Aytaç Ünsal’ı ziyaret ettik

Adalet İçin Dayanışma Platformu olarak, 24 Eylül günü Aytaç Ünsal’ı ziyaret ettik. Hastaneden taburcu olduktan sonra Küçük Armutlu’da tedavisine devam eden Ünsal, bizi coşkuyla karşıladı.

Pandemi koşullarında, ölüm orucu direnişinden yeni çıkmış birini ziyaret etmek, daha titiz ve dikkatli davranmayı gerektiriyor. Aytaç’ın refakatçıları, görüşmeyi sağlayacak gerekli önlemleri almışlardı. Ziyaretçiler olarak biz bahçede oturduk, Aytaç ise bize pencereden katıldı.

Hemen sıcak bir ortam oluştu. Yüreğimizde ve bilincimizdeki umut dolu sözcükler dilimizden döküldü. Elbette ilk önce sağlık durumuna ilişkin sorular sorduk. Moralinin iyi, coşkusunun yüksek olması, bilincinin berraklığı sağlığını yansıtıyordu. İyi olduğunu belirten Aytaç, ayağa kalma ve yürümede zorlandığını, sinir-ucu iltihabı nedeniyle ayaklarının ve bacaklarının ağrıdığını, ayak tabanlarının sürekli ateş içinde olduğunu ve bu yüzden soğuk su içinde tuttuğunu söyledi. Bizimle konuşurken de ayağını su dolu bir leğenin içinde tutuyordu. Ayrıca uyumakta zorluk çektiğini, ama genel durumunun iyi olduğunu belirtti. Özgür ve Didem’in sağlık durumunu sorduğumuzda ise, ikisinin de riskli dönemi atlattıklarını, iyileşmeye doğru gittiklerini öğrendik.

Tahliyesinin, dışarıda yükselen dayanışma eylemlerinin üzerinden gerçekleştiğini belirten Aytaç, “Sizler sayesinde, dayanışma sayesinde, birlikte mücadele sayesinde buradayım” dedi. Birleşik mücadelenin, dayanışmanın önemine vurgu yaparak, dışarıda mücadelenin nasıl örüldüğünü, platformun neler yaptığını sordu. Ölüm orucu sürecini ve platformu karşılıklı konuştuk. Devletin saldırılarının giderek pervasızlaşması, anti-faşist mücadelede birlikte hareket etmenin, platformların önemi vb. sohbetimizin konuları oldu.

Aytaç da “adalet” talepli eylemlerinin süreceğini, bu birlikteliğin ve platformun devam etmesinden yana olduklarını söyledi. PDD olarak, Soma’dan Çorlu’ya cinayetlere ve haksızlığa uğruyan geniş kesimlerin “adalet” talepli eylemler yaptığına dikkat çekerek, bunların birleştirilmesi gerektiğini, “adalet platformu”nun da hepsini kapsayarak devam etmesinin daha yararlı olacağını söyledik. Platformun diğer bileşenleri de buna katıldılar. Bir hafta içinde yeniden toplanmaya karar verildi.

Kendi davalarıyla ilgili olarak Yargıtay’ın kararını da sorduk Aytaç’a; şu cevabı verdi: “Yargıtay bu kararla tüm içtihadını, hukukunu, kendisini yok saydı. Öyle ki, verdiği kararda mahkemenin kararının usulsüz olduğunu, hukuksuz olduğunu belirtiyor. Ama ‘yapacak bir şey yok, bazılarının cezalarını onaylayacağız’ diyor. Ölüm orucu ile ilgili açtığı bölüm, diğer kısımlardan fazla. AİHM yasalarına göre zorla müdahale edebileceğini, seçeneklerin tahliye ya da zorla müdahale arasında olduğunu, bu nedenle tahliye ettiklerini söylüyor. Süreç bitmedi, adalet arayışımız devam edecek. Anayasa mahkemesi sürecinden sonuç alınamazsa AİHM’e gideceğiz. Bunun sokak ayağını da sürdüreceğiz.”

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …