Sosyalizmin inşası, yeni insanın inşasını da gerekli kılar. Yeni insanı yaratacak olan da geleneksel eğitim sisteminin tek taraflı anlayışının terk edilip politeknik eğitim sisteminin benimsenmesidir.
Politeknik eğitim, diyalektik materyalizmin eğitime uygulanmasıdır. Politeknik eğitim anlayışında bedensel iş-zihinsel iş farkı ortadan kalkar. Çalıştıran-çalışan ayrımı yoktur. Birey, hem teorik hem pratik alanlarda eğitimlerini tamamlar. Bu sayede bireylerin yaptıkları işe, ürettikleri ürüne yabancılaşması en aza indirgenir. N. Krupskaya’nın “mutlu, parlak, aydınlık bir gelecekte yaşamak için kafanızla ve ellerinizle nasıl çalışacağınızı öğrenmelisiniz” sözü, Sovyet eğitim sistemini ve ancak bu sistem yoluyla kurulabilecek olan, insan onuruna yakışır, sömürüsüz bir dünyayı ifade eder.
* * *
Dünyada ilk defa sosyalizmle birlikte uygulanma imkanı bulan bu eğitim sisteminin kuşkusuz en yetkin uygulayıcılarından biri Anton Makarenko’dur. Makarenko, 1888’de Ukrayna’da doğmuştur. Babası badanacıdır. On yedi yaşındayken bir yıl eğitim dersleri alarak, bölgede demiryolu işçilerinin çocuklarının geldiği bir ilkokula öğretmen olur. Bundan ancak dokuz yıl sonra kendini geliştirme imkanı bulur; 1914’te Poltava’daki eğitim kurumuna girer ve 1917’de pekiyi dereceyle mezun olur.
Ekim Devrimi’nin ardından sosyalizmin inşası için her alanda yoğun çabaların ortaya konduğu ülkede, karşı-devrimin saldırıları da yoğunlaşır. Bu ortamda başıboş kalan çocukları kullanan çeteler, suç oranlarında ciddi artışlara sebep olurlar. Bu karışık durumda Sovyet hükümeti, başıboş kalan ve hayatını suç işleyerek sürdüren çocukları kurtarmak için çözümler üretmeye başlar. Çözümler, bu çocuklar için eğitim topluluklarının kurulması yoluyla somutlanır ve 1920 yılında Makarenko ‘Suçlu Çocuklar Kolonisi’ adıyla kurulan topluluğun başına getirilir.
Topluluğun adı ‘Suçlu Çocuklar Kolonisi’ olarak belirlenmiştir, ancak ne Makarenko ne de çocuklar bu ismi kullanmıştır. Çocuklar okudukça, eski yaşamlarından dolayı kendilerine yakın hissettikleri Maksim Gorki’nin ismini topluluğa vermeyi uygun görmüşlerdir. Makarenko’nun en önemli eseri olan “Yaşam Yolu”nda romanlaştırdığı “Gorki Topluluğu”nun ismi böyle ortaya çıkmıştır.
* * *
Makarenko’nun bu topluluğun başına getirilmesi, hayatındaki en önemli dönüm noktasıdır. Önceki yıllarda eğitmen olarak çalışan Makarenko, geleneksel eğitim anlayışının çıkmazlarının farkındadır; pedagojik eğitim üzerine düşünmektedir ve ilk defa Gorki Topluluğu’yla birlikte fikirlerini uygulama imkanı bulur. Ne var ki, çalıştığı grup ve bu gruba uygulanması gereken yaklaşım, daha önce okuduklarıyla ve düşündükleriyle hiçbir benzerlik göstermez.
Topluluğunun ilk döneminde, Yaşam Yolu’nda anlatıldığı üzere, Makarenko’nun çocuklarla iletişim kurmakta ve otoritesini kabul ettirmekte zorlandığını görürüz. Ne yapacağını bilemediği zamanlar olmuştur ve bir şiddet olayına kadar bu durum devam etmiştir. Bir öğrenciyle dövüşmek zorunda kalmıştır, bunu hiçbir şekilde benimsemez ancak bu olaydan sonra çocuklar Makarenko’ya saygı duymaya ve onun otoritesini kabul etmeye başlamışlardır. Çünkü bu aşamada çocuklar eski yaşamlarından kopamamışlardır ve hala kaba gücü en saygın otorite olarak görmektedirler.
Bu durum Makarenko’nun kendisini acımasızca eleştirmesine neden olmuştur, ancak umudunu kaybetmez. Sosyalizme ve devrimin gücüne inancı tamdır, insanlığın ve bu çocukların kurtuluşunun sadece sosyalizm yoluyla olacağını bilir ve işine daha da sıkı sarılarak bireyin toplumsallaşması için çalışmalarını sürdürür.
