Güzeltepe’de 1 Mayıs coşkusu

Pandemi sürecinde kutlayacağımız ikinci 1 Mayıs olacaktı bu yılki 1 Mayıs. Yasaklanacağını zaten biliyorduk. Ki “Tam Kapanma” ilanının aslında 1 Mayıs için olduğunu, kalabalık kongreleri toplayanların korkularının büyüdüğünden de görmek mümkündü.

1 Mayıs’ın pandemi bahanesiyle yasaklandığı koşullarda, “1 Mayıs 1 Mayıs gününde kutlanır!” şiarıyla mahallemizde 1 Mayıs çalışmalarına başladık.

Nurtepe’de Nurtepe-Güzeltepe Dayanışması ve bazı partiler ile birlikte eylem örgütlemek için çalışmalara başladık. Burada en büyük sıkıntı, kurumların gündüz yapılacak bir eyleme karşı çıkıyor olmasıydı. Keza eylemin pankartlı ve flamanı olmasına da itiraz ediyorlardı. Oysa 1 Mayıs, bir gece eylemi değildir; işçi sınıfının bayramıdır ve işçi sınıfının mesai saatiyle birlikte hazırlıklara başlamak gerekir. Gün, işçi sınıfının bu mücadele gününün kutlanmasıyla başlamalıdır; en geç öğlen saatlerinde kutlamalar gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle akşam eylemi doğru bir karar değildi, ancak diğer kurumların ısrarı sonucunda değiştirme olanağımız olmadı.

İlk toplantıda Güzeltepe ve Nurtepe’de iki nokta belirlendi ve akşam 20.30’da olması kararlaştırıldı. Bu doğrultuda evlere çağrı bildirileri dağıtıldı, duvarlara stencil ile çağrı çalışmaları yapıldı. Polisin de haliyle ilgi alanına giren bu çalışmada özellikle Nurtepe tarafındaki stencillerin üzeri boyandı. İkinci toplantıda, polisle bir kişinin muhatap olması, yürüyüş yapılabilecek koşullar oluşursa yürüyüşün yapılması ve ortak bir noktada buluşulması konuşuldu. Polisin saldırısı olduğu koşulda da dağılmamak ve ona göre tavır almak gerektiği karara bağlandı.

Alınan karar doğrultusunda hem Nurtepe’de hem de Güzeltepe’de okurlarımıza, ilişkilerimize eylem yerini, saatini söyledik. Ancak kendi siyasi tutumumuz doğrultusunda, ortak eylem öncesinde bağımsız eylemimizi gerçekleştirmeye karar verdik.

* * *

1 Mayıs sabahı erken saatlerde akrepler mahallede gezmeye ve beklemeye başlamışlardı. Güzeltepe sağlık ocağının önüne 8.30’da pankartımızı astık. Asarken tanıyanlar 1 Mayıs’ımızı kutladı; biz de onların. Hatta belediyede görevli bir emekçi de vardı ve ona “sakın indirme” dedik. O da “oIur mu, biz bir şey yapmayız” dedi; onun da 1 Mayıs’ını da kutladık. Yaklaşık 3 saat sonra polis gelmiş indirmiş pankartı.

Öğlen saatlerinde ise Güzeltepe’de kendi bağımsız eylemimizi yaptık. Geçen yıl da yaptığımız için daha biz söylemeden “bu yıl da yapacak mıyız” diye soranlar oldu.

1 Mayıs marşının  çalınmasıyla başlayan eylemde ilk olarak 1 Mayıs şehitleri şahsında dünya devrim ve sosyalizm şehitleri için saygı duruşu yapıldı. Adnan Yücel’in şiirinin okunduğu saygı duruşunun ardından “Yaşasın 1 Mayıs! Bıji yek gulan!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları atıldı. Yapılan konuşmada 1 Mayıs’ın tarihsel olarak nasıl kazanıldığı; o dönemin vahşi sömürü koşullarının bugün de dayatıldığı; koronavirüs salgını bahanesiyle “kapanma” ilan edip 1 Mayıs’ı yasaklayanların asıl derdinin burjuvaziyi ve kendilerini korumak olduğu; bizim sağlığımızı hiçbir zaman düşünmedikleri; işçi ve emekçileri ücretsiz izinlerle, düşük ücretlerle açlığa mahkum ettikleri; ya virüsten ya açlıktan ölmek seçeneğiyle karşı karşıya bıraktıkları; bugün bile işçilerin yüzde 60’ının fabrikalarda çalıştırılmaya devam edildiği anlatıldı. Gasp edilen haklarımızı geri alabilmek, yaşam koşullarımızı iyileştirmek için örgütlenmek ve mücadele etmekten başka bir seçenek olmadığı vurgulanarak konuşma bitirildi. Eylem atılan sloganların ardından bitirilirken, eyleme katılanların yanısıra, apartmanlardan ve evlerin balkonlarından da alkışlarla destek verildi. Eylem bittikten sonra sesi duyup koşanlar da oldu “biz de katılacaktık” dediler.

