PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
3 Mayıs 1962- Açlar Yürüyüşü yapıldı
Yapı-İş Sendikası’nın Ankara’da düzenlediği yürüyüş, işsizliği protesto amacı taşıyordu. 5 bin kadar işçi ve işsizin katıldığı yürüyüşte, Meclis hedeflendi ve polislerle çatışma yaşandı. 300 kişinin gözaltına alındığı eylem, ‘60’lı yıllardaki yükselişin habercisiydi.
4 Mayıs 1937- Dersim katliamı başladı
5 Mayıs 1818- Karl Marks doğdu
Komünizm teorisinin mimarı ve örgütleyicisi olan Marx için, onun ölene kadar yanında olan yoldaşı Engels şöyle diyordu: “Marks, her şeyden önce bir devrimciydi. Kapitalist toplum ile onun yaratmış bulunduğu devlet kurumlarının yıkılmasına şu ya da bu biçimde katkıda bulunmak, kendi öz durumunun ve gereksinimlerinin bilincini, kendi kurtuluş koşullarının bilincini, kendisine ilk onun vermiş bulunduğu proletaryanın kurtuluşuna yardımda bulunmak, onun gerçek yönelimi işte buydu. Savaşım onun en sevdiği alandı. Ender görülür bir tutku, bir direngenlik ve başarı ile savaştı O.”
5 Mayıs 1981- IRA militanı Boby Sands ölüm orucunda öldü
İrlanda’nın bağımsızlığı için mücadele eden İRA militanı Boby Sands ve arkadaşları, başta siyasi tutukluluk hakkı olmak üzere, yaşam koşullarının iyileştirilmesi için ölüm orucuna başladılar. 217 gün süren eylemde, Boby Sand ile birlikte 9 arkadaşı öldü. Eylem dışarıda da çok büyük bir kitle desteği almasına rağmen, “Demir Lady” lakaplı Thatcher Hükümeti geri adım atmadı. Fakat Baby Sans ve arkadaşlarının bu eylemi, tüm dünyaya yayıldı ve esin kaynağı oldu.
6 Mayıs 1972- Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan idam edildi
8 Mayıs 1945- Kızıl Bayrak Berlin’de!
İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı, resmi olarak Almanya’nın Polonya’ya saldırmasıyla 1 Eylül 1939’da başladı. Hitler asıl hedefi olan Sovyetler Birliği’ne saldırıyı, 22 Haziran 1941’de başlattı. 8 Mayıs 1945’de Kızıl Ordu, Berlin’e sosyalizm bayrağını dikti ve insanlık tarihinin en kanlı savaşı, sosyalizm karşısında diz çöktü.
Kızıl Ordu, Berlin’in şehir merkezine kadar gelmişti. Hitler, 30 Nisan’da intihar etmişti, ancak geride kalan Alman generaller, başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerle anlaşma yapmak ve sosyalist SB’ye karşı savaşa devam etmek için hazırlık yapıyorlardı. Bu süre içinde Nazi generallerin ve Gestapo şeflerinin önemli bir kısmı ABD’ye teslim olmak için yarışa girmişlerdi.
Berlin’i ilk giren Sovyet ordusuydu, bu nedenle Nazi ordusu adına teslim anlaşmasının da SB ile imzalanması gerekiyordu. Naziler bu anlaşmayı, ancak Stalin’in zorlaması ve her türden manevralarını boşa çıkarması ile 7 Mayıs günü imzalamak zorunda kaldılar.
Ve 8 Mayıs 1945, insanlığın yüreğine savaşın bitimi, faşizmin yenilgisi ve sosyalizmin kazanımı olarak kazındı. Ancak emperyalistlerin sosyalist SB’ye ve savaşın komutanı Stalin’e saldırıları bitmedi. Burjuvazinin ve tüm anti-ML akımların Stalin’e dönük iftira ve karalama kampanyalarının en önemli sebebi, Stalin’in emperyalistlerin sosyalizmi yenmek için devreye soktuğu faşizmi yerle bir etmiş olması ve tüm dünyada sosyalizmi kitleler için umut haline getirmesidir.
