Grup Yorum elemanı Helin Bölek, açlığın 288. gününde, 3 Nisan günü Armutlu’daki direniş evinde yaşamını yitirdi.
Kurulduğu günden itibaren çeşitli biçimlerde devletin baskısı ile karşı karşıya kalan, elemanları tutuklanan, konserleri yasaklanan Grup Yorum, özellikle 2015’ten itibaren çok ağır bir devlet baskısı altında faaliyetlerini sürdürmeye çalıştı. Bu süreçte Helin Bölek, Kasım 2016’da, İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen polis saldırısında, grubun 7 üyesiyle birlikte gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
Tutuklanan Grup Yorum elemanları Helin Bölek, Bahar Kurt, Barış Yüksel, İbrahim Gökçek ve Ali Aracı, 17 Mayıs 2019 tarihinde yaptıkları bir açıklama ile cezaevinde Açlık Grevi’ne başladılar. Talepleri konser yasaklarının bitirilmesi, İdil Kültür Merkezi’ne yapılan polis baskınlarının son bulması, Grup Yorum elemanları hakkındaki arama ve tutuklama kararlarının kaldırılması idi.
Kasım 2019’da grubun iki üyesi Bahar Kurt ve Helin Bölek, 24 Şubat’ta İbrahim Gökçek tahliye edildi.
Helin Bölek ve İbrahim Gökçek, eylemlerini dışarıda Ölüm Orucu olarak sürdürmeye devam ettiler. 11 Mart 2020’de Helin ve İbrahim’in kaldıkları eve polis baskını düzenledi ve zorla hastaneye götürdü. Ölüm Orucu’nu sürdüren ve müdahaleyi kabul etmeyeceklerini belirten Helin ve İbrahim, direniş evine geri döndüler.
Bu süreçte sorunun çözülmesi ve son derece haklı taleplerinin karşılanması için bir heyet İçişleri Bakanlığı ile görüşme gerçekleştirdi. Bakanlık, her zamanki pervasız tutumuyla “Eylemi bıraksınlar, ondan sonra” sözleriyle durumu belirsizliğe bıraktı.
Eylemin 288. gününde, 3 Nisan’da Helin Bölek ölümsüzleşti. Ölüm Orucu’nun 291. gününde olan ve durumu kritik olan İbrahim Gökçek, Helin’in başında yaptığı konuşmada, “Sevgili Helin… Bugün bir sanatçı, sanatını yapabilmek için hayatını kaybetti. Bir sanatçıyı öldürdüler” dedi.
Helin’in cenazesine polis saldırısı
3 Nisan günü ölümsüzleşen Helin’in naaşı, Armutlu’daki direniş evinden omuzlar üzerinde çıkarıldı ve Armutlu sokaklarında sloganlarla yapılan bir yürüyüşün ardından Cemevi’ne getirildi. Cemevi’nde gece boyunca başında nöbet tutuldu. Grup Yorum türküleri ve marşları çalındı, Helin Bölek ile ilgili anılar paylaşıldı. Cemevi bahçesine “TAYAD’lı Aileler” imzalı “Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!”, “Helin Bölek Ölümsüzdür!”, “Kahramanlar Ölmez, Halk Yenilmez!” yazılı pankartlar asıldı. Cemevi’ne açılan sokağı ablukaya alan polis, gelenlere GBT yaptı. PDD okurları da Armutlu Cemevi’ne giderek törene katıldı.
4 Nisan sabahı cenaze töreninin yapılacağı Okmeydanı’na götürülmek istenen Bölek’in cenaze konvoyunun önü polis tarafından Nurtepe kavşağında kesildi. Polis, cenazenin tören yapılmadan Feriköy Mezarlığı’na götürülmesini dayattı. Bunu kabul etmeyince, cenaze aracının şoförünü ve konvoydan 3 kişiyi gözaltına aldı. Sabah saatlerinden itibaren Okmeydanı’nda İdil Kültür Merkezi ve Okmeydanı Cemevi’ne açılan yollar polis tarafından kapatıldı. Bu arada İdil Kültür Merkezi önünde, Grup Yorum üyesi Seher Adıgüzel gözaltına alındı. Cemevi’ne girebilen kitle, sloganlarla durumu protesto etti. Polisin cenazeyi Feriköy Mezarlığı’na kaçırdığı duyulduktan sonra, mezarlığa doğru yürüyüşe geçen kitlenin önü, polis barikatıyla kesildi. Kitle oturma eylemi yapınca, polis saldırarak gözaltına aldı.
Feriköy Mezarlığı’na ulaşabilen ve mezarlığa girebilenlere ise polis, tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Buna rağmen, ara sokaklarda öbek öbek toplanan kitle, sloganlar attı. Helin Bölek, polis ablukası altında, ailesi ve yoldaşları tarafından defnedildi. Helin’in ardından yapılan konuşmada, cenazesinin Okmeydanı’ndan törenle kaldırılmasını vasiyet ettiği; devletin bu saldırısının da bundan ne kadar korktuğunu gösterdiği belirtildi. Ve “Helin Bölek tüm saldırılara ve baskılara rağmen, yoldaşları tarafından türkülerle ve marşlarla gömülüyor” denildi. Cenaze törenine aralarında PDD’nin de bulunduğu birçok devrimci ve ilerici kurum katıldı.
Helin’in katili sermaye düzeninin temsilcisi AKP hükümetidir. Ve “türkü söyleme hakkı” için, “devrimci sanat hakkı” için yapılan bu direnişin çözüm yollarını tıkayarak, devrimci faaliyete karşı sınıf kininin ne kadar büyük olduğunu bir kere daha göstermiştir.
Halen Ölüm Orucu’nu sürdürmekte olan İbrahim Gökçek ve adil yargılama hakkı için Ölüm Orucu’nda olan Mustafa Koçak’ın talepleri derhal kabul edilmelidir.