Migros’ta işten atılan depo işçileri, Beyoğlu’nda bulunan TÜSİAD binası önünde, TÜSİAD tarafından hazırlanan “Geleceği inşa” raporunu yaktılar. 14 Şubat günü yapılan eylemde, “Gelecek için bize biçilen rol köleliktir” diyen işçiler, direnişlerini sürdürüyorlar.
Direniş, Migros patronunun işçilere yüzde 8 ücret zammı açıklamasının ardından başlamıştı. Esenyurt’daki depo işçileri, 3 Şubat günü bu ücret artışını protesto etmek için eyleme başladılar. Direnişin 6. gününde, depo içinde bekleyişlerini sürdüren işçiler, polis saldırısı ile karşı karşıya kaldılar; 150 işçi gözaltına alındı. Ertesi gün, DGD-Sen (Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası) üyesi 257 işçinin işine son verildiği öğrenildi.
Migros, Türkiye’deki en büyük süpermarket zincirlerinden biri. 2015 yılından bu yana, Tuncay Özilhan’a ait olan Anadolu Grubu bünyesinde bulunuyor; Tuncay Özilhan, bir dönem TÜSİAD başkanlığı da yapmış bir patron. 2020 yılında, Migros’un şirket değeri yüzde 75 artış göstermiş. Şirketler işçi sömürüsü üzerinden büyük kar patlamaları yaparken, en küçük bir krizde patronların ilk aklına gelen şey işçi çıkarmak ya da krizin faturasını işçilere yüklemek oluyor. Patronlar lüks yaşamlarına devam ederken, işçilere sefalet ücreti dayatılıyor. Migros patronu da işçilere yüzde 8 gibi, bugünkü resmi enflasyon rakamlarının bile çok altında bir zam açıklayarak, adeta alay ediyor.
İşçiler TÜSİAD önünde yaptıkları açıklamada, bu gerçeğin altını çiziyorlar. Depolarda ve marketlerde çok ağır koşullarda çalıştıklarını, özellikle pandemi boyunca ölümüne çalıştıklarını, yaşamla ölüm arasında bir yaşama mahkum edildiklerini belirtiyorlar.
Taleplerini şöyle sıralıyorlar: Atılan depo işçileri işe geri dönecek, primler sabit olarak ücretlere yansıtılacak, saat ücretine 4 TL zam yapılacak, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınacak.