HDP’ye dönük baskılar artıyor

Son dönemde HDP’ye dönük saldırılar üstüste geliyor. Bir taraftan kapatma davası, bir taraftan HDP yöneticilerine dönük operasyonlar, bir taraftan Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ceza verilmesi ve gözaltına alınması… Bütün bunlar, HDP üzerindeki kuşatmanın büyüdüğünü gösteriyor. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin konuşmalarında hedef gösterdiği saldırılar, peşpeşe hayata geçiriliyor.

Bahçeli, önce HDP’nin kapatılması konusunda üstüste konuşmalar yaptı. Aralık ayından bu yana, çeşitli vesilelerle HDP’ye karşı saldırgan tutumunu ortaya koydu, kapatılması konusunda sürekli çağrılar yaptı. Bu çağrıların karşılığı geçtiğimiz günlerde geldi. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ne HDP’nin kapatılması istemiyle dava açtı. Davada, 687 HDP kadrosu için de siyaset yasağı isteniyordu.

Bir diğer saldırı ise, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu üzerinden yürütüldü. Önce Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Gergerlioğlu’nun internetten yaptığı bir haber paylaşımı nedeniyle “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla, 2 yıl 6 ay hapis cezası veren kararı onayladı. Yargıtay’ın 19 Şubat günü aldığı bu onama kararı, Meclis’te okunarak Gergerlioğlu’nun vekilliği düşürüldü.

Gergerlioğlu, bugüne kadar kayıtdışı gözaltılar, gözaltında çıplak arama gibi insan hakları ihlallerini gündemleştirdiği için hükümetin hedefindeydi. O yüzden birçok saldırılara maruz kaldı ve en sonu milletvekilliği düşürüldü. Gergerlioğlu, 18 Mart günü meclisin bu kararına direneceğini ve meclisteki HDP grup odasından çıkmayacağını duyurdu. Öyle de yaptı. Bu direnişi AKP-MHP blokunu oldukça rahatsız etti. Bahçeli bu kez de Gergerlioğlu’nun meclisten çıkarılmasını buyurdu.

Direnişin büyümesini engellemek için 21 Mart günü sabaha karşı 100 polisle meclisi bastılar. Polis ilk kez meclise giriyor ve bir milletvekilini yaka-paça gözaltına alıyordu. Üstelik Gergerlioğlu lavabodan çıkarken, üstünü giymesine bile izin vermeden, pijama ve terlikle polisler tarafından götürüldü. Polisler Gergerlioğlu’nu adeta sürükleyerek meclisten çıkardılar. Bu sırada darp edildi ve bunlar götürüldüğü hastanede doktor tarafından da zapta geçirildi. Fakat Gergerlioğlu’nun tüm ısrarına rağmen ifadesine geçirilmedi. İfadesi alındıktan sonra Gergerlioğlu aynı gün serbest bırakıldı.

Gergerlioğlu’nun gözaltına alınması, 3 Mart 1994’te aralarında Leyla Zana, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Orhan Doğan’ın da bulunduğu çok sayıda DEP (Demokrasi Partisi) milletvekilinin gözaltına alınması görüntülerini hatırlattı. Hatta polisin meclise girmesi, sabaha karşı operasyon yapması ve adeta sürükleyerek götürmesi, 1994’ü bile aşan bir tablo oluşturdu.

Ne parti kapatmalar, ne milletvekili düşürmeler, ne gözaltılar… Bu faşist saldırılar, bugüne kadar Kürt halkının mücadelesini durdurmaya yetmedi; bundan sonra da yetmeyecek.

Bunlara da bakabilirsiniz

“Yenidoğan çetesi” ve sağlıkta özelleştirme

Sağlıkta özelleştirmenin en korkunç yönlerinden biriyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde. Yeni doğan bebeklerin, sadece ve sadece …

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …