“Mazbatamı çaldın”

Bu sözler Van-Tuşba’da HDP’den belediye başkanı seçilen Ayşe Minaz’a ait. 31 Mart seçimlerinde Yılmaz Berki ile birlikte HDP’nin adayı olarak seçime girdi Ayşe Minaz. KHK ile ihraç edilmişti; ancak bu seçimlere girmesine engel görülmedi. YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) adli sicil durumunu didik didik kontrol ettiği araştırmalar sonrasında adaylığı kabul edildi. Seçimleri yüzde 52 oyla kazandı. Ve kazandıktan sonra, KHK’lı olduğu gerçeği “farkedildi”. “Kamu görevi yapamazsın” denilerek, mazbatasına el kondu. Ve seçimi kazanma ihtimali olmayan, seçim sonuçlarında ikinci sırada yer alan AKP’li Sahil Akman’a verildi mazbata.

Van-Tuşba’nın gerçek belediye başkanı olan Ayşe Minaz, HDP’li meclis üyeleri ile birlikte ilk meclis toplantısına katılarak, mazbatayı gaspetmiş olan Salih Akman’a tepki gösterdi. Minaz, AKP’li Akman’a “Sen benim öğretmenimken, arkadaşlarımızın kalemini, silgisini çalmamayı öğrettin, ama görünen o ki en büyük hırsızlığı siz yapıyorsunuz” dedi.

Van-Tuşba tek örnek değil. YSK’nın, KHK’lı oldukları gerekçesiyle kazanılmış haklarını gaspettiği, toplam 6 ilçe ve 2 belde var. Bunların hepsinde seçimlerde HDP birinci parti olarak çıktı. Erzurum-Tekman, Diyarbakır’da Bağlar ve Lice, Van’da Tuşba, Edremit ve Çaldıran, Siirt’te Gökbaş, Kars’ta Dağpınar ilçe ve beldelerinin seçilmiş belediye başkanları, YSK tarafından reddedildi.

Yapılan açıkça bir hak gaspıdır. Seçimleri kazanamayan AKP’nin, daha seçim günü “kayyum” atama çabasıdır. HDP’li belediye başkan adayları, sözkonusu bölgelerde açık ara farkla seçimleri kazanmışken, seçilme ihtimali olmayan, çok düşük oy almış AKP’li adaylara belediye başkanlığını hediye etmektir.

Seçim sonuçları AKP’nin büyük düşüşüne kanıt olmuştur. Şimdi bu koşullarda, kaybettiği seçimleri kazanmanın, seçim sonuçlarını değiştirmenin çabası içindedir. İstanbul’da 17 gün boyunca çeşitli bahanelerle seçimin tamamlanmasını engellemelerinin nedeni budur. Bursa, Balıkesir, Trabzon gibi kentlerde, seçimi gerçekte kaybettiği halde kazanmış göstermeyi de başarmıştır.

Kürt illeri ise, AKP açısından daha özel bir hedeftir. Şırnak’a neredeyse nüfusu kadar seçmen kaydırarak seçimleri kazanmayı başarmıştır. Diğer Kürt kentlerinde ise, çeşitli bahanelerle yönetime el koymaya çalışmaktadır. Seçilmiş başkanların KHK’lı olduğunu ileri sürerek haklarını gaspetmeleri, HDP’li bazı belediye başkanları hakkında hemen soruşturma açmaları vb. hepsi bu çabanın ürünüdür.

Bu açık bir saldırıdır. Saldırı, bu hak gaspını protesto edenlere devlet saldırısı ile de büyütülmektedir. Diyarbakır’da yapılan protesto eylemlerine, polis büyük bir şiddetle saldırmaktadır.

AKP, Kürt halkının seçim hakkını gaspetmeye çalışmaktadır; onun bu çabasına karşı direniş yükseltilmelidir.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …