Bu defa Bartın’dan geldi kara haber. Bu defa Bartın’da ateş düştü yüreklere… Yerin 350 metre altında, bir can pazarında hayata tutunmaya çalışıyor işçiler.
Bartın-Amasra’da, 14 Ekim günü saat 18.15’te, TTK’ya (Türkiye Taşkömürü Kurumu) bağlı bir maden ocağında patlama meydana geldi. Tıpkı Soma maden katliamında yaşandığı gibi, ölümleri azar azar açıklıyorlar. Önce 2 işçinin öldüğünü söylediler, sonra rakam 14’e çıktı; sabaha karşı sayı 28’e yükseldi.
Bu hayattan koparılan 28 can… Patronların kar hırsına kurban edilen 28 işçi… Acımız çok büyük! Öfkemiz ise daha da büyük!
* * *
“Patlamanın sebebi halen bilinmiyor” diyorlar. Oysa sebebi her zaman bellidir: Alınmayan önlemler, dikkate alınmayan raporlar, daha fazla kar için güvensiz ortamlarda çalıştırılan işçiler…
Sayıştay raporlarında madenin güvensiz niteliği, taşıdığı riskler açıkça belirtilmiş. Mesela 2017 raporunda, “madendeki havalandırmanın çalışılabilecek nitelikte olmadığı” kayıtlara geçmiş. 2019’daki Sayıştay raporunda ise, “eksi 300’de yapılan düzenlemelerin, grizu patlamalarına neden olabileceği” belirtilmiş.
Raporlar yetmemiş; 5 Ekim günü, yani bugünkü katliamdan sadece 9 gün önce, Sayıştay’ın ve TTK’nın enerji heyetleri bu madenin patlama yaşanan alanlarında; yani eksi 300 ve eksi 350 bölümlerinde inceleme yapmış. Böyle bir incelemenin yapılması bile, madende sorun olduğunu, bu sorunun farkedildiğini, bu nedenle heyetlerin madene inmek zorunda kaldığını gösteriyor. Ve tüm bu işaretlere, raporlara, açık tehlikeye rağmen, hiçbir düzeltme yapmadan, işçiler madenlerde çalışmaya devam etmiş.
* * *
2022 yılının ilk 9 ayında 1300’den fazla işçi öldü. Her biri önlenebilir nedenlerle kaybetti hayatını.
Pervasızca katlediliyor işçiler… Kapitalizmde işçinin canının değeri yok çünkü.
Bugün, işçilerin yaşam hakkını savunmak bile kapitalizme karşı mücadele etmekten geçiyor.
Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!