Bireyin toplumsallaşması, Makarenko’nun eğitim anlayışının temelini oluşturur. Değişen insan, bencilliğini yener, kişisel arzularının toplumsal yaşamla örtüştüğünü görür. İnsanın bunun farkına varabilmesi için, kurumsal bir eğitimden geçmesi gerekir Makarenko’ya göre. Bu eğitimde, geleneksel eğitim anlayışının aksine, öğrenciler edilgen bir nesne olarak algılanmaz. Her biri topluluğun işleyişinde söz sahibi olan, eşit haklara sahip, topluluğun geleceğinin sorumluluğunu taşıyan insanlardır. Öğrenciler bedensel çalışma ile kafa çalışmasını beraber yürütür. Eğitsel yaşam ile toplumsal yaşam birleştirilmiştir. Çocukların öğrenim hayatı kendi yaşam pratikleri üzerinden şekillenir, bu sayede yaşadıkları süreci kendilerince anlamlandırmaları kolaylaşır. Yürütülen üretici çalışma, (özellikle tarımsal üretim) çocukların üretim süreci içinde yer almanın önemini, emeğe saygıyı, toplumsal eşitliği, kısacası sosyalizmin değerlerini kavramalarını hızlandırmıştır. Bu sayede eski yaşamlarında önemli bir yer tutan güçlü-zayıf ilişkisi, yerini kolektif çalışmaya ve birlikte varolmaya bırakmıştır.
* * *
Makarenko’nun eğitim anlayışındaki bir diğer önemli etken de disiplindir. Çocuklara olan sevgisi ve anlayışı, topluluğun sorumluluğunu çocuklara vermesi ve sosyalizme olan inancı disiplin ile bir bütün oluşturur. Çoğu zaman toplulukta askeri bir disiplin olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir (Sabahları çalınan kalk borusu, birimler için askeri isimler kullanılması, tek tip kıyafet, vs.). Askeri disiplin olarak eleştirilen şeyler, topluluktaki sorumluluk, birlik-beraberlik duygularını arttırmak içindir. Örneğin komutanlık sistemi. Ki, bu sistemde komutanlar, bir haftalık iş süreleri için seçilir ve diğerleriyle aynı işi yapmanın yanında sürecin denetlenmesinden de sorumludurlar.
Makarenko’nun disiplinden anladığı, devrimden önceki okulların istediği gibi körü körüne itaatkarlık değildir. Ona göre Sovyet toplumunda “itaat” denilen şey, disiplinli bir insanı tanımlamak için yetersiz bir veridir; disiplin eğitimle birlikte yürütülen bir süreç değildir, ancak ve ancak iyi bir eğitimin sonucudur. Bu disiplin anlayışını şöyle ifade eder:
“Biz Sovyet yurttaşı için daha karmaşık bir disiplin gerektiğini düşünüyoruz. Biz onun yalnızca hangi amaç ve hangi nedenle olursa olsun şu ya da bu emri yerine getirmesi gerektiğini düşünmesini değil, etkin bir biçimde sorgulamasını ve mümkün olan en iyisini kendisinin yapmasını istiyoruz. Üstelik biz yurttaşımızdan, yaşamının her anında görevini yapmaya emir ya da buyruk beklemeden hazır olmasını, etkin bir irade ve inisiyatifle donanmasını bekliyoruz.” (Ailede ve Okulda Çocuk Eğitimi, sf:22)
* * *
Makarenko’nun disiplin üzerine olan bu paragrafı, bir anlamda sosyalizmin inşası ve devamlılığı için ihtiyaç duyulan “yeni insan”ı tanımlar. Bu anlayış neticesinde topluluktaki çocuklar eski yaşamlarını geride bırakıp toplumsallaşabilmiştir; hatta içlerinden Kiev İşçi Üniversitesi’ne devam edenler olmuştur.
Suçlu olarak anılan ve toplumun dışına itilen bu çocuklardan saygın, onurlu, namuslu, üreten insanlar yaratmak, Makarenko’nun şahsında sosyalizmin başarısıdır. Sosyalizm dışında hiçbir güç bunu başaramaz ve başaramayacaktır da.
1920 yılında başına geldiği Gorki Topluluğu’ndan 1928 yılında ayrılan Makarenko, ilerleyen dönemlerde başka topluluklarla da çalışmıştır. Eğitim alanında verdiği yoğun uğraşların yanında yazınsal çalışmalarını da sürdürmüştür. 1934 yılında Sovyet Yazarlar Birliği’ne kabul edilmiştir. 1937 yılında Moskova’ya yerleşerek 1939 yılındaki ölümüne kadar kendini tamamen yazarlığa adamıştır.