PDD – Proleter Devrimci Duruş Devrimler Tarihin Lokomotifidir
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası çatısı altında birleşen özel sektör eğitim emekçileri, yeni yasama döneminin başlangıç tarihi olan 1 Ekim Pazar günü saat 13:00’da TBMM önünde olacaklar.
Daha önce yaptığı açıklamalarda özel sektör öğretmenlerine “benim öğretmenim değil” diyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin; son olarak 22 Eylül’de katıldığı bir televizyon programında özel sektör öğretmenlerinin maaşları konusunda bir düzenleme olmadığını, özel sektör öğretmenlerinin geleceklerinin tamamen patronların iki dudağı arasında olduğunu, kendilerini ilgilendirmediğini itiraf etmişti. Bu demek oluyor ki, özel sektör eğitim emekçileri güvencesizliğe, geleceksizliğe mahkum edilebilir; patronlar öğretmenleri köle gibi kullanabilir; öğretmenler asgari ücretle ve asgari ücretin altına çalıştırılabilir; öğretmenlik mesleğinin onuru patronlar tarafından ayaklar altına alınabilir!
Bugün özel sektör eğitim emekçilerinin başat talebi, 2014 yılında ellerinden alınan taban maaş hakkıdır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası kurulduğu günden itibaren taban maaş talebini yükseltiyor ve bu hakkı geri alana kadar da yükseltmeye devam edecek.
30 Ağustos günü Tözok genel merkezi önüne yürümek istediklerinde yine taban maaş taleplerini haykırmışlardı. Görevi patronları korumak olan devlet ise, İstiklal Caddesi- Odakule önünde bu yürüyüşe engel olmuş ve 26 öğretmeni darp ederek, tekmeleyerek, ters kelepçe ile gözaltına almıştı. Devletin tüm engellemelerine rağmen bu eylem o kadar ses getirmişti ki, en gerici kesimler bile özel sektör öğretmenlerinin durumu ve taban maaş talepleri konusunda açıklama yapmak zorunda bırakmıştı.
Devletin saldırıları ve görmezden gelme tutumu, özel sektör eğitim emekçilerini yıldırmadı. 1 Ekim günü taban maaş taleplerini daha da yükselterek meclis önüne yürüyecekler.
Özel sektör öğretmenlerinin talepleri -başta taban maaş hakkı olmak üzere- haklı ve meşrudur. Öğretmenler insanca yaşayabilecek bir ücret talep ediyorlar. Yarın nasıl hayatta kalacaklarını düşünmeden öğrencileriyle ilgilenmek istiyorlar. Öğretmenler emeklerinin karşılığını almak istiyor. Öğretmenlik mesleğinin onuru ayaklar altına alınmasın istiyor. Özlük hakları hiçe sayılmasın istiyor!
Öğretmenler haklı ve meşru taleplerini yinelerken onlara destek olmak hepimizin görevidir. 30 Ağustos’taki eylemlerin ve öncesinde yüzlerce yıllık deneyimlerimizin gösterdiği gibi zafer sokakta kazanılır. Bu bilinçle 1 Ekim’de Ankara’da özel sektör eğitim emekçilerinin yanında olalım ve mücadeleyi birlikte yükseltelim!
Özel sektörden bir eğitim emekçisi
