bu sloganı. Biz de “direniş yaratıcıdır aynı zamanda” diyelim.
Flormar işçileri Petrol-iş sendikasında örgütlendikleri için 14 Temmuz 2018 tarihinde işten atılmışlardı. O günden itibaren direnişteler. Fabrika önünde direniş çadırları var. Bugüne dek başka yerlerde de eylem ve etkinlik yaptılar, fakat son dönemde yaklaşmakta olan mahkemeyi beklediklerini, sonrasında sendikanın belirlediği biçimde direnişlerini sürdüreceklerini söylüyorlar.
Direnişçi işçilerden Serhat’la direniş hakkında konuştuk. Serhat, yeni bir gelişmenin olmadığını belirttikten sonra şunları söyledi: “Patron bize ‘kıdem tazminatınızı, bir de 4-5 maaşınızı verelim çekin gidin’ diyor, bunu kabul edemeyiz. Sendikalı olarak işimize geri dönmek için direnişi sürdüreceğiz.” Kadın işçiler de bu sözleri onaylayarak “işimizi istiyoruz” dediler.
İşçiler, dayanışmanın eksik olmadığını belirttiler. Petrol İş’in Gebze yöneticileri, özellikle Şirvan Başkan’ın her gün yanlarında olduğunu söylüyorlar. Türk-İş Genel Merkez yöneticilerinin ise, birkaç sefer yanlarına geldiklerini, onun dışında bir dayanışmalarının olmadığını belirttiler.
“İşçilerin bu yönde talebi olmadı mı” sorumuza ise, “Petrol-iş ne karar alırsa destekleriz. Kaymakamı devreye soktuk, AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Binali Yıldırım’ı bile devreye soktuk, patron çözmeye yanaşmıyor” diyorlar. Anlaşılan Genel Merkez bürokratları, belediye başkan adaylarını araya koyarak diplomatik girişimlerle kendi sorumluluğunu geçiştirmeye çalışıyor.
Yaklaşan 8 Mart dünya emekçiler günü dolayısıyla, 8 Mart’ta yanlarına gelmek istediğimizi belirttik. Direnişlerini selamladığımızı ve dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtip ayrıldık.