Can Atalay için “özgürlük yürüyüşü”

Son seçimlerde milletvekili seçildiği halde, halen Silivri Cezaevi’nde tutulan Can Atalay için 1 Ekim’de yürüyüş başladı.

Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Antakya’dan TİP milletvekili seçilmişti. Fakat aradan geçen 4 ayı aşkın zamana rağmen Atalay tahliye edilmedi. Bu süre içinde mecliste oluştan “Adalet Komisyonu”na üye oldu, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu. Fakat Yargıtay, Can Atalay’ın da içinde bulunduğu Gezi davası tutuklularının cezalarını 28 Eylül’de onayladı. AYM’nin 5 Ekim’de davayı görüşeceği bilinmesine rağmen Yargıtay’ın aldığı bu karar yeni bir hukuk garabetini doğurdu.

Can Atalay, avukat olarak katıldığı Gezi Davası’nda sanık haline getirildi ve 18 yılı hüküm verdiler. Yargıtay’ın kararı, bir bütün olarak Gezi direnişini mahkum etme, “hükümeti devirme” diye bir suç uydurarak hak ve özgürlükler mücadelesini durdurma amacı taşıyor. Yanı sıra Can Atalay’ı hapisten çıkarmamayı hedefliyor. Bu yönüyle Yargıtay kendini AYM’nin üzerine koyarak, yargıdaki hiyerarşiyi de alt-üst etti.

Yasalara göre milletvekili seçilen kişilerin hemen tahliye edilmesi gerekiyor. Bunun örnekleri daha önce yaşandı. Ama Can Atalay’ı bilinçli biçimde aylardır tahliye etmediler. Ardından hüküm vererek milletvekilliğini düşürme zemini yarattılar. Hükmün ardından Adalet Bakanı yaptığı açıklamada, kararın meclise geleceğini ve Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürüleceğini bildirdi.

TİP, 4 ayı aşkın süredir “hukuksal mücadele” ile Can Atalay’ı tahliye ettirmeye çalıştı. Meclis’te bir gün oturma eylemi, mahkeme önünde basın açıklaması yaptılar. Fakat mücadele bunların ötesine taşmayınca, Atalay’ın tahliyesi gerçekleşmedi. Bunun üzerine meclisin açılacağı 1 Ekim tarihinde Antakya’dan Ankara’ya yürüyüş başlayacağını duyurdular. Tam da o günlerde Yargıtay Can Atalay’ın da içinde bulunduğu Gezi tutukluları için verilen cezaları onadı. Dolayısıyla Can Atalay için yapılan yürüyüşün önemi daha da arttı ve tüm “Gezi tutsakları için özgürlük” talebine dönüştü.

1 Ekim günü Antakya’da eski meclisin önünde, sabah saatlerinde yürüyüş başladı. Yürüyüşe TİP milletvekilleri, devrimci demokrat kurumlar, Can Atalay’ın annesi, babası ve amcası da katıldılar. TİP Başkanı Erkan Baş yaptığı açıklamada, ilk 5 gün Hatay’ın ilçelerini dolaşacaklarını, sonra Adana, Konya üzerinden Ankara’ya gideceklerini duyurdu. Yaklaşık 900 km. yolu yürüyeceklerini ve her geçtikleri yerde öne çıkan sorunları işleyeceklerini bildirdi.

Antakya’dan başlayan yürüyüşe PDD okurları Samandağ’da katılarak destek verdiler. Yaklaşık 200 kişinin katıldığı eylemin “sessiz yürüyüş” şeklinde sürdüğü görüldü. Eylemin bu şekilde sürmesi (slogansız, pankartsız) kitlenin ruh halinin gerisinde, pasif bir biçimdir. Üstelik geç kalınmış bir eylemdir. Bu eleştirilerilerimize rağmen, seçilen tutsak bir vekilin serbest bırakılmasına dönük eylemlere katılmak gerektiğini düşündüğümüz için, gerek Antakya’da gerekse yürüyüşün süreceği diğer illerde destek vermeye devam edeceğiz.

“Can Atalay’a Özgürlük” talebi, seçilen bir milletvekilinin tahliye edilmesinin ötesinde, kendi yasalarını bile çiğneyen Erdoğan yönetimine karşı mücadelenin önemli bir parçasıdır. Atalay’la birlikte Gezi tutsakları ve tüm politik tutsaklar için özgürlük talebi yükseltilmeli, artan baskılara karşı hak ve özgürlükler mücadelesi büyütülmelidir.

Bunlara da bakabilirsiniz

Öğretmen mülakatları emek gaspıdır

Milli Eğitim Bakanlığı 25 Ekim’de mülakat sonuçlarını açıkladı. Bir “müjde” olarak ise 20 bin sözleşmeli …

“ZAFER ne zaman gelecek bilmiyorum. Ama geleceğini biliyorum…”      

1800’lü yılların ilk yarısında, dünya, işçi direnişleri ve halk isyanlarıyla alev topu gibiydi. Bu ülkeler …

Ser verip sır vermeyen yiğit: İSMAİL GÖKHAN EDGE

İsmail Gökhan Edge, Diyarbakır işkencehanelerinde sır vermedi, ser verdi. O, 1953 yılında Eskişehir’de doğdu. İzmir …