Fatih’in hayatı ve mücadelesinden kesitler sunan “Ağacın Köklerinden Biri KUTUP YILDIZI” belgeselinin Trabzon ve Rize-Fındıklı’da gösterimi gündeme geldiğinde “mutlaka Şavşat’a da gelmeli Fatih” dedik. Ardından heyecanla çalışmalara koyulduk.
Klasik bir film gösteriminin ötesinde “ne katabiliriz” üzerine düşündük ve bir dizi fikir çıktı ortaya… İlk elde, yıllarca Kutup Yıldızı şarkıları söylemiş biri olarak mutlaka bu etkinliklere müzikal bir katkıda bulunmalıyız fikri ortaya döküldü. Ama bu bir gece değildi, film gösterimini geri plana düşürmesin diye bir iki parçayla sınırlı tuttuk. “Rüzgarla Bir”, “Yürü Bre Hızır Paşa” ve “Non Passaran” geliverdi hemen aklımıza… Bunları nasıl söyleriz derken sevgili Ufuk Çoban İstanbul’dan ses verdi. Fındıklı’daki arkadaş Belediye’nin Kadın Korosu’ndan yardım isteyebileceğimizi söyleyince sevincimiz bir misli daha arttı. Kutup Yıldızı şarkılarını beraber söyleyecektik…
Yine sevgili Neriman Güngüt’le, Adnan Yücel’in Fatih için yazdığı şiirlerden biri olan Çukurova Çeşitlemesi’nden “Aç Güneş Tufanı Kuralsız gözlerini…” ile Nihat Behram’ın “Dövüşe Dövüşe Yürünecek” şiirlerini seçtik…
Şavşat’ın dört bir yanını belgesel afişleriyle donattık. Bir yandan da belgesel için hazırladığımız davetiyeleri dağıtıyorduk…
Fındıklı’dayken Şavşat Belediye Başkan Yardımcısı aradı ve etkinlik için tahsis ettikleri Ülkü Ulusoy Kadın Yaşam Merkezi konusunda sorun olduğunu iletti. Bu merkez, Kız Öğrenci Yurdu olarak kullanılıyordu. Kaymakam burada etkinlik yapılmasını uygun bulmamış! Bu sorunla pazartesi ilgileneceğimizi söyledik. Fındıklı ve Trabzon’daki etkinlikler oldukça sıcak buluşmalara sahne oldu. Özellikle etkinlik sonrası yapılan sohbetler, Fatih’in izlerinin ülkenin her köşesine olduğu gibi Fındıklı’ya ve doğduğu kent olan Trabzon’a da çok daha önceden taşınmış olduğunu görmemizi sağladı bir kez daha.
Örneğin katılımcılardan biri Fatih’in kendisinden önceki direniş ustalarından farklı olarak, direnişi kolektif bir tavra dönüştürme konusundaki başarısını vurguladı, bir diğeri mütevaziliğini… Bir başka arkadaş Fatih’le birlikte bir bütün olarak İhtilalci Komünist gelenekten diğer yapıların nasıl beslendiğini ve örnek aldığını…
Pazartesi Şavşat Kaymakamlığı’ndan arandım ve bir tebligat olduğu, almam gerektiği söylendi. Konu belliydi. Tebligatı almayı uygun bulmadığımı söyledim ve doğrudan Kaymakam’la görüşmeye gittim. Salonun Belediye’ye ait Kadın Yaşam Merkezi olduğunu, Kaymakamlığın tasarrufunda olmadığını; devlet öğrencilerin barınma sorununu çözmekte yetersiz kaldığı için belediye tarafından geçici olarak “Kız Yurdu” olarak tahsis edildiğini; etkinliğin yapılacağı salonun 4. katta bağımsız girişi olan bir yer olduğunu; belgeselin içeriğinden dolayı Kız Yurdu’nun bahane edildiğini ama bu gösterimi yapmakta kararlı olduğumuzu söyledim. Bunun üzerine başka bir yer için başvuruda bulunulması halinde sorun olmayacağını söylemek zorunda kaldı.
Biz de Belediye’yle de görüşerek gösterimi Belediye Düğün Salonu’nda yapmaya karar verdik. Her ihtimale karşı, başka bir yeri de hazırladık. Davetiye dağıttığımız arkadaşları yer değişikliği ile ilgili bilgilendirmek için bir kaç koldan tekrar dolaşıma çıktık, telefon ve internet aracılığıyla ulaşmaya çalıştık… En güzeli, gösterimin olduğu gün boyunca sabahtan akşama her saat başı yapılan ve bütün şehrin dinlediği anonstu: “Mehmet Fatih Öktülmüş’ün hayatını içeren Ağacın Köklerinden Biri KUTUP YILDIZI Belgeseli bu akşam 19.00’da Belediye Düğün Salonu’nda yapılacaktır…”
Mevsim ve pandemi koşulları gözetildiğinde oldukça anlamlı bir katılımla etkinliği gerçekleştirdik. Nevin Berktaş, saygı duruşuna davet ederken Remzi’yi, Sezai’yi, Ataman’ı, Hıdır Aslan’ı, Serdar Soyergin’i ve Şavşat’ta sevilen bir devrimci olan ve ölüm yıldönümü 25 Ekim olan Aytuğ Altun’u andı. Bu isimlerin sayılması, özellikle Şavşatlı bir devrimcinin de hatırlatılması, katılanları çok etkiledi. Yine şiirlerimizi okuduk, şarkılarımızı söyledik. Gösterim sırasında Mahir, Deniz ve İbrahim Kaypakkaya’nın görselleri coşkuyla karşılandı. Ve herkes Fatih’in hiç bir koşulda taviz vermeyen direnişçi kimliğinden etkilenerek çıktı… Nevin Berktaş, belgeselin koordinatörü olmanın ötesinde, hem bizzat onu tanıyan, onunla çalışmış, aynı direnişte yer almış bir yoldaşı olarak belgeselin yapılma sürecini anlattı ve özellikle bu çalışmanın kolektif bir çalışma olduğuna vurgu yaptı…
Tam da birilerinin çekindiği gibi Fatih’i Şavşat’la buluşturduk; öğrencilerle, işçi ve emekçilerle buluşturduk; her koşulda böyle bir etkinliği gerçekleştirdik ve sonrasında da “Kadıköy vapurunda” olmasa da, dostlarımızla ve yoldaşlarımızla demli bir Fatih Çayı yudumladık…
Artvin-Şavşat PDD