* * *

Saat 20.30’da bu defa ortak eylem için kitle toplanmaya başladı. Öncesinde ses düzeni kurulmuş ve marşlar çalınmaya başlamıştı. Kitlenin çoğu balkonlardan bakıyordu. Onları da aşağıya çağırdık ve halay başlattık. Zaman zaman halaya ara verip, “Yaşasın 1 Mayıs! Bıji yek gulan”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Her yer 1 Mayıs her yer direniş” sloganları atılıyordu. Yaklaşık 50 kişi toplandı alana. Biz halaya devam ederken resmi ekip otosu geçti. Ama kalabalığı görünce müdahale etmediler. Yaklaşık 10 dakika sonra (saat 21 gibi) bir akrep, iki resmi polis arabası geldi. “Burayı boşaltın dağılın” dediler. Önceden bizim muhatap olacağımız kararlaştırılmıştı, bu nedenle ben cevap verdim; “1 Mayıs’ı kutluyoruz” dedim. “Evinize gidin, dağılın” dediler. “1 Mayıs kutluyoruz ve biz ne zaman istersek o zaman gideceğiz” dedim. Sonrasında 20-30 metre ötede araçlarından indiler ve beklemeye başladılar. Polisin geldiği ilk anda kaçışanlar olduysa da biz orada bekleyerek dağılmaları engelledik ve insanları rahatlattık. Sonrasında sloganlar ve alkışlarla akrebin etrafını sardık ve onlar da daha ileriye gidip orada beklemeye başladılar. Ardından hazırladığımız açıklamayı okuma kararı aldık. Yüksek sesle okumaya başladım; konuşmanın sonuna doğru polisler anonsa başladılar. Açıklamayı bitirince “Yaşasın 1 Mayıs” sloganını attık. Tam o anda gaz bombasını, hedef gözeterek tam benim ayağımın dibine attılar ve ortalık gaz bulutu oldu. Yine de dağılırken kitlede panik oluşmadı. Polislere “Siz ne yaparsanız yapın 1 Mayıs’ı kutladık, kutlayacağız” dedik. Polis “Evine git” deyince “Biz evimizdeyiz, evinize gitmesi gerekenler sizlersiniz” cevabını verdik. Ardından ajitasyonlarla hem 1 Mayıs’ı hem o saldırıyı, hem de Taksim’e çıkmak isteyenlere yapılan saldırıları yüksek sesle anlata anlata yürümeye başladık. Bir yandan da sloganlar attık; balkonlardan insanların tepkisi gayet güzel oldu. Sokaklarda eylemler yarım saat daha devam ettikten sonra bitirildi. Eylem bittikten sonra özel harekat, bölgedeki esnafa eylemi yapanları tanıyıp tanımadığını sormuş. Onlar da tanımadıklarını söylemişler. Zaten eylem öncesinde alandaki esnafın kameraları kapattırılmıştı.

* * *

Nurtepe’de ise arkadaşlar ajitasyon yapa yapa caddeye kadar çıktıklarını, polisi fark etmediklerini, polisin kendilerini kovalamaya başladığını söylediler. Güzeltepe’ye gaz atılınca oraya gelmek için çabaladıklarını anlattılar. Burada SYKP’den bir kişi gözaltına alındı. O arkadaşa para cezası kesip bırakmışlar ertesi sabah.

Güzeltepe’deki eylem oldukça iyi geçti. Bu yılki semtlerde yapılan 1 Mayıs kutlamalarında öne çıkan bir eylem oldu. Uzun sürmesi, polise rağmen sürdürülmesi, saatler boyunca mahallenin eylem alanına çevrilmesi yönüyle oldukça etkiliydi. Keza devletin saldırdığı iki eylemden (diğeri Sarıgazi’de yapılmış) biri oldu. TİP milletvekili Barış Atay’ın da twitter hesabından paylaştığını sonradan öğrendik.

Daha sonra eyleme katılanlarla ve katılmak isteyenlerle konuştuğumuzda eylemin gündüz olmasının daha iyi olacağını belirttiler. Eyleme katılanlar genelde iyiydi ve moralleri yüksekti. Polisin attığı gaz bombası epey yoğunmuş, çünkü neredeyse mahallenin büyük çoğunluğu gazdan etkilenmiş.

Bu yılki 1 Mayıs’ın aslında istediklerimizi yapma yönüyle başarılı geçtiğini söyleyebiliriz. Kitlelerdeki öfkenin ne denli biriktiğini görmek, hem onların gücünü hissetmemiz, hem kendi irademizi onlara hissettirmemiz önemliydi. Devletin 1 Mayıs öncesi ve 1 Mayıs günü yaptığı saldırıların altında da bu gerçek yatıyor. O patlamanın korkusuyla ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Hangi yasakları uygularlarsa uygulasınlar, önünde duramayacaklarını biliyorlar aslında. Pandemi koşullarını bahane ederek zaptetmeye çalıştıkları kitlelerin öfkesi onları boğacak ve o görkemli ve militan 1 Mayıs’ları istediği alanda kutlayacaklar.

Bunlara da bakabilirsiniz

Yumuşama, normalleşme, çözüm derken… Yine kayyum saldırısı

Bahçeli’nin 1 Ekim’de yeni yasama yılının açılışında, DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile başladı her şey… …

Hapishanelerdeki hak ihlalleri

Ekim ve Kasım aylarında hapishanelerdeki hak ihlalleri sürüyor. Bir yandan yeni tutuklamalarla hapishanedeki siyasi tutsakların …

Genel-iş ve işbirlikçi sendikaların durumu: KAZANMANIN YOLU

Genel-iş sendikasının örgütlü olduğu CHP’li belediyelerde İstanbul başta olmak üzere peşpeşe grevler yaşandı. Fakat Genel-iş …