9 Mayıs 1974- Almanya’da Kızıl Ordu Fraksiyonu RAF liderlerinden Ulrike Meinhof, Stutgard’daki hücresinde öldürüldü
11 Mayıs 2013- Reyhanlı’da IŞİD katliamı
13 Mayıs 1974- Kürt kadın savaşı Leyla Qasım, Irak Baas rejimi tarafından katledildi.
13 Mayıs 2014- Soma katliamı
Soma’da maden ocağında meydana gelen patlamada 301’den fazla madenci hayatını kaybetti. Bu katliam, devlet-sendika-patron işbirliği ile oluşturulan güvencesiz çalışma koşulları altında gerçekleşmişti.
17 Mayıs 2002- Büyük halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif öldü
17 Mayıs 1982- Diyarbakır cezaevinde Dörtler’in gecesi
12 Eylül sonrası Diyarbakır zindanındaki insanlık dışı uygulamaları protesto etmek için dört PKK’li tutsak, Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Necmi Öner ve Eşref Anyık, 17 Mayıs gecesi, bedenlerini ateşe verdiler. Ardarda yapılan direnişler sonucu cezaevindeki koşullarda kısmi düzelme oldu. Kürt hareketinin ‘84 atılımında, bu direnişlerin etkisi büyüktü.
18 Mayıs 1973 – İbrahim Kaypakkaya işkencede katledildi.
TKP-ML’nin kurucusu ve önderi İbrahim Kaypakkaya, Vartinik’te yaralı olarak yakalandıktan sonra, Diyarbakır Cezaevi’nde gördüğü işkencelerle katledildi. Mao’nun fikirlerinden etkilenen Kaypakkaya, Türkiye’yi tıpkı Çin gibi “yarı-feodal, yarı-sömürge” olarak değerlendirip, devrimin “kırın şehri kuşatması” ile başlayacak “halk savaşı” stratejisiyle gerçekleşeceğini savundu. Bu doğrultuda kırsal bölgelere çekildi ve köylülük içinde faaliyete başladı. Bu faaliyetler esnasında polisle girdiği çatışmada yaralı olarak ele geçti. Çok vahşi işkencelere maruz kaldı ve büyük bir direniş sergiledi. Kaypakkaya’nın adı “işkencede ser verip sır vermemek”le özdeşleşti. İhtilalci komünistler 12 Eylül yıllarında işkencehanelerde direniş destanları yazarak Kaypakkaya’nın bu mirasını sahiplendiler ve ileriye taşıdılar.
19 Mayıs 1895- Kübalı devrimci ve şair Jose Marti öldürüldü
Küba’nın İspanya’ya karşı bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan Jose Marti, Küba Devrimci Partisi’nin kuruluşunda yer aldı. Aynı zamanda “partili sanatçı” olan ve şiirlerinde yalın bir dil kullanan Marti, çatışmada öldü. “Aynı yalınlıkla ölmek isterim” şiiri ülkemizde en çok bilinen şiiridir.
31 Mayıs 1971- Nurhak Direnişi
20 kişilik THKO grubu, Malatya-Kürecik’te bulunan ABD radar üssüne saldırı düzenlemek üzere hareke geçtiler. Askerler tarafından kuşatılınca girdikleri çatışmada THKO önderlerinden Sinan Cemgil, Kadir Manga, Alpaslan Özdoğan şehit düştü.
31 Mayıs 2013- Haziran Ayaklanması başladı.
Mayıs ayında şehit düşen İhtilalci Komünistler
Mayıs 1980- Serdar Yılmaz
Örgütçü özellikleriyle öne çıkan, işçi ve emekçilerle ilişki kurmada ve onları örgüte kazanmada örnek bir yaşam süren Serdar, Kartal’da yıldırım düşmesi sonucunda öldü.
18 Mayıs 1976- Fevzi Aslansoy
12 Mart sonrası Ankara öğrenci gençlik hareketinin önde gelen militanlarındandı. Onun bu karakterini iyi bildiklerinden, polis ile sivil faşistler işbirliği içinde kurdukları kalleş bir pusuda onu kurşunlayarak öldürdüler.
