Cumartesi Anneleri’nin her hafta Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği oturma eylemi, AKP-MHP yönetiminin saldırılarına uğramıştı. Anayasa Mahkemesi bu eyleme yönelik polis saldırısına ilişkin “hak ihlali” kararı verdi.
Bu kararın duyurusunu yaptıkları açıklamada, Cumartesi Anneleri “Galatasaray bizimdir” dediler. Kararın verildiği Mayıs ayının başından itibaren yeniden Galatasaray Lisesi önüne gelip oturma eylemini başlattılar. Fakat yine polisin saldırılarıyla karşılaştılar, ters kelepçe yapılarak gözaltına alındılar. Bu durumu İHD İstanbul Şubesi önünde toplanarak protesto etmek isteyen kayıp yakınlarına polis saldırdı, gazetecilerin görüntü almasını engelledi.
Cumartesi Anneleri, her hafta polis saldırısına ve gözaltılara rağmen Galatasaray Meydanı’na geliyor, eylemlerini sürdürüyor. İçlerinde yaşlı anaların da olduğu kayıp yakınları kimi zaman yerlerde sürükleniyor, hakarete uğruyor. Avukatların bu muameleye itirazlarına, “mevzuata aykırı” olduğunu söylemelerine ise, polis şefi “mevzuat falan yok artık, biz varız” yanıtı veriyor.
Kendi yasalarını, mevzuatlarını çiğneyen keyfi bir yönetimle karşı karşıyayız. Öyle ki, en üst mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını bile takmıyorlar. Muhalifleri “anayasayı çiğnemek”ten onlarca yıllık cezalarla yargılayanlar, defalarca anayasayı çiğneyebiliyor.
Cumartesi Anneleri, 1995’ten bu yana, her cumartesi saat 12.00’de Galatasaray Meydanı’na gelerek kaybedilen yakınlarının hesabını soruyor. Bugüne dek birçok saldırıyla karşılaştılar, gözaltına alındılar, tutuklandılar; yaralananlar, ölenler oldu. Ama yılmadılar. 28 yıldır bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Bu sürede kaç hükümet, kaç bakan, kaç emniyet müdürü değişti. Onlar hep orada durmaya devam ettiler ve devam edecekler! Anaların öfkesi katilleri boğana dek…