Tohumu toprağa kavuşturmak…

Günlerdir süren çalışmaların ardından nihayet beklediğimiz gün geldi. Geçen yıl pankartımız olmamasına hayıflanmıştık. Hem daha kalabalık olmaya hem de görsel malzemelerimizin daha zengin olmasına dönük bu yıl daha hazırlıklı olacaktık.

İlk iş flamalarımızı edindik. Proleter Devrimci Duruş flamalarının yanı sıra Proleter Devrimci Gençlik ve Devrimci Sendikal Birlik flamalarımız da elimizdeydi. Bir arkadaşımız dergimizin internet sitesinden dört ustanın olduğu pankartın görsellerini indirdi ve basılmasını sağladı. Artık pankartımız da hazırdı.

Esasen uzun süredir bölgemizdeki muhtarlık çalışmalarının yoğunluğundan kaynaklı 1 Mayıs hazırlıklarına gereken zamanı ayıramamıştık. Gerçekte birbirinden farklı olmakla birlikte, birbirini olumlu etkileyebilecek yanları vardı ama biz bunu gerçekleştirmekte yeterince başarılı olamadık. Bununla birlikte hem ilçe merkezinde, hem köylerdeki arkadaşları harekete geçirme ve yeni ilişkiler kurma noktasında iyi gelişmeler oldu. Ancak beklediğimiz kitlenin hepsini alana taşıyamadık.

Toplanma yerine geldiğimizde henüz bizden başka kimse yoktu. Bir süre sonra çeşitli sendikalardan işçi-emekçi dostlarımız toplanma yerine gelmeye başladılar. Hemen tertip komitesinin sıralamasına göre Halkevleri’nin ardında TKP’nin önünde yerimizi aldık. DİSK, Eğitim-Sen, Haziran Hareketi, Bel-sen…ve çeşitli kitle örgütleri de birer birer yürüyüş kolunda yerlerini almaya başladılar.

Pankartımız ve özellikle unutturulmaya çalışılan ML’nin kurucuları, ustalarımızın fotoğrafları tahmin ettiğimiz üzere oldukça yoğun bir ilgi gördü. Bizi merak eden ve birlikte yürümek isteyen dostlarımıza da kortejimizde yer açtık.

Yürüyüşe geçilmesiyle birlikte kendimizi ifade edebileceğimiz sloganlarımızı gür bir biçimde haykırdık. Çeşitli kortejlerin düzen içi, reformist “isyan” vb. sloganlarına karşı;  “Tek Yol Devrim!”, “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!”, “Kurtuluş Devrimde Sosyalizmde!”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği!”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma!”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” gibi siyasal içeriği net sloganların yanı sıra diğer kortejlerde de yaygın atılan ”Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek!” gibi sloganlara da eşlik ettik. Yine “Cerattepe Geçilmez Artvin Halkı Yenilmez”, bir Artvin klasiği olarak bütün kortejlerin ortaklaştığı bir slogan oldu…

Alana girişteki arama noktasını geçip tekrar kortejimizi oluşturup alana “Yaşasın Devrim ve Sosyalizm” sloganıyla girdik. Genç arkadaşlar geçen yıl olduğu gibi alandaki heykelin üstüne çıkıp flamalarımızı oradan miting boyunca coşkuyla dalgalandırdılar.

Mitingin ardından dönüş yolunda bir mola vererek küçük bir değerlendirme toplantısı yaptık. Kimi eksiklerimizi ve olumluluklarımızı gözden geçirdik. İlerleyen süreçte, kısa vadede neler yapacağımızı kararlaştırarak en kısa sürede buluşmak üzere vedalaştık.

Bir gün önce evin etrafında dolaşırken üç yıl önce dikip kalem vurduğum fakat bir türlü canlanmayan ve kendisinden neredeyse ümidimi kestiğim kiraz fidanının yaprak açtığını sevinçle fark ettim. Bazen toprak verimsiz olur. Bire on-yirmi veren tohum bir bile vermez olur. Ve hatta serptiğin tohumların neredeyse tamamı daha çatlayamadan toprağın altında çürüyüverir…

Bizim görevimizse ne olursa olsun her daim tohumu toprağa kavuşturmak ve ne pahasına olursa olsun yeşermesini sağlamak… Yoksa nasıl vadileşir kuraklıklar…

Şimdi toprağın susamışlığını, tohumdaki çatlama hevesini duyumsuyabiliyorum…

Artvin PDD

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …