Geleceğimizin köprüsü tarihimiz

1 Aralık 1934- SBKP MK üyesi Kirov öldürüldü.

Kirov’un ölümü, emperyalistlerin sosyalist SB’yi içten çökertme çabalarının önemli halkalarından biriydi. Bu­nun üzerine Stalin, parti içindeki karşıdevrimci ajanları açığa çıkartmak için büyük bir harekat başlattı.

 

1 Aralık 1989- 12 Eylül döneminden sonra ilk öğrenci işgali, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda yapıldı.

 

5 Aralık 1936-SSCB’de Sosyalist Anayasa Ka­bul Edildi

Sovyetler Kongresi, Şubat 1935’te Anayasa Komis­yonu kurdu. Bir yıl boyunca yürütülen çalışmalar sonucu oluşan taslak, 1936 yılında Sovyet toplumunda tartışmaya açıldı. SSCB’yi oluşturan bütün halkların dilinde 60 milyon nüsha basılan taslak, 36 milyon Sovyet yurttaşının katıldığı 527 bin mitingde tartışıldı. Milyonlarca Sovyet yurttaşının katıldığı tartışmalar sonucu oluşan SSCB Anayasası işçi ve emekçilerin tüm sosyal haklarını güvence altına alıyordu. Tarihte ilk kez bir anayasa, özellikle de çeşitli milliyetlerden oluşan bir uluslar bahçesi olan SSCB’de işçi ve emekçiler tarafın­dan oluşturulmuş oldu.

 

7 Aralık 1993- Abidin Dino Öldü

23 Mart 1913 günü İstanbul’da do¤an Abidin Dino Nazım Hikmet’in kitaplarına kapak çizimleri yaptı. Sovyet sanatçı Sergey Yutkeviç’le birlikte desinatörlük ve resim alanında kendini geliştirmek için Sovyetler Birliği’ne gitti. Sinema çalışmalarına katıldı. ‹kinci dünya savaşında Türkiye’ye döndü. 1941’de arkadaşlarıyla Yeniler gru­bunu oluşturdu. Resimde Picasso’nun etkisinde kaldı. 1941 yılında açtığı sergiden dolayı sürgün cezası aldı. 1952’de Paris’e yerleşti. Nazım Hikmet “Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye sorunca resim yapmadı, ama ona şiirle karşılık verdi. 7 Aralık 1993’te Paris’te yaşamını yitirdi.

 

9 Aralık 1987-Filistin İntifadası Başladı

Siyonist İsrail’in Filis­tin halkı üzerinde artan baskı ve katliamları, “kendi yurdunda sürgün” Filis­tin halkının intifadasını ateşledi. “Zafere Kadar Devrim”den uzlaşmacı bir çizgiye doğru evrilen Filistin Kurtuluş Örgütü’nün uzlaş­macı-teslimiyetçi çizgisine rağmen Filistin halkı, her yaş grubundan “taş generalleri” ile sokaklarda işgalci İsrail askerlerine karşı savaştı. FKÖ eliyle Filistin halkının dev­rimci özelliklerinin kazınmak istendiği bir ortamda Hamas gibi dinci-gerici kesimlerin güçlendi.

 

10 Aralık- Dünya insan hakları günü

 

13 Aralık 198- Erdal Eren Asıldı

12 Eylül askeri faşist cuntası, işe ilk olarak devrimcileri katletmekle başladı. Henüz 17 yaşında olan Erdan Eren, sahte raporlarla yaşı büyütülerek idam edildi. Erdal, kendinden önceki devrimciler gibi ölümün üstüne cesaretle yürüyerek ölümsüzleşti.

 

16 Aralık 1933- Dimitrov Leipzig Duruşmasında faşizmi yargılayan ünlü savunmasını yaptı.

 

19 Aralık 2000- Cezaevleri katliamı

Siyasi tutsakların kazanımlarını yoketmeyi hedefleyen F tipi saldırısı, bütün hapishanelere yönelik vahşi bir katliamla gerçekleştirildi. Katliamda 28 tutsak şehit düştü. Tutsaklar kurdukları barikatlarda günlerce ça­tıştılar. F Tiplerine karşı başlatılan süresiz açlık grevleri ölüm orucuna çevrildi, büyük bir direniş başladı.

 

24 Aralık 1978- Maraş Katliamı

Devrimci mücadelenin yükselişini engellemeye çalı­şan faşistler, Maraş’ta katliam yaptılar. Devlet destekli sivil faşistlerin üç gün süren saldırıları sonucu 111 kişi yaşamını yitirdi, 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkıldı. Dar­be öncesi gerçekleştirilen kitle katliamları ve ardından ilan edilen sıkıyönetimler faşist cuntaya giden süreci başlattı.

 

28 Aralık 2011- Roboski katliamı

Hakkari’de kaçağa giden, çoğu çocuk yaştaki Kürt köylülerin üzerine yapılan bombardımanla 35 kişi katledildi.

 

30 Aralık 1922- SSCB kuruldu

Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını savunan Bolşevikler, 1917 Büyük Ekim Sosyalist Devrimi ile birlikte bir halklar hapishanesi olan Rusya’da tüm uluslara kendi bağım­sız devletlerini kurma hakkını tanıdı. “Avrupa’nın jandarması, Asya’nın celladı” olan Çarlık rejimi yıkılmış ancak iç savaş halen sürmektey­di. Yedi yıl süren savaşın zaferle sonuçlanması için tüm milliyetlerden Sovyet halkları omuz omuza vererek savaşmıştı. Kendi yazgısını belirle­me savaşında daha da perçinlenen bu kaynaşma, Sovyet cumhuriyetle­rinin federasyon biçiminde örgütlen­mesine giden sürecin zeminini oluşturdu. Önce bir dünya savaşı, ardından da bir iç savaş yaşamış olan Sovyet cumhuriyetlerinin zayıflayan ekonomi­leri ve yeni bir emperyalist saldırı tehdidi koşullarında tüm cumhuriyetlerin sosyalizme doğru daha hızlı ilerleyebilmeleri için birleşmek zorunluydu. Sosyalist inşada kilit rol oynayan üretim dallarının farklı farklı cumhuriyetler­de bulunması tüm Rusya’da sosyalist gelişmenin tam ve eksiksiz gelişimi için federasyon biçiminde örgütlenmeyi dayatıyordu. Emperyalist kuşatma altında bulunan sosyalist cumhuriyetlerin, sosyalizmin “emin bir kale”si haline gelmesi buna bağlıydı.

Trans Kafkasya Cumhuriyetleri’nin (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenis­tan), Ukrayna ve Beyaz Rusya Sovyet cumhuriyetlerinin Sovyet Kongre­lerinde alınan cumhuriyetlerin tek bir federasyon biçiminde örgütlenmesi kararları üzerine 26 Aralık 1922’de 10. Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi toplandı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin kurulduğunu belirten sözleşme kongreye katılan cumhuriyetler tarafından onaylanarak SSCB resmen kurulmuş oldu.

Gönüllülük temeli üzerinde kurulan SSCB de, her cumhuriyetin istediği zaman Birlik cumhuriyetinden çekilme hakkı saklı tutulmaktaydı. Ulusal cumhuriyetlerin nüfusuyla orantılı olarak temsil edildiği SSCB de, tüm cumhuriyetler iç işleri, tarım, eğitim, adalet, sosyal yardım ve halk sağılığı konularında özerk, askeri işler, dış işleri, dış ticaret, demiryolları, ulaşım, maliye, beslenme ve ekonomi konularında ortak hareket ediliyordu.

Tarihin tanıklık ettiği bu gelişme, kapitalist sömürünün devam ettiği ülkelerin işçi ve emekçilerine devrim mücadelesinin büyütülmesinde güçlü bir ilham kaynağı oldu.

 

 

Kasım-Aralık ayında şehit düşen ihtilalci komünistler

Hamit Tekin- 9 Aralık 1979

Sınıf mücadelesinde ‘60’ların ortasın­dan itibaren yeralan Hamit Tekin (Ha­mido), DİSK’in kurulmasına ve 15-16 Haziran büyük işçi direnişine öncülük eden devrimci işçilerdendi. DSB’nin (Devrimci Sendikal Birlik) kurucuların­dan oldu. HK tarafından katledildi.

Metin Aydın- 11 Aralık 1980

Adana’da polisle girdiği çatışmada şehit düşen Metin Aydın, Sezai Ekinci’nin yeğeniydi. Osman Yaşar Yoldaşcan’ın ölü­münün ardından, “Adana’nın Osman’ı ben olacağım” diyerek ileri fırladı. Adana il komitesi üyesi iken, Yoldaşcan’dan bir ay kadar sonra, onun gibi çatışarak şehit düştü.

İsmail Cüneyt- 21 Aralık 1983

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …