Trendyol işçisine ziyaret

Esenyurt’ta bulunan Trendyol depo işçileri, PTT-SEN ve DGD-SEN’de örgütlendikleri için işten atıldılar. İşten atılan işçiler işe geri dönmek için depo önünde, 28 Ağustos günü direnişe geçtiler.

İşçiler yaklaşık bir yıl önce, düşük ücret, zorunlu mesai dayatması, mobbing, alınmayan İSİG önlemleri ve depo içindeki hukuksuz uygulamalara karşı sendikal örgütlenme çalışmalarına başladı. Sendikal örgütlenmeyi farkeden Trendyol depo yönetimi ise, işçiler üzerindeki baskıyı artırdı. Ardından 16 Ağustos günü sendika temsilcisi Emre Özdek’i, 25/2’den yani “iyi niyet ve ahlak kurallarına uymamaktan” işten attı. Bunun üzerine iki sendika, depo önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamanın ardından, depo yönetimi 6 aydan fazla çalışan işçileri başka depoya sevketmeye çalıştı, kabul etmeyen onlarca işçi işten çıkarıldı. Aylık belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan onlarca işçi de, sözleşme süresi bitmeden işten çıkarıldı. 28 Ağustos günü bu hak gasplarına ve işten çıkarmalara karşı direniş başlatıldı.

İşçi Emekçi Birliği olarak, 1 Eylül günü direniş alanında işçilerle buluştuk. “Trendyol İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganları eşliğinde kısa bir yürüyüşle direniş alanına girdik. İşçilerde sloganlarımıza eşlik ettiler. İEB adına yapılan konuşmada sermayenin saldırıları teşhir edildi, haklarını arayan, mücadele eden işçilerle dayanışma içinde olunacağı söylendi. İşçiler de direnişleri hakkında konuşma yaptılar. Kazanana kadar direnişlerini sürdüreceklerini belirttiler. Yapılan konuşmalardan sonra işçilerle sohbetler başladı.

DGD-SEN Genel başkanı Neslihan Acar, direnişlerinin 5. gününde olduklarını, iletişim işkolu üzerinden PTT-SEN’in örgütlü olduğunu, DGD-SEN ile dayanışma içinde beraber direnişi sürdürdüklerini belirtti. Ayrıca Depo’da 600 civarında çalışan olduğunu, 50’in üzerinde işçinin işten atıldığını, bunların 11’nin sendikalı olduğunu ve sendikalı işçilerin direnişte olduğunu söyledi.

İlk işten atılanlardan biri olan Emre ise, işe ilk başladıklarında çalışma koşularının ücretlerinin çok kötü olmadığını, ama son aylarda adeta bir yarış atı muamelesi gördüklerini, ücretlerin düşük olduğunu, aylık puan sistemiyle işçilerin birbiriyle yarışmaya zorlandığını, belirlenen puana ulaşan işçilerin hak ettikleri paranın “masken yamuk takılmış” gibi uyduruk gerekçelerle verilmediğini söyledi. Çalışma koşullarının ağır, ücretlerin düşük olduğunu belirten Emre, patronun tazminatlarını verdiğini, bunu kabul etmediklerini, işe geri dönmek için direnişte olduklarını ve işe geri dönene kadar direnişlerini sürdüreceklerini belirtti